İletişim, içinde insanın bulunduğu akla gelebilecek tüm alanlarda altı çizilmesi gereken çok temel bir konudur. Okul sistemi, aile sistemi, eğitim-öğretim süreçleri, birey olma ve toplumla bütünleşme süreçleri kendi içlerinde farklı gereklilikleri barındırsa da sağlıklı iletişim olmadan eksik ve aksak kalacaktır. Özel Ata Koleji İlkokulu Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi, 'Çocuklarla Etkili İletişim' konusu hakkında bilgi verdi.
Çocuklar doğdukları günden itibaren, içinde bulundukları gelişim döneminin özelliklerine uygun yollar ve yöntemlerle iletişim kurmaya çalışırlar. Örneğin, yeni doğan bir bebek ihtiyaçlarını gidermek için ağlayarak iletişim kurar. Zaman geçtikçe bebek sadece fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da gelişir. Yeni kelimeler öğrenen, zihninde yeni bağlantılar kuran, yerinde ve yeterli çıkarımları yapabilen çocuklar özellikle bir buçuk ve üç yaşları arasında konuşma gelişimini aktif olarak sürdürürler. Konuşma ve kendini ifade etme becerisinin belirli bir düzeye erişmesiyle, çocuklarla kurulan iletişimin de daha etkili ve sağlıklı olmasını bekleriz.
Çocuk, iletişim temellerini aileden alır ve iletişim becerilerini geliştirirken büyük oranda aile içi iletişim dinamiklerinden etkilenir. Daha açık bir dille; sizlerin çevrenize ve çocuğunuza karşı kullandığınız iletişim dili, iletişim kurmak için seçtiğiniz yöntemler ve yollar çocuğunuzun dünyaya karşı kuracağı iletişim köprüsünün temel taşlarını oluşturur.
ETKİLİ İLETİŞİM
- İletişimin etkililiğine olan ihtiyaç;
- Çocuklara kuralları ve sınırları tanıtmak,
- Bunların hayatın bir parçası haline gelmesini sağlamak,
- Karşılıklı olarak duygu paylaşımında bulunmak,
- Çatışma ve problem çözmek gibi konularda çok daha fazla hissedilir.
Çocuğunuzla iletişiminiz ne kadar güçlü ve etkili olursa, sorunların çözümü o denli kolay olur.
ÇOCUKLARLA İLETİŞİMDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Duygu Düzenlemesi: Çocuklarla iletişim kurarken kimi zaman kızgın, üzgün ve kaygılı olmanız çok doğal ve normal bir durum. Gerektiğinde bu duygularınızın yatışması ve daha sakin bir iletişim dili kullanmak için kendinize zaman vermekten kaçınmayın. Çocuklar ne söylendiğinden çok nasıl söylendiğine dikkat ederler. Söylediğiniz şey her ne kadar onun faydasına da olsa kızgın bir dille ifade edildiğinde çocuklar büyük oranda kendilerine kızıldığı mesajını alırlar.
Göz Teması: Çocuklarla iletişim kurarken, konu ne olursa olsun onların göz hizasına inip konuşmaya özen gösterilmelidir. Göz teması çocuğun konuşulanları daha iyi anlayıp yorumlamasını, kendini değerli ve önemli hissetmesini sağlar. Bu nedenledir ki, çocuklar anne babalarına bir şey söyleyecekleri zaman, onları çenelerinden tutup çekerler, kendilerine bakmalarını isterler.
Kısa ve Net Mesajlar: Çocukların dikkat süreleri ve zihinsel kapasiteleri dikkate alındığında konuya çok dolaylı yaklaşan soyut ve uzun cümleler, verilmek istenen mesajın yerine ulaşmasına ket vurabilir. Henüz somut düşünme evresinde olan çocuklar, somut olarak verilen örnekleri daha iyi anlama ve uygulama eğiliminde olurlar. Örneğin: “Yemek yerken düzgün davranmalıyız.” İfadesi çocuk için çok fazla anlam ifade etmeyebilir. Direkt olarak davranışa yönelik ve somut bir ifadeyle “Ağzımızda bir yiyecek varken konuşmamız uygun bir davranış değil, çünkü karşımızdaki kişi bu görüntüden rahatsız olabilir.” demeniz daha etkili olacaktır.
Neden-Sonuç İlişkisi: Her çocuk -bunu yetişkinler kadar net bir şekilde ifade edemese de- kendisine yönelik beklentilerin nedenini merak eder. Eğer dile getirdiğiniz sözlerin, çocuğunuzun dünyasında daha anlamlı bir şekilde yer edinmesini istiyorsanız bunları nedenleri ve sonuçları ile birlikte vermeye çalışın.
Duyguları Yansıtmak: Çocukların iletişim kurarken en temel ihtiyaçlarından birisi anlaşılma ihtiyacıdır. Duygularını ifade etme yetenekleri henüz yetişkinler kadar gelişmemiş olan çocuklar, anlaşılmadıklarını hissettiklerinde öfkelenebilir, içlerine kapanabilir ya da iletişim kurmaktan kendini alıkoyabilirler. Bunun için en güzel ve faydalı yöntem çocuğunuzun içinde bulunduğunu gördüğünüz duyguyu anladığınızı ona göstermektir. “Şu an üzgün olduğunu görüyorum ve anlıyorum…” , “Arkadaşınla tartıştığın için biraz kızgın gibisin…” , “Sanırım bu durum seni birazcık endişelendirdi, anlayabiliyorum..” gibi cümlelerle başlayan konuşmalar çocuklara anlaşıldığını hissettirmekle beraber aranızdaki iletişim dilini kuvvetlendirecektir.
Kendi Duygularımızdan Bahsetmek: İletişim tek yönlü olmadığı için, çocukların duygularını anlamamızın yanısıra kendi duygularınızdan bahsetmeniz çocuğunuzla kurduğunuz iletişimi güçlendirmeye fayda sağlayacaktır. “Söylediğin kelime kendimi çok mutlu hissetmemi sağladı, teşekkür ederim.”, “Yaşadığımız bu olay beni de en az senin kadar üzdü, ben de kendimi üzgün hissediyorum.” Gibi cümleler sadece çocuğunuzla olan iletişiminizin kalitesinin artması için değil, çocuğunuzun duyguları daha iyi tanıması, anlamlandırması ve empati yeteneğinin gelişmesi için de güzel bir fırsat sunacaktır.
Olumlu Kalıplar Kullanmak: Çocuklar, iletişim esnasında olumsuz cümle kalıplarıyla karşılaştıklarında kafa karışıklığı yaşayabilirler. Örneğin “yapma” kelimesini duyan çocuk neyi, neden yapmaması gerektiği hakkında gerekli bilgiyi alamadığı için sizin beklediğiniz davranış değişikliğini gösteremeyebilir. İstenmeyen davranışa dikkat çekmek yerine, istenen davranışa dikkat çekmek de olumlu kalıpları kullanmak için önemli bir ipucudur. “Hızlı koşma” yerine “Yavaş yürümen daha iyi olur.” cümlesini kurmak çocuğunuzla aranızdaki iletişimin etkililiğini arttırabilir. İstenmeyen davranışa dikkat çekmek yerine, istenen davranışa dikkat çekmek de olumlu kalıpları kullanmak için önemli bir ipucudur.
- “Şekerli gıdaların yatma saatinde tüketilmesi çürük riskini artırıyor”
- Çocukların yüzde 28'i 'hikikomori' sendromuna maruz kalıyor
- Herkes moda diye çocuğuna aynı ayakkabıyı tercih ediyor fakat gelişim bozukluğuna bile neden oluyor!
- Çocukları tehdit eden sinsi tehlike: Hipertansiyon
- Karne stresi psikolojik sorunların temelini oluşturuyor! Uzmanı uyardı: Bu davranışlardan kaçının