İş dünyasının kadın gücü: Müge Çetin

Son yıllarda Galatasaray ile yaptıkları sponsorluk sözleşmeleri ve spora katkılarıyla ön plana çıkan SIXT Rent a Car’ın da bağlı olduğu Bor Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve uzun yol arkadaşım Müge Çetin’i en sonunda konuşmaya ikna ettim… İş dünyasından sosyal sorumluluk projelerine, spordan sanata güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Keyifle okumanız dileğiyle….

*Müge Çetin kimdir? Bugünlere gelene kadar nasıl bir yol çizdiniz?

İstanbul Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği ve ardından İstanbul Teknik Üniversitesi Executive MBA mezunuyum. İş hayatıma İTÜ ARI Teknokent ve Leaseplan’de başladım. Ardından 2013 yılında ortağım Özgür Cem Hancan ile çıktığımız iş yolculuğumuzda bugün 6 şirket ve 600 çalışan ile büyük bir aile olmanın mutluluğunu yaşıyorum.

*Bor Holding; otomotiv, sigorta, teknoloji ve enerji alanlarında altı markayla faaliyet gösteriyor. Farklı alanlarda faaliyet gösteren bir yapının yöneticisi olarak yenilikleriniz neler?

İş dünyasının hızla değiştiği ve rekabetin yoğun olduğu bir dönemdeyiz. Bu nedenle yenilikleri destekleyici ve teşvik edici bir strateji izliyoruz. Avrupa’da ve Amerika’da başarıyla hayata geçirilen SIXT+ abonelik modelini, yakın zamanda Türkiye’de bir ilk olarak müşterilerimizin deneyimine sunduk. Bu abonelik modeli ile kısa dönemli araç kiralama ile operasyonel kiralama yönteminin avantajlı özelliklerini bir araya getiriyoruz. SIXT+, dijital platform üyeliklerine benzeyen bir kullanıcı deneyimini araç kiralamada yaşatmayı hedefleyen bir uygulama. SIXT+ abonelik modelini kullanıcılara çevre dostu bir alternatif sunmak için elektrikli araç deneyimi başlattık. Avrupa’da en çok tercih edilen elektrikli araçlar arasında yer alan Fiat 500E ile lansmanımızı gerçekleştirdik.

ESTOSYON İLE 6 ŞEHİRDE

Yine Türkiye’de bir ilk olarak grup şirketlerimiz Borlease ve SIXT Rent a Car ile sektörde faaliyet alanında yenilikçi bir yatırıma imza atarak elektrikli araç şarj çözümleri için markamız Estasyon’u kurduk. 2022 yılında kurulan markamız günden güne büyüyor. Bugün İstanbul başta olmak üzere 6 şehirde 20’den fazla noktada 50’yi aşkın şarj ünitesi bulunuyor. Estasyon bizim çok inandığımız bir markamız. Gelecekteki yatırım planlarımız arasında; yenilenebilir enerji santralleri satın almak ve kurmak, bu santrallerden üretilecek elektriği YEK_G belgesi almaya hak kazanacak yeşil estasyonlarımızda kullanmak yer alıyor.

*Markalarınızla sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk konularına nasıl yaklaşıyorsunuz?

Bor Holding grup şirketlerimiz tarafından yürütülen tüm sosyal sorumluluk faaliyetlerinde, daha iyi yarınlar için eğitime ve çevreye duyarlı, sürdürülebilir projeler hayata geçirmeye özen gösteriyoruz. Sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk en önem verdiğimiz konular arasında yer alıyor. Bor Holding ve iştirakleri olarak UN Global Compact imzacıları arasında yer alıyoruz. İnsan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele konularında UN Global Compact’ın 10 temel ilkesini tüm grup şirketlerimizin stratejilerinin ve kültürünün bir parçası haline getirmeyi hedefledik.

“DÖNÜŞÜMDE YAŞAM VAR”

Geçen yıl Borlease ve SIXT iş birliğinde Help Steps ile ortak yürüttüğümüz bir kilometre dönüşüm projesi gerçekleştirdik. “Dönüşümde Yaşam Var” adını verdiğimiz proje ile kurumsal filo kiralama sistemine dahil olan araçlarımızın yaptığı kilometreler iyiliğe dönüştü ve Efes Tarlası Yaşam Köyü’ne bağış olarak aktarıldı. Ayrıca gönüllülük esasına dayalı bir sosyal sorumluluk platformumuz var, Gülümseten Yarınlar Atölyesi. 81 ilimizde hayata geçirdiğimiz projeler ile bu atölyede eğitimde fırsat eşitliği yaratmayı ve ülkemizin sahip olduğu doğal güzellikleri sürdürülebilir projeler ile korumaya almayı amaçlıyoruz. Gülümseten Yarınlar Atölyesi ile okulların fiziki koşullarını iyileştiren ve birden çok öğrenciye öğrenme imkanı sunan 40 farklı proje gerçekleştirdik.

*Kadın girişimci ve genç bir kadın yönetici olarak başarınızın arkasındaki motivasyonunuz nedir?

Başarılı olmak için gerçekten inandığım ve tutku duyduğum bir alanda çalışıyorum. İşime duyduğum heyecanın bana zorlukların üstesinden gelme gücü ve kararlılık sağladığını düşünüyorum. Bu inançla yaptığınız işlerin karşılığını da mutlaka alıyorsunuz. Sürekli değişen iş dünyasında rekabetçi olabilmek için sürekli öğrenmek ve yenilikleri takip etmek de çok önemli.

*Spora olan tutkunuzla biliniyorsunuz. Spor sizin için ne ifade ediyor? Bu tutkunun iş hayatınıza nasıl yansıdığını düşünüyorsunuz?

Spor benim için bir yaşam biçimi ve disiplini ifade ediyor. Özellikle binicilik ve futbola karşı özel bir ilgim var. Üniversite yıllarımda 2 yıl kadın salon futbol takımında oynadım. Binicilik ise hala devam eden bir tutkum. Sporun genel olarak sağladığı enerji ve motivasyon, iş hayatımda yaratıcılığı ve inovasyonu destekliyor. Binicilik ise sabır ve disiplin gerektiren spor. Bu değerler projelerimi planlarken, karar alırken ve zorluklarla karşılaştığımda bana yardımcı oluyor. Spordan öğrendiğim takım çalışması ve liderlik becerilerini, yönetim tarzıma da uyguluyorum. Bir ekip olarak çalışmayı ve her bireyin güçlü yönlerini ön plana çıkarmayı önemsiyorum.

*Bor Binicilik Kulübü’nü açmanızla ilgili sizi yönlendiren şey ne oldu? Kulübünüzle hangi hedeflere ulaşmayı amaçlıyorsunuz?

Bor Binicilik Kulübü, binicilik sporuna olan tutkumu ve bu kültürü yayma isteğimi yansıtan bir girişim. Türkiye’de günden güne popülerliği ve ilgisi artıyor. Yerel bir binicilik kulübü açmanın, bu spora ilgi duyan insanlar için bir merkez oluşturacağını ve yaygınlaşmasına katkıda bulunabileceğini düşünüyorum. Binicilik sporu sadece fiziksel bir aktivite değil aynı zamanda bir yaşam tarzı. Bu sporun değerini, disiplinini ve sevgisini daha geniş bir kitleyle paylaşarak bu kültürü keşfetme fırsatı sunmak istedim.

*SIXT Rent a Car olarak spora verdiğiniz desteklerle ön plana çıkıyorsunuz. Hangi spor dallarında sponsorluklarınız var? Sponsorluk stratejilerinizin arkasındaki düşünce nedir?

Galatasaray’ın ana sponsoru olmamızın yanı sıra Türkiye Pist Şampiyonası’nda 30 yıl aradan sonra ilk kadın pilot olarak yarışan Seda Kaçan’ın ve Türkiye’de para-dresaj branşının açılmasına vesile olan ve ilk para-dresaj sporcusu olan Alperen Alper’in de sponsorları arasında yer alıyoruz. Bor Holding olarak farklı spor dallarında sporcuları ve takımları desteklemenin, sporun çeşitliliğini teşvik etmek ve spor kültürünün yayılmasında katkıda bulunmak için önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz. Sporun demokratikleşmesi adına fırsat eşitliği bizim desteklerimize yön veren en önemli vizyon. Geçtiğimiz günlerde takımımızın ve sporcularımızın şampiyonluk haberlerini aldık. Destek olduğumuz sporculardan ve takımlardan sevindirici haberler almak bize ne kadar doğru bir iş yaptığımızı gösteriyor.

*Gündeminizde sizi heyecanlandıran neler var? Yakında sizden neler göreceğiz?

Çok büyük heyecan duyduğumuz bir projemiz daha var, Bor Sanat.  Çok kısa bir süre sonra lansmanını gerçekleştireceğimiz bu girişimimizle sporda olduğu gibi sanatı da birleştirici ve kapsayıcı bir güç olarak görüyoruz. Amacımız sanatın ve sanatçının ülkemizde daha geniş kitlelerce benimsenmesi, tanınması ve öğrenilmesidir.  Bu topraklarda anlatabileceğimiz çok değerli hikâyeler var. Bu hikâyelerin dilden dile aktarılmasına, gelecek nesillere bırakılacak miras unsurlarına dair farkındalık yaratacak projeleri de gelecek vizyonumuza ekleyerek çalışmalarımıza devam edeceğiz.