Babalar ve yenidoğan bebeklerinin aralarında farklı bir bağ olduğunun kanıtları

Dünyada geçirdikleri ilk saatlerini küçümsemeyin

Babalar ve yeni doğanların birlikte geçirdiği ilk saatler, ilk aylarda geliştirdikleri bağ üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. Bilim adamları, doğduktan hemen sonra bebekleri ile fazla zaman geçiren babaların, çocuklarının gelecek 3 ay boyunca kendileri ile zaman geçirmek konusunda daha istekli olduğunu biliyorlar. Bu, aradaki ilişkiyi güçlendirmeye başlamak için asla erken değil. Babalar, anne ile yeni doğanın bulunduğu hastane odasını her ziyaret ettiğinde bebeğin gözlerine yakından bakabilir, onlar ile göz teması kurabilir, onları taşıyabilir ve onlara şarkı söyleyebilirler.

Tensel temas kurun

Hem baba hem de çocuk, cilde temas ile bir bağ kurabilir. Yapılan araştırmalar, bebek beyninin kendilerini mutlu hissetmelerini sağlayacak, aşk hormonu olarak da bilinen oksitosin salgılamasını sağladığını dile getiriyor. Bu hormon aynı zamanda bebeğin sakin ve güvende hissetmesini sağlıyor ve baba böylece kendini bebeğine daha yakın hissedebiliyor. Bunu yapmak için, baba rahat bir sandalyede oturup bebeği göğsünde uyutabilir. Hatta hava biraz da soğuksa, bebeğini ve kendini battaniyeyle örterek ısıtabilir.

Kişisel bakımlarında aktif rol alın

Araştırmalar, bebeklerin bakımlarında az sorumluluk alan anne ve babaların çocuklarıyla fazla bağ kuramadıklarını, böyle durumlarda kimi zaman bakıcıların yeni doğanlar ile ilişkilerini ebeveynlere nazaran daha fazla geliştirdiğini göstermektedir. Babalar banyo, bez bağlama, beslenme, geğirme, uykuya dalma ve bebeklerin daha birçok şeyi ile ilgilenebilirler. Bir bebeğe bakmak zor bir iştir, ancak anne ve baba görevleri paylaşırsa gerginlik azalacak ve bebek her ikisine de bağlanacaktır.

Oyun sırasında liderliği üstlenin

Anneler, yeni doğanları emzirirken ve bu esnada bebekleri ile birbirlerine bağlanma anlarının tadını sessizce çıkarırken, babalar daha eğlenceli olma eğilimindedir. Bir baba, bebekle etkileşime girdiğinde son derece aktif ve hareketli olmalı, keyifli oyunlar oynayarak onlarla bağ kurmalıdır. Çocuğu “uçurmak”, gıdıklayarak güldürmek aradaki bağlantıyı pekiştirir.

Günlük rutin yaratın

Bu, bebek ile banyo yapmak gibi basit ve sıradan bir aktivite olabilir, ancak bunun günlük olarak yapılması, baba ile bebek arasında bir bağlantı oluşturur. Bir bebek, babasının banyo zamanında orada olmasını bekler ve hafif masajlar, komik suratlar ve çeşitli banyo şarkıları ister ve alıştıktan sonra onları her gün bir "zorunluluk" olarak bekler.

Göz kontağı kurun ve gülümseyin

Bebeklerin vizyonları henüz tam olarak gelişmemiştir. Bununla birlikte, yaklaşık 8 ila 10 inç ötedeki babalarının yüzlerini açıkça ayırt edebilirler. Babalarının yüzü, keşfetmek isteyecekleri yeni meraklardan biridir, bu yüzden göz teması kurmak isterler. Baba bebeğe düzenli olarak gülümserse, ikinci aydan itibaren bebeğinin kendisini taklit ettiğine tanıklık edebilir.

Onlara örnek olun

İster inanın ister inanmayın, bebekler taklit yoluyla iletişim kurmak ister. Bir bebeğin babasını gerçek zamanlı olarak taklit etmesi, kendisi ile bağlantı kurmak için paha biçilemez bir eylem!

Birlikte okumalar yapın

Çocuk, anne ve babasının konuştuğu dili henüz rahmin içindeyken öğrenmeye başlar ve ister istemez onların sesinden etkilenir. Bir baba, geceleri bebeğini kucaklayarak ona kısa bir hikaye okuyabilir. Böylelikle bebek, babasının sesini duydukça sevinecek, babaları da onlarla kolayca bağlantı kurabilecek. Aralarındaki o özel anın, bağlarını güçlendireceği kesin.

Kucağınızda gezdirin

Ev işleri yaparken ya da kanepede dinlenirken bebeğini kucağına alan ve fiziksel olarak ona son derece yakın olan bir baba, çocuğun kişisel herhangi bir ihtiyacı olup olmadığını bilmesini sağlar.

Henüz anne karnındayken onlarla iletişim kurun

Hamileliğin başından itibaren bebekler annelerinin sesini ve kalp atışlarını duyabilir. Bu sesleri aylarca dinleyecekler, bu yüzden dünyayla tanışmaya hazır olduklarında seslerin ait olduğu kişiyi anında tanıyacaklar.

Ancak hamileliğin 23. haftasında, bebekler dış dünyadan gelen sesleri de duyabilir. Yani, bu süreden sonra anne karnını okşayarak bebeği ile iletişim kurmaya çalışan babalar, bebekleri doğduktan sonra onlara kendilerini kolay tanıma imkanı sunabiliyorlar. Ayrıca bebekler ebeveynlerinin sesine ne kadar aşina olursa, stresli dönemlerinde bir o kadar kolay yatışıyorlar.