Filoğlu Group Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Fil: Çeşme için yeni projeler yolda

1993 yılında Sakarya’nın Sapanca ilçesinin Kırkpınar kasabasında kurulan Filoğlu Group, bugün inşaat, hafriyat, lojistik, nakliyat, turizm, konaklama, yiyecek-içecek hizmetleri, tekstil, marina hizmetleri, deniz sanayi, imalat, madencilik, gayrimenkul danışmanlığı, dekorasyon gibi alanları içeren faaliyet bölgelerinde adından başarısı ile söz ettiriyor. Sektöründe lider firmalar arasına giren Filoğlu Group’un bu başarısının arkasında Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Fil var.

*Filoğlu Group’un hikayesi nasıl başladı?

Ticaretin bir karakter olduğunu düşünüyorum. Ticaret benim ruhumda var. Risk almayı korkutucu bulmuyorum ben, keza bundan keyif alıyorum. Filoğlu Group’un hikayesi 1993 yılında Sapanca’nın Kırkpınar Kasabası’nda nalburiye dükkânı ile başladı. Daha sonra inşaatlar, ‘yap-sat’lar ile başka sektörlere girdik.

*Filoğlu Group için dönüm noktası ne oldu?

Aslına bakarsanız Filoğlu Group için küçüklü büyüklü birçok dönüm noktası var. Ancak 2013 yılında İzmir’e hafriyat işi için gelmemiz ve yeni şirket-yönetim ağı oluşturmamız, Filoğlu Group için ciddi bir kırılma noktasıdır.

*Filoğlu Group bir aile şirketi midir? Eğer bir aile şirketiyse, şirketinizin kurumsallaşmasını ister misiniz? Aile şirketi olmanın avantajları ve dezavantajları nelerdir?

Filoğlu bir aile şirketi. Yavaş yavaş kurumsallaşıyoruz ancak birdenbire kurumsallaşmak benim mantığıma pek yatmıyor. Açıkçası amatör ruhu kaybetmeden profesyonelleşmek bana daha doğru geliyor. Aile mensuplarının kabiliyetlerine göre görev verilmesi, aile şirketinin başarısı ile doğru orantılıdır. Görevlendirme aşamalarının doğru yönetilmesi sağlandığında, aile şirketi olmak büyük bir avantaj.  Dolayısı ile Filoğlu Group’un aile şirketi vasfı kendisine avantaj sağlıyor.

*Filoğlu Group sizin için neyi temsil ediyor?

Ben ticarete çocuk denilebilecek bir yaşta başladım. Hayat ile savaşa girdiğim yaş ise 23. Dolayısıyla Filoğlu Group benim için tüm tecrübelerimi temsil ediyor. Tüm tecrübelerden kastım, hem zaferlerim hem de yenilgilerim… Ama bunlardan daha çok zaferi de yenilgiyi de ahlaktan, karakterden ve babamdan öğrendiklerimden caymadan göğüsleyebilme başarısı. Çok küçük bir yaşta girdiğim savaşların hepsi Filoğlu’nu yarattı. Filoğlu Group’un benim için bir ayna olduğunu söyleyebilirim. Tabii ki aynı zamanda kardeşlerimle ve evlatlarımla birlikte çalışıyoruz. Dolayısıyla Filoğlu Group benim için ‘aile’ de demek.

*Birçok sektörde faaliyet gösteriyorsunuz. Sizi en çok zorlayan sektör hangisiydi?

Zorlayan diyemeyeceğim ama keyif almadan yaptığımız ve bu sebeple de Filoğlu Group olarak bizi en çok zorlayan sektör madencilik oldu. Madencilik sektörünün çalışma şartları daha ağır, pazarı daha sert, rekabet daha çok. O sebeple madencilik bizi en zorlayan sektör oldu diyebilirim.

*Peki çalışmaktan en keyif aldığınız sektör?

Çalışmaktan en keyif aldığımız sektör turizm. Madencilik ne kadar yaratıcılığa, şahsa ve şahsın vizyonuna ihtiyaç duymayan bir sektör ise turizm de bir o kadar vizyon sahibi olmanız gereken bir sektör. Uçsuz bucaksız projelere ev sahipliği yapabiliyor turizm. Bu sektörde çalışmak oldukça keyifli.

*Filoğlu Group müdür ve yetkililerinin ve hatta çalışanlarının pek çoğunun kadın olduğu biliniyor. Kadınların çalışma hayatındaki yeri Filoğlu Group için ne ifade ediyor?

Açıkçası bilinçli olarak ‘’kadın istihdamına destek” politikasıyla hareket etmiyoruz. Hayatın hiçbir yerinde kadın ve erkek ayrımına inanmıyorum. Bu zihniyete de şiddetle karşıyım. Filoğlu’nda eğer kadın yönetici ve çalışan sayısı fazlaysa o bizden değil kadınların gücünden kaynaklıdır. 

*Filoğlu Group’un birçok sosyal projede var olduğu ve hatta bünyesinde kapalı bir dernek kurulduğu da biliniyor. Filoğlu Group için sosyal sorumluluk ne anlam ifade ediyor?

Maneviyat. Sosyal sorumluluk projeleri bizim için çok önemli… İnsanın amacının ne olduğunu kendine hatırlatan faaliyetler olarak görüyorum sosyal sorumluluk projelerini. Bizim ailemizin her ferdi bu konuda çok hassas ve elinden geleni yapıyor. Ülkemizde anlık gelişen afetlerden ihtiyaç sahibi çocuklarımızın burslarının karşılanmasına kadar doğru olduğuna inandığımız her konuda gücümüzün yettiği kadar yere ulaşmaya çalışıyoruz.

*Bir şirketi şirket yapan sadece yükselişleri değil aynı zamanda inişleridir. Sizin hiç inişleriniz oldu mu? Bu inişler Filoğlu Group’a neler kattı?

Bizi en derinden etkileyen 2008 krizi olmuştur. Ticari olarak çok zor birkaç yıl geçirdik ama bize çok şey kattı. O yıllar çok bocaladık. 1-2 yıl o hasarı tamir edebilmek için çok mücadele verdik. Ancak işlerimizden, ilgilendiğimiz sektörlerden kopmadık. Küsmeden, darılmadan, enerjimizi, hırsımızı kaybetmeden toparlandık.

*Ticaret yaparken dikkat ettiğiniz, ticari kârın önüne koyduğunuz değerler var mı? Bunlar nelerdir?

Birçok kriter var ama kimle ticaret yaparsak yapalım mutlaka keyif almayı, güven duygusunu karşımda hissetmeyi tercih ederim. Çok güzel bir iş imkânı önümüze bile gelse; o işi yapacağımız insanlardan pozitif elektrik almamışsam, ne kazanacağımın bir önemi yok… O işe asla başlamam.

*Fatih Fil olarak baktığınızda Filoğlu Group’u olarak başarılı buluyor musunuz? Sizce olması gereken yerde mi?

Filoğlu’nu ben başarılı olarak addetmiyorum. Başarılı olma yolunda mücadele eden bir şirketler grubu olarak görüyorum. Başarılı şirketler grubuyuz demedim ve asla demem. Başarısız bulmuyorum ama başarılıyız da demem. Başarılı olma yolunda ailemiz ve çalışma arkadaşımızla birlikte mücadele veriyoruz.

*Filoğlu Group’un içerisinde bulunduğu sektörlerin gidişatını nasıl görüyorsunuz?

Hemen hemen her sektörde varız. Zorluklar yaşayan sektörlerimiz var. Sıkıntıdan etkilenmeyen sektörlerimiz var. Dünyanın her yerinde bu böyledir. Dönem dönem sıkıntılar yaşıyoruz; bazı sektörler sıkıntıya giriyor. Ülkemizin geleceğini çok aydınlık görüyorum. Bu konuda çok motiveyim. Etrafımdaki insanlarda da bu motivasyonu görüyorum. Karamsar tablo çizmeye çalışan iş dünyasından bazı arkadaşlarımızın yaptıklarının da doğru olmadığını düşünüyorum. Gerçekten çok güzel ve güçlü bir ülkede yaşıyoruz. Önümüz açık.

*Filoğlu Grup olarak göz bebeğiniz olan şirket hangisi?

Ben şirketleri, projeleri büyütür, yetişkin hale getirir ve yöneticilere bırakırım. En yeni projemiz Alaçatı Marina projesi, dolayısı ile de bizim göz bebeğimiz. Vaktimizin çoğunu burada geçiriyoruz. Fiziki anlamda Alaçatı Marina çok değişti; yönetimsel anlamda da çok yol aldık. İşletmelerimizin ve buradaki aktivitelerin kalitesini yükseltmeye çalışıyoruz. İyi gidiyoruz. Marina’nın yetişkin olmasına az kaldı. 

*Foça’da da projeleriniz var diye biliyoruz. Çeşme, Bodrum ve Foça’da projeler eş zamanlı olarak mı gidecek?

Çeşme, Bodrum, Foça ve gelişmekte olan diğer projelerimizin tümünü eş zamanlı yapıyoruz. Ancak Foça’nın hikayesi diğerlerinden biraz daha farklı. Foça küçük bir sahil kasabası. Orada Foça’nın ruhuna uygun çok butik işler yapıyoruz. Foça projelerini ticari gelirden çok, benim şahsi hobim gibi görüyorum. Ben Foça’yı çok seviyorum. Hem bana meşgale çıkıyor hem de orada Foça’nın ruhunu besleyecek küçük projeler yapıyoruz.

*Yeni bir projenin yolda olduğuna dair duyumlar aldık.

Üzerinde durduğumuz ve içimize sinen birçok proje gündemimiz şu anda. Ancak çok yakında İnvictus İnşaat ve Filoğlu İnşaat’ın birlikte kurduğu İnvictus Yapı ile beraber kendi aramızda ‘Alaçatı Yeni Köy’ projesi adını verdiğimiz, adı henüz kesinleşmeyen konut projesini duyuracağız. Bunun için çok heyecanlıyız.