ÇocuklukHer morluğu çocuğun hareketliliğine bağlamayın! Lösemide bu belirtiler ihmale gelmez
Paylaş
Her morluğu çocuğun hareketliliğine bağlamayın! Lösemide bu belirtiler ihmale gelmez

Halk arasında ‘kan kanseri’ olarak bilinen lösemi çocukluk çağının en sık görülen kanserlerinin başında geliyor. Lösemi teşhisindeki en büyük sorun erken tespit edilememesi. Tanısı zor olan lösemi, ne kadar erken teşhis edilirse tedavi aşamasının zamanında başlamasına yardımcı olur.

Çocuk Hematolojisi ve Çocuk Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Canpolat, löseminin teşhisindeki en önemli sorunun erken anlaşılamaması olduğunu belirterek “Hastalığın erken tanısı zordur çünkü birçok hastalıkla karışabilir. Hatta çocukluk çağının kendine özgü hareketliliğinin neden olabildiği yorgunluk ve bacaklarda bir yere çarptığı düşüncesine yol açan morluklar önemsiz olabildikleri gibi, bu ciddi hastalığın ilk sinyalleri de olabilir. Bu nedenle ebeveynlerin çocuklarındaki bazı olağan dışı durumlara dikkat ederek, zaman kaybetmeden hekime başvurması çok önemlidir” diyor.

Haberin Devamı

Lösemiye karşı toplumsal farkındalığın az olduğunu belirten Prof. Dr. Cengiz Canpolat, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası kapsamında yaptığı açıklamada, lösemide ihmale gelmez belirtileri anlattı, tedavideki son gelişmelere yönelik açıklamalar yaptı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

BACAĞIN ÜST TARAFINDA MORLUKLAR

Löseminin çocukluk çağı kanserlerinin yüzde 25-30’unu oluşturduğunu, bu bakımdan çocuklarda en sık görülen kanser türü olduğunu belirten Prof. Dr. Cengiz Canpolat, hastalığın en sık 2-5 yaş aralığında ortaya çıktığını söylüyor.

Ebeveynlerin çocuklarının vücutlarındaki morluklara dikkat etmeleri gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Cengiz Canpolat şöyle konuşuyor: “Her morluk çocuğun hareketli olmasına ve yaramazlığa bağlanmamalıdır. Vücutta çok sayıda kendiliğinden veya hafif darbe ile meydana gelen morluklar önemsiz olabildiği gibi bu ciddi hastalığın sinyalleri de olabilir. Altında kemik bulunan yüzeylerde örneğin kol ve bacaklardaki morluklar darbeye bağlı olabilir ancak yumuşak bölgelerdekiler anlamlıdır ve doktora gösterilmelidir. Çok hafif bir darbeyle kocaman bir morluk oluşması da normal değildir ve zaman kaybetmeden doktora başvurulmalıdır.”

Haberin Devamı

BURUN VE DİŞ ETİ KANAMALARI

Lösemi kan hücrelerini etkileyen bir hastalık olduğundan çeşitli kanamalara yol açabiliyor. Örneğin; çocukların vücudunda geçmeyen küçük noktasal kanamalar ile burun ve dişeti kanamalarına karşı dikkatli olmak gerekiyor. Yapılan araştırmalara göre, löseminin en önemli belirtilerinden birinin uzun süren ve geçmeyen diş eti kanamaları olduğunu söyleyen Prof. Dr. Cengiz Canpolat anne babaların telaşa kapılmadan çocuklarını gözlemlemelerini ve doktora başvurmayı ihmal etmemeleri gerektiğini söylüyor.

LENF BEZLERİNDE BÜYÜME VE AĞRI

Çocuk Hematolojisi ve Çocuk Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Canpolat, karaciğer, dalak ve lenf bezlerinin büyümesinin lösemi hastalığının belirtilerinden olabildiğini belirterek “Ayrıca uzun süren, nedeni belli olmayan ateş durumunda lösemiyi ekarte etmek için bazı testler yapılmalı, hasta yakından takip edilmelidir. Hastaların yaklaşık yüzde 25’inde de kol ve bacaklarda ağrılar görülebilir. Bu ağrılar romatizmal nedenlere veya hızlı büyümeye bağlanabilir ve bu da tanıda ve tedavide gecikmeye yol açan önemli bir nedendir. Bu nedenle uzun süren, ağrı kesicilere yanıt vermeyen kol ve bacak ağrıları büyüme ağrıları gibi yorumlanmamalı doktora başvurulmalıdır” diyor.

Haberin Devamı

ÇABUK YORULMA

Çocukluk çağındaki hareketlilik beraberinde yorgunluğu da getirebiliyor. Ancak dikkat! Yorgunluğun çoğu zaman masum olsa da, bazen de löseminin önemli belirtilerinden biri olabildiğini söyleyen Prof. Dr. Cengiz Canpolat, “Lösemide kansızlığa bağlı olarak halsizlik, çabuk yorulma ve tende solukluk gibi belirtiler önemli sinyaller olabildiğinden, ebeveynlerin çocukları iyi gözlemlemesi ve olağandışı durumlarda zaman kaybetmeden en yakın sağlık merkezine getirmeleri çok önemlidir” diyor. Prof. Dr. Cengiz Canpolat, yapılan ön tetkiklerle lösemiden şüphelenilmesi durumunda çocuğun Pediatrik Hematoloji-Onkoloji bölümü bulunan bir merkezde değerlendirilmesi gerektiğini belirterek “Kesin tanı hastanın kemik iliğinin alınıp ilgili bölümlerde incelenmesi ile konur. Tanıda süratli olmak ve tedaviye mümkün olduğunca erken başlamak önem arz etmektedir” diye konuşuyor.

Haberin Devamı