Her ebeveyn çocuklarını korumak için ekstra önlemler alır. Aldığımız bu önlemlerden bazılarıyla aslında çocuğumuzun bağışıklık sistemini olumsuz etkiliyoruz. Uzmanların uyarılarına göre doğayla iç içe yaşayan çocukların daha az alerjik olduğu ve bağışıklık sistemlerinin daha kuvvetli olduğunu söylüyorlar. Çocuklarımızı doğayla iç içe yaşatmanın yöntemlerine bir bakalım.

Son yıllarda alerjik hasta sayısı artmakta. Besin alerjisi, alerjik astım, saman nezlesi gibi günlük yaşantıyı kısıtlayan rahatsızlıkların yanı sıra anafikaksik şok gibi hayatı tehdit eden alerjik hastalıkların %30'undan fazlası çocuklarda görülüyor. Alerjik hastalıklarının artış nedeni tam bilinmemekle birlikte son yıllarda "hijyen hipotezi" ön plana çıkıyor. Küçük yaştan itibaren çocukları doğayla tanıştırmak ve doğal beslenmelerini sağlamak alınabilecek en iyi önlemlerin başında geliyor.

Toplumsal gelişmeyle birlikte batı tarzı yaşam, bireylerin günlük yaşam tarzının değişmesi ve çevresel faktörler, alerjik hastalıkların görülme sıklıklarına neden olabilmektedir. Son yüzyıllık dönem içinde, ekonomik ve bilimsel gelişmelere paralel olarak hijyen koşullarındaki düzelmeye bağlı olarak alerjik hastalık sıklığının artışının açıklanmasında hijyen hipotezi ön plana çıkmaktadır.

Sağlık için mikrobun önemi.

Çocukların bağışıklık sistemlerinin gelişmesi için erken yaşta mikropla tanışmaları önemlidir. Sezaryen ile dünyaya gelen bir çocuğun ilerleyen günlerde çok sık antibiyotik kullanması bağırsak florasını olumsuz etkileyebilmekte bu durum da alerji gelişimde risk faktörü yaratabilmektedir. Genel olarak bakıldığında suların klorlanması, temiz su kaynaklarına ulaşım kolaylığıyla birlikte sıtma ve parazitik enfeksiyonların azalması hepatit A enfeksiyonlarında azalma, antibiyotiklerin keşfi, bakteriyel enfeksiyonların önlenmesi ve tedavisi, aşıların yaygın olarak uygulanması ile insanlar artık daha steril ve temiz bir hayat yaşamaya başladı. Bu nedenlerden dolayı bağışıklık sistemi alerjik mekanizmalara yönlendi.

Çocukları doğadan ayırmayın.

Alerjik hastalıklardaki artışın nedeni sadece ilaçlar değildir. İnsanın doğadan uzaklaşması alerjik reaksiyonların artmasına sebeptir. Uzun süre kapalı alanda kalmak, temiz hava ile temasın azalması alerjik rahatsızlıklar bakımından risk faktörleridir. Doğrudan güneşten uzak kalmak D vitamini eksikliğine sebep oluyorken, daha fazla kapalı alan, daha fazla eşya ve mobilya ile temas özellikle ev tozu gibi alerjilerin çoğalmasına sebebiyet veriyor. Şehirde büyüyen toprak ve hayvanlardan uzak çocuklarda daha fazla alerjik rahatsızlıklar yaşandığı unutulmamalıdır.

Doğal beslenmeye özen gösterin.

Toplumsal gelişmeyle birlikte batı tarzı yaşam, bireylerin günlük yaşam tarzının değişmesiyle birlikte beslenme alışkanlıklarımızın da değişti bu yıllarda doğal beslenmek yetişkinlerin ve çocukların bağışıklık sistemleri için oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Taze meyve ve sebze tüketilmemesi, fast food alışkanlığının yayılması, asitli içeceklerin tüketimi gibi olumsuzluklar bağırsak florasını bozarak hem obezite hem de alerjik hastalıklara neden olabilmektedir.