Kekemelik, genellikle çocukluk döneminde karşılaşılan bir durumdur. Kekemelik, konuşmanın akıcılığında bozulmaların ve aksaklıkların olmasıdır. Kekemeliğin genetik yatkınlığa bağlı ya da nörolojik bir süreç olduğunu söyleyen Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bölümünden Uzm. Dr. Emin Çağlar, kekemelikte doğru bilinen yanlışları açıkladı.
Kekemeliğin erkek çocuklarında görülme oranının kız çocuklarına göre 5 kat daha fazla olduğunu belirten Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bölümünden Uzm. Dr. Emin Çağlar, “Kekemelik, konuşmanın akıcılığında bozulmaların ve aksaklıkların olduğu bir durum. Kekemelikte cümle başında, ortasında ve sonunda duraksamalar olabilir. Ya da kekemeliği bazı harf ve hecelerin tekrarlanması şeklinde olan bir bozukluk olarak tanımlayabiliriz. Kekemeliği en çok 2 ile 7 yaş arasındaki çocuklarda görüyoruz. Kekemeliğin erkek çocuklarında görülme oranı kız çocuklarına göre 5 kat daha fazla. Fakat 2 ile 7 yaş arasında görülen kekemeliğin genellikle yüzde 80’ni geçici oluyor. Yüzde 20’lik kesim ise ergenlik ve erişkinlik dönemine kadar devam ediyor” diye konuştu.
“KEKEMELİK PSİKOLOJİK DEĞİLDİR”
Kekemeliğin aileleri çok tedirgin ettiğini söyleyen Uzm. Dr. Emin Çağlar, “Kekemeliğin nedeni tam olarak bilinmiyor. Uzmanlar kekemeliğin bazı genetik ve nörolojik faktörleri üzerinde duruyor. Genetik olarak bazı çocukların kekemeliğe yatkın olduğu biliniyor. Aynı zamanda nörolojik olarak da beyinde konuşma üretimini sağlayan bazı süreçlerde problem olduğu söyleniyor. Ama kekemeliğin temel sebepleri arasında psikolojik sebepten söz edemeyiz. Bir çocukta kekemelik olacaksa genetik olarak öncesinden bellidir. Örneğin bir çocuk korktu ya da öğretmeni kızdı diye kekemelik ortaya çıkmaz” dedi.
“KAYGI BOZUKLUĞU, DEPRESYON VE SİNİRLİLİK GÖRÜLEBİLİYOR”
Kekemeliğin hem psikoterapi yöntemi hem de ilaç tedavisiyle azaltılabileceğini vurgulayan Uzm. Dr. Emin Çağlar, “Aileler çocuğunda kekemelik oluştuğunda kendilerini suçlaya biliyorlar. Bir çocukta kekemelik olduysa işitme testi yapmak gerekiyor. Çünkü çocukta bir işitme kaybı olabilir. Sonrasında çocuğa nörolojik bir muayene yaptırmak da şart. Kekemelik olan çocuklar kaygı bozukluğu, depresyon ve sinirlilik görülebiliyor. Eğer bunlar tedavi edilirse kekemeliğin şiddeti azalıyor” ifadelerini kullandı.
“SESLİ KİTAP OKUMAYI ÖNERMİYORUM”
Uzm. Dr. Emin Çağlar, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Aileler dil ve konuşma terapistlerine gidebilirler, Ailelerin, çocukları kekelemeye başladığında kesinlikle ‘dur konuşmaya, başlamadan önce heyecanlanma’ gibi telkinlerde bulunmaması gerekiyor. Bu durum çocuğun kekemeliğinin artmasına neden oluyor. Ailelerin çocuklar konuşurken nasıl konuştuğuna değil de ne konuştuğuna odaklanması gerekir. Aynı zamanda kekemelik sorunu olan çocukların sesli olarak kitap okumaları gerektiğine dair bazı bilgiler internette dolaşıyor. Kekemeliği olan çocuklara sesli kitap okumayı önermiyorum. Çünkü kekemelikte kendi içerisinde çeşitlere ayrılıyor. Bu tür bir yöntemin hangi kekemelikte daha iyi olduğunu dil ve konuşma terapistleri bilebilir.”
- “Şekerli gıdaların yatma saatinde tüketilmesi çürük riskini artırıyor”
- Çocukların yüzde 28'i 'hikikomori' sendromuna maruz kalıyor
- Herkes moda diye çocuğuna aynı ayakkabıyı tercih ediyor fakat gelişim bozukluğuna bile neden oluyor!
- Çocukları tehdit eden sinsi tehlike: Hipertansiyon
- Karne stresi psikolojik sorunların temelini oluşturuyor! Uzmanı uyardı: Bu davranışlardan kaçının