Çocukların duygularını ve isteklerini bize nasıl ifade edeceklerini bilemediklerini belirten Influencer Özge Tezcan, iki yaş sendromu hakkında merak edilenleri aktardı.
Uzmanlar tarafından çocukların bebeklik döneminden çıkarak birey olma yolunda attıkları ilk adım olarak tanımlanan iki yaş sendromu, kişilik gelişiminde belirleyici rol oynuyor. 18. ila 36. ay arasında başlayan ve doğru yönetilmesi gereken bu süreç, özellikle yeni ebeveyn olmuş çiftlerin en çok kaygılandıkları ve fikir alışverişine ihtiyaç duydukları konuların başında geliyor.
Davranış değişikliklerinin nedeni iletişim kurma isteği
İki yaş sendromunu sabır ve emek gerektiren zor bir süreçtir. Anne ve babalar olarak bu süreçte yapmamız gereken ilk şey, iki yaş sendromunun çocuğumuzun gelişimindeki en doğal aşamalardan biri olduğunu kabul etmek. Tıpkı yürümeye başladığındaki gibi, sendromu da bir gelişim ve büyüme evresi olarak görmemiz gerekiyor. Sendromun başladığını ise elbette bir anda değişen davranışlardan anlıyorsunuz. Artan sızlanmalar, öfke nöbetleri, koyduğunuz kuralları zorlama ve vurma, ısırma, tekme atma gibi saldırgan tavırlar bunların başında geliyor. Her ne kadar olumsuz görünse de temelde davranış değişiklerinin nedeni iletişim kurma isteğidir.
Davranışları düzeltmekten çok çocuğunuzu tanımaya odaklanın
Çocuklarımızın duygularını ve isteklerini bize nasıl ifade edecekleri konusunda sıkıntı yaşadığını gördüğümüz bu süreçte, sakinliğimizi korumamız ve kalplerini kıracak tepkiler vermememiz gerekiyor. Çünkü aslında ilk kez bağımsızlıklarını ortaya koymaya çalışıyor, sınırları zorluyor ve kendi hayatlarını kontrol edebilmek istiyorlar. Dolayısıyla odaklanmamız gereken şey davranışlarını düzeltmekten ziyade onları tanımaya çalışmak. Bunun için de kendisine ve etrafındakilere zarar vermeden özgür olacağı bir alan yaratmak ve sakinleşmesine yardımcı olacak sakin açıklamalar yapmak gerekiyor.
Büyük duyguların nasıl ele alındığını anlamasına yardımcı olun
İki yaş sendromunun çocukların hayal kırıklığı gibi büyük duygularla başa çıkmayı öğrenmesinde de etkilidir. Çocuklar için istedikleri bir şeyin olmaması ve reddedilmek, hayatta karşılaştıkları ilk hayal kırıklıkları. Ancak söz konusu iki yaş sendromunda bir çocuk olduğunda bu hayal kırıklıklarının beraberinde bir kaos ortamı getirmesi elbette kaçınılmaz. Önemli olan onun kaosuna katılmadan, büyük duyguların nasıl ele alındığını anlamasına ve sizin aracılığınızla öğrenmesine yardımcı olmak. Zaman zaman kendinizin zor durumlarla nasıl başa çıktığı hakkında konuşmak veya sergilediği davranışların ne gibi zararlar verebileceğini anlatmak yardımcı olabilir.
Kardeş varsa dikkat
İki yaş sendromunda empati kurmak ve paylaşmak gibi konularda da çocukların zorlanabiliyorlar. Evde bir kardeşin olması durumunda daha dikkatli davranılması gerekiyor. Uzmanlar üç yaşındaki pek çok çocukta dürtü kontrolünün tam anlamıyla gelişmediğini belirtiyor. Bu da paylaşmak veya sırayla almak gibi diğer çocuklarla olan davranışlarda çatışma durumlarının doğmasına neden olabiliyor. Özellikle de evde bir kardeş varsa çatışma durumu bir günlük rutin haline gelebiliyor. Böyle anlarda ebeveynin sakin, güven verici ve tutarlı olması önemli. Bilhassa gerilimi daha da artıracak tepkilerden kaçınma gerekiyor. Örneğin onu kardeşiyle kıyaslamak veya kardeşinin önünde ona kızmak yerine çatışmaya paylaşmanın nasıl bir şey olduğunu öğrenmesi için daha fazla fırsat yaratmak gibidir.
Çocukla sık vakit geçiren tüm büyüklerin tutarlı davranmasına dikkat edin
Çocuklarla sık vakit geçiren büyükanne, büyükbaba, hala, amca, teyze ve dayı gibi aile büyüklerin de iki yaş sendromu süresince anne ve babaya benzer bir tavır sergilemesi gerekir. Evde çocuğa bakım verenler kadar sık vakit geçirdiği büyüklerin tavırları da bu süreçte büyük önem taşıyor. Anne veya babanın tepki vermeden karşıladığı ve çocukla sakince konuşarak yatıştırmaya çalıştığı bir öfke patlamasına başka bir aile büyüğünün kızarak tepki vermemesi gerekiyor. Aksi halde çocuğun oluşturduğu neden sonuç ilişkisi kolaylıkla bozulabiliyor. Bunun önüne geçmek için mümkün olduğunca yakınları bilgilendirmek ve bunun normal bir dönem olduğunu anlatmak gerekiyor. Temelde sakin kalmalarını önermek yeterli olsa da sakin kalmanın umursamamak anlamına gelmediğini de iyi aktarmak şart.
- “Şekerli gıdaların yatma saatinde tüketilmesi çürük riskini artırıyor”
- Çocukların yüzde 28'i 'hikikomori' sendromuna maruz kalıyor
- Herkes moda diye çocuğuna aynı ayakkabıyı tercih ediyor fakat gelişim bozukluğuna bile neden oluyor!
- Çocukları tehdit eden sinsi tehlike: Hipertansiyon
- Karne stresi psikolojik sorunların temelini oluşturuyor! Uzmanı uyardı: Bu davranışlardan kaçının