Koah hastaları, kritik Covid-19 hastalarının yüzde 15.7'sini oluşturuyor
Covid-19 pandemisinin tüm hızı ile dünyayı etkilemeye devam ettiği bugünlerde, Türkiye’deki milyonlarca KOAH hastasının doğru bilgilere ulaşması daha da önem kazanıyor. KOAH hastalarında şiddetli Covid-19 riskinin yüksek olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Hakan Günen, KOAH hastalarının Covid-19 sürecinde dikkat etmesi gerekenleri anlattı.
KOAH genellikle tütün kullanımına bağlı olarak gelişen kronik bir havayolu hastalığıdır. Covid-19 döneminde KOAH hastaları büyük risk altındadır ve Covid-19’a yakalandıklarında hastalığı şiddetli yaşama riskleri diğer insanlara göre en az 2 kat daha fazladır. KOAH hastaları, kritik Covid-19 hastalarının yüzde 15.7'sini oluştururken, orta şiddetli hastaların yalnızca yüzde 2.3'ünü oluşturmaktadır.
Doğru tedavi KOAH ataklarını azaltmaktadır
KOAH’ta tedavi uyumu arttıkça alevlenme ve mortalite riskinin azaldığını belirten Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği KOAH Çalışma Grubu Üyesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hakan Günen, “KOAH hastalarının nefes yolu ile alınan inhaler tedavilerini doğru kullanma becerilerinin düşük olduğu ve önerilen tedavileri de belirtilen sıklıklarda kullanmadıkları bilinmektedir. Bununla birlikte doğru tedavi, “alevlenme” diye nitelendirdiğimiz hayatı tehdit eden ve maliyeti yüksek KOAH ataklarını belirgin şekilde azaltmaktadır. Bu ataklar, bir yandan akciğer fonksiyonlarında kalıcı kötüleşmelere yol açarken, diğer yandan da hastaları hastaneye başvurmak zorunda bırakabilir. Covid-19 pandemisinin yoğun olarak yaşandığı bugünlerde hastane başvurularının ve hastaneye yatışların enfeksiyon riskini belirli oranlarda artıracağı unutulmamalıdır” dedi.
Alevlenmelerin, günlük aktiviteleri yapabilme kabiliyetini ve üretkenliği azalttığı bilinirken; alevlenmeye bağlı hastaneye yatışların, KOAH ile ilişkili sağlık bakımı maliyetlerinin yaklaşık yüzde 60-70’ini oluşturduğu tahmin ediliyor.
KOAH tedavisinde cihazın doğru kullanımı, ilacın günlük kullanım sayısı kadar önemlidir
Hastaların KOAH ataklarından korunabilmesi için, hastalıkları hakkında yeterli bilgi sahibi olmaları, tedavilerini hekimlerinin önerdiği şekilde sürdürmeleri ve hekimin bilgisi dışında tedavi değişikliği yapmamaları gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Hakan Günen; “Burada bahsedilen tedavi; hem yaşam tarzı değişikliklerini, hem verilen ilacın doğru sıklıkta alınmasını ve hem de eğer nefes ile çekilen bir ilaç kullanılıyorsa cihazın doğru kullanılmasını kapsamaktadır. Örnek vermek gerekirse, hasta ile hekim pandemi öncesi düzenli bir egzersiz planlaması yapmışsa ve bu sosyal izolasyon kuralları nedeniyle yapılamıyorsa, hasta mutlaka hekimine ya da sağlık danışma hattına ulaşıp yerine ne yapması gerektiğini öğrenmelidir. Aynı şekilde cihazını hekiminden aldığı bilgilendirme ve eğitim doğrultusunda kullanmaya devam etmeli ve cihazını hekiminin bilgisi dışında değiştirmemelidir. Eğer herhangi bir nedenle cihaz değişikliği yapmak zorunda kaldıysa da hekiminden ya da yetkili bir sağlık çalışanından yeni cihazın doğru kullanımına ilişkin bilgi almalıdır. KOAH tedavisinde cihazın doğru kullanımı, ilacın günlük kullanım sayısı kadar önemlidir. Aksi durumlar, KOAH hastalarında semptom artışı ve/veya alevlenme ile sonuçlanacağından, yakınlarının desteğine ihtiyaç duyulması ve tıbbi yardım gereksinimi de sosyal izolasyonu zorlaştırarak Covid-19 enfeksiyonu riskini artıracaktır. Covid-19 döneminde genel koruma önlemlerinin ötesinde KOAH hastalarına özel en önemli tavsiyem ise; hastaların tedavilerine hekimlerinin önerdiği şekilde devam etmeye özellikle özen göstermeleridir” dedi.
Prof. Dr. Hakan Günen aynı zamanda pandemi döneminde KOAH hastalarının sosyal izolasyon kurallarına uymalarının çok önemli olduğuna ve hastaların hekimlerine düzenli olarak ulaşmalarının zorluğu ve riskleri, tedavilerini doğru ve düzenli devam ettirmelerinin önemini daha da artırdığına değindi.
Devamı için tıklayınız.