"Oyun görünüşte akla uymaz ama çocuk oyunla akıllanır” demiş Mevlânâ Celalettin Rumi. 13. yüzyılda yaşamış bir mutasavvıfın bugünkü psikoloji biliminin de aktif uyguladığı oyunun çocuk gelişimindeki önemine değinmesi ne kadar hoş, değil mi? Klinik Psikoloji Bilim Uzmanı İlkgün Demir konu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Bir bebek dünyaya gelir, bakım vereninin gözlerinde ben ve sen ayrımı olmaksızın hayatı öğrenir. Bu öğrenme sürecindeki pusulası oyundur. Bebek elleriyle, ayaklarıyla, bakım vereni ile oynar ve öğrenme bu oyunlarla başlamış olur. Aslında küçük büyük hepimiz oyun oynuyoruz… Sadece bizim oyuncaklarımız artık bez bebekler, plastik arabalar, pelüş oyuncaklar değil. Oyun hayatımızın her evresinde öğrenmemiz için var. Oyun ve beyin gelişimi arasında anlamlı bir bağ vardır. Bu anlamda eğitmenler ve aileler çocuklar ile mutlaka oyun temelli faaliyetler yapmalılardır. Psikoloji bilimi de 2 ile 11 yaş arasındaki çocuklarla, kendilerini keşfetmeleri ve çocukların iç dünyasını keşfetmemiz için oyuncaklar vasıtası ile bilişsel ve duyusal açıdan ‘’oyun terapisi’’ ile oyunu kullanır.
- “Şekerli gıdaların yatma saatinde tüketilmesi çürük riskini artırıyor”
- Çocukların yüzde 28'i 'hikikomori' sendromuna maruz kalıyor
- Herkes moda diye çocuğuna aynı ayakkabıyı tercih ediyor fakat gelişim bozukluğuna bile neden oluyor!
- Çocukları tehdit eden sinsi tehlike: Hipertansiyon
- Karne stresi psikolojik sorunların temelini oluşturuyor! Uzmanı uyardı: Bu davranışlardan kaçının