Yapılan araştırmalara göre, yeni nesil çocuklar daha çok dijital oyunlarla iç içe. Ancak, şiddetin günümüzde popülaritesinin artmasına en çok neden olan araçlar da işte bu dijital oyunlar. İşte bu nedenle ailelerin, çocukların şiddet içeren oyunlar oynamaması için ekstra dikkali olması gerekiyor. Çünkü bu dijital oyunlar çocukta saldırganlık, ölüm ve öfkeyi normalleştiriyor; oyunlar gerçek bir ölümle sonuçlanabiliyor!
Hızla gelişen teknoloji ile beraber sokaklardaki oyunların terk edildiğini ve bunun yerini dijital oyunların aldığını belirten uzmanlar, ebeveynlerin kontrolü altında çocukların oyun oynamasına dikkat çekti. Yapılan araştırmalara göre, yeni nesil çocukların daha çok dijital oyunlarla iç içe olduğunu belirten Klinik Psikolog Özlem Soysal, şiddetin günümüzde en çok popülaritesinin artmasına neden olan aracın dijital oyunlar olduğuna dikkat çekti.
Dijital oyunların içerisindeki şiddet ve ölümlerin çocukta zamanla gerçek hayatta da normalleşebileceğine vurgu yapan Klinik Psikolog Özlem Soysal, “Günümüzde bilgi ve teknolojinin yeri gittikçe artmaktadır. Bu sadece yetişkinlerde değil. Aynı zamanda çocuklar üzerinde de etkisi artıyor. Artık çocuklarımız teknoloji ile iç içedir. Hangi çocuğa baksak elinde ya bir tablet ya da bir telefon ile karşılaşmaktayız. Ama çocuklarımızın telefon ve tableti kullanmalarındaki en önemli amacı dijital oyunlardır. " diyor ve bu oyunların birçoğunda ölüm ve şiddetin olduğuna dikkat çekiyor.
"Bu oyunların birçoğunda ölüm ve şiddet mevcut. Çocuk orada aslında o oyunu sıradan bir oyun olarak oynar ve içerisindeki şiddetin farkında değildir. Ama süreç içerisinde çocuk o oyunu şiddet üzerinden devam ettirmektedir. Bunun sonucunda çocukta saldırganlık, ölüm ve öfke gibi duygular normalleşmeye başlıyor."
OYUNLAR YÜZÜNDEN ÇOCUK, BİR HAYVANA ZARAR VERMEYİ NORMAL GÖRMEYE BAŞLIYOR
Soysal, "Genelde çocuk oyun oynarken örneğin bir hayvanı arabanın arkasına bağlayarak sürükleyip öldürmek gibi durumlarla karşılaşıyor. Bu durumu çocuk oyun olarak algılayabilir. Lakin orada büyük bir anlam içermektedir. " diyor ve ekliyor.
"Çocuk burada aslında o şiddeti normal olarak karşılamakta. Sonraki süreçlerde çocuk bu duyguyla büyüdüğü için çevresinde, ailesinde ve kendinde şiddeti normal karşılamaya başlıyor. Bu psikolojiyi hem uyguluyor hem de uygulandığında çocuk bunu normal değerlendirmeye başlıyor"
"EBEVEYNLER ÇOCUĞUN HANGİ OYUNU OYNADIĞINI BİLE FARKINDA OLMAYABİLİYOR”
Birçok ebeveynin çocuklarının şiddet içerikli dijital oyunları oynarken farkında dahi olmadığını ifade eden Soysal, “Şiddet, günümüzde en çok popülaritesi artan dijital oyunlarla birlikte doğmaktadır. Günümüzde en büyük tehlike çığlığı atan sorun bu. Birçok ebeveyn, çocuklarının bu oyunları oynadığının farkında bile değil. Çocuklar genelde bunu bir öfke veya bir kriz olarak ortaya çıkardıklarında, ebeveynleri temel sorunun aslında bir oyun olduğunun farkında olmuyor. Çünkü birçok ebeveyn çocukları telefon ve tablet ile oynarken çocuğunun neyle oynadığının farkına varmıyor. Aslında çocuk orada çok büyük bir tehlike ile karşı karşıya” diyor.
"ÇOCUK, OYUNDAKİ BÖLÜMLERİ GEÇMEYE ÇALIŞIRKEN ÖLÜMLE BURUN BURUNA!"
Çocuğun kendini oyuna kaptırmasıyla, bölümleri geçme hırsından oluşan tehlikenin farkında olmadığına dikkat çeken Soysal, “Günümüze bakarsak gün geçtikçe dijital oyunlar artmaktadır. Her şey artık bir sanal ortamda gerçekleştirilmektedir. Ancak dijital oyunları oynarken çocuk nasıl bir tehlike ile karşı karşıya olduğunun farkında değil" dedi.
"Çocuk oyundaki bölümleri geçmeye çalışırken aslında o bölümlerde çocuk bazen ölüme burun buruna geliyor, çünkü karakterin 'ölme' riski var. Bazen de çocuğu karşı tarafa zarar verme seviyesine kadar çıkarıyor. Çocuk oyunu oynarken tehlikenin farkında değil. Çünkü çocuk orada bir aşamayı geçtiğini düşünüyor. Bu bölümlerin hiçbir zaman sonu gelmiyor. Oysaki her bölüm artışı aslında çocuğu tehlikeye daha fazla götürüyor”
Soysak, ebeveynlere çocuklarının oynayacağı oyunu önce kendilerinin oynaması gerektiği uyarısında bulunuyor.
“Çocuklar, ebeveynlerin en çok dikkat etmesi gereken bir konu. Çocuklarınızın hangi oyunu oynadığına ve içeriği hakkında lütfen bilgi edinin. Önce o oyunu sizler çocuklarınızla beraber oynayın. Oyunun nasıl bir özellik taşıdığını öğrenin öyle çocuğunuz tek oynamaya başlasın. Bunun için lütfen ebeveynler önce oyunun içeriğini öğrensin daha sonra çocuğu oynasın.”
ÇOCUK, OYUNDA BİRİNİ ÖLDÜRDÜĞÜNDE, TEKRAR CANLANABİLECEĞİNİ DÜŞÜNMEYE BAŞLIYOR
Şiddet eğilimli, yaralamaların, vurmanın, kırmanın ve ölümün fazlaca olduğu oyunların çocukları gerçek dünyadaki şiddete karşı duygusuzlaştırdığını anlatan Yeşim Avunduk, “Her oyunun üstünde yaş sınırlaması vardır. Aileler bunun farkında olmalıdır. Aksi halde çocuklarda, şiddet, öfke, ölümün ve yaralamanın normalleştiği durumları gözlemliyoruz” diyor.
Çocukların duygusuzlaşmasını ölüm, şiddet, yaralama ile kısıtlamamak gerekiyor. Bu oyunlar nedeniyle çocukların kendilerini ifade etme şekilleri de değişiyor. Maalesef empati yetenekleri çok düşük oluyor. 10 yaşından itibaren bir çocuk 3-5 kez oyunda birini öldürüp tekrar canlandığını görünce, bunun normal bir aktiviteye dönüşebileceğini düşünüyor.
Çocukların 3,5 yaşından itibaren dijital oyunlarla tanıştığını belirten Dr. Avunduk, “Ama özellikle 10 ile 18 yaş aralığındaki geniş bir kitle zamanının büyük bir kısmını oyun oynayarak geçiriyor. Çok fazla kanlı sahneyi, öldürmeyi gösterdikçe sık sık da bunu tekrarladıkça normalleştiriyorsunuz. Çocuk ilk başta oynarken gözlerini kapıyorsa, yavaş yavaş bunun normalleştiğini görüyor. Yapılan çeşitli araştırmalar ile şiddet içerikli oyunlar ile saldırgan davranışlara eğilimin artığını ve şiddet içeren video oyunlarına maruz kalma ile şiddet içerikli görüntülere verilen tepkinin azaldığını gösteriyor” ifadelerini kullandı.
- “Şekerli gıdaların yatma saatinde tüketilmesi çürük riskini artırıyor”
- Çocukların yüzde 28'i 'hikikomori' sendromuna maruz kalıyor
- Herkes moda diye çocuğuna aynı ayakkabıyı tercih ediyor fakat gelişim bozukluğuna bile neden oluyor!
- Çocukları tehdit eden sinsi tehlike: Hipertansiyon
- Karne stresi psikolojik sorunların temelini oluşturuyor! Uzmanı uyardı: Bu davranışlardan kaçının