ÇocuklukHer 3 çocuktan biri akran zorbalığına maruz kalıyor
Paylaş
Her 3 çocuktan biri akran zorbalığına maruz kalıyor

Çocuklarınızda karın ağrısı, öfke, dikkatini verememe, depresif belirtiler, utangaçlık, özgüven problemlerini göz ardı etmeyin. Bu durum her üç çocuktan birinin yaşadığı akran zorbalığı ve şiddetin psikolojik belirtisi olabilir” dedi.

Uzman Klinik Psikolog Yasemin Kamalı, çocuklarda akran zorbalığı ve şiddetin belirtileri konusunda aileleri uyardı.

Haberin Devamı

Akran zorbalığına maruz kalan çocuk ve ergenlerde fiziksel belirtilerin de görülebileceğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Yasemin Kamalı, “Yapılan çalışmalar, her 3 çocuktan birinin hayatlarının bir döneminde akran zorbalığına maruz kaldığını ortaya koyuyor. Çocuklarınızda karın ağrısı, öfke, dikkatini verememe, depresif belirtiler, utangaçlık, özgüven problemlerini göz ardı etmemelisiniz. Bu belirtiler bazen arkadaşları tarafından akran zorbalığına ve şiddete maruz kaldıklarını gösterebilir” bilgisini verdi.

Yasemin Kamalı, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

Akran zorbalığına maruz kalan kişi onu rahatsız eden duygunun farkındadır, ancak çocuklar bu duyguları nasıl ifade edeceklerini bilmiyor. Çocuk, kendilerine kişilerin daha fazla zorbalık yapacağını, tüm okulda rezil olacağını, şiddetini artırabileceğini ve çözümünün olmadığını düşünebilir. Bu sebeple bu durumun anlatılması zaman alabilir. Bu noktada aile ve okulların dikkatli olması gözlemlemesi oldukça önemlidir. Yaşları ilerlediğinde yetişkinlik hayatında bunlar etki edebileceği gibi şuan da okula gitmek istememe, dışarı sosyal gruplara dahil olmak istememe gibi davranışlar sergileyebiliyor.

Haberin Devamı

Alay edilen çocuğa ailesi nasıl davranmalı?

Bu noktada ailelerin çocuk ve ergenlere destek vermeleri gerektiğinin altını çizen Kamalı, “Ebeveynlerin çocuklarını dinlemesi, fevri davranış ve yorumlardan kaçınması onlara bu durumu anlatması noktasında yardımcı olacaktır. Çocuğa bunu anlattığı için önemli ve değerli bir şeyin yapıldığını hissettirmek de gerekir. En önemlisi ise onu koşulsuz sevmek, değerli olduğunu hissettirmek, bu gibi davranışlara katlanmak zorunda olmadığını anlatmak oldukça önemli” dedi.

Akran zorbalıkları karşısında ebeveynlerin diğer aileler ile iletişime geçerek geri bildirim yapmaları tavsiyesinde bulunan Kamalı, şunları söyledi;

“Çocuklarınız yaşadığı şiddet ve zorbalıkları anlattığında sizler geri bildirim yapmazsanız, zorbalık yapan kişi buna devam edecek, başkalarına da yapmaya başlayacak ve başka çocuklar da maruz kalan çocukları hedef olarak görüp onlar da yapmaya başlayacaktır. Ailelerin bu noktada okul ve diğer ebeveynlerle iletişime geçmeleri sorunun çözülmesinin ilk aşamasıdır. Çünkü burada problem sadece zorbalığa maruz kalan çocuk için değil bu zorbalığı yapan çocuk için de geçerlidir. Her iki tarafın da destek alması buna başvurma nedenlerinin incelenmesi aynı şekilde bununla mücadele etme konusunda çekingen olma durumu gözden geçirilmelidir. Bu yüzden zorbalık yapan çocuğun ergenin ailesi ile de işbirliği yapmak daha kalıcı çözümler ortaya çıkaracaktır.

Haberin Devamı

Farkında olmadan zorbalığı başlatmış olabilirsiniz

Ebeveynlerin, çocuklarına sınır koymaları gerektiğini öğretmeleri ifadesini kullanan Kamalı, sözlerine şöyle devam etti;

Çocuklara hayır demeyi, kendi arzusunu takip etmeyi anlatmak, bir ötekinin arzusuna, bakışına veya o ötekinin söylemine ihtiyaç duymadan kendi sınırını belirlemeyi öğretebilir. ‘Senin iyiliğin için ama’ şeklinde duygu sömürüsünde bulunmadan ona davranmak önemli. Aslında farkında olmadan zorbalığı biz başlatıyorsak dış çevrede de çocuk bunlara maruz kaldığında fark etmeyecek veya geç fark edecek. Bunu normalize ettiği için nasıl ifade edeceğini bilmeyecek. Hem aile olarak hem tolum olarak bu konuda bilinçlenmek, böyle bir konuda hem zorbalığa uğrayan hem de zorbalığı uygulayan çocuk ve ergenler için uzmanlardan destek almak bir şeyleri daha kolaylaştıracaktır.

Haberin Devamı