Deprem anında hamileler nasıl davranmalı?
Yaşanan depremlerle birlikte uzmanlar, deprem anında nasıl davranmamız gerektiği ile ilgili uyarılarda bulunuyor. Özellikle de çocuklar ve hamileler konusunda uyarılar sıklıkla yapılıyor. Peki, Hamileler deprem anında kendilerini ve bebeklerini nasıl korumalı? Deprem anında hamileler nasıl davranmalı? Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Çiğdem Karas depren anında hamilelerin nasıl davranması gerektiğini anlattı.
Depremle yaşamayı öğrenmemiz gerektiğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Çiğdem Karas, deprem öncesinde olduğu gibi deprem sırasında ve sonrasında özellikle gebelerin kendilerini ve çocuklarını koruyabilmesi için alması gereken en önemli tedbirlerden birinin hayat üçgeni pozisyonu olduğunu söyledi.
Hayat üçgeni pozisyonu alın
Deprem anında hamileler nasıl davranmalı? Hayat üçgeni nasıl yapılır?
Deprem anında gebelerin karşılaşabilecekleri problemlerden birinin, depremin kendisinden kaynaklanan fiziksel sorunlar olduğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Çiğdem Karas, "Deprem anında kişilerin kendilerini ve bebeklerini korumak için yapılacak en doğru hareketlerden birisi hayat üçgeni pozisyonu oluşturmaktır. Hayat üçgeni pozisyonu enkazdan sağ çıkan kişilerin kurtarıldığı pozisyonlarından biridir. Varsa sağlam sandalyelerle desteklenmiş masa altına veya dolgun ve hacimli koltuk, kanepe, içi dolu sandık, çamaşır makinesi gibi koruma sağlayabilecek eşya yanına çömelerek hayat üçgeni oluşturulmalıdır. Hayatta kalmak için yeterli büyüklükteki bu boşluklara ‘hayat üçgeni’ denir. Eller ile ense ve baş bölgesini koruyacak şekilde çökülmelidir. Bu durumda iken kapanıp, ayaklar karına doğru çekilerek cenin pozisyonunda hayat üçgeni oluşturacak bir yere uzanmak gereklidir. Bu pozisyon karın bölgesinin büyük bir bölümünü koruyan en ideal pozisyondur" dedi.
Deprem erken doğuma neden olabilir!
Deprem anında ve sonrasında karşılaşılacak problemlerin diğerinin ise depremin oluşturacağı psikolojik sorunlar olduğunu belirten Op. Dr. Çiğdem Karas, "Korku ve stres düşük bir ihtimal olsa da kasılmaları başlatarak erken doğum veya düşüğe sebep olabilir. Maruz kalınan prenatal stresin oluştuğu dönem de son derece önemlidir ve strese maruz kalınan haftaya göre farklı sonuçlar doğmasına neden olur. Bu sonuçların da fetüsün yaşamının farklı dönemlerinde (fetal dönem, yenidoğan dönemi, çocukluk dönemi, ergenlik ve yetişkinlik dönemi) etkilerini ortaya çıkarabilir. Deprem sonrası hemen tıbbi ve psikolojik destek alınması önemlidir. Gerekli durumlarda medikal tedavi ile gevşeme ve rahatlama teknikleri işe yarar, kalp atışları, tansiyon, stres hormonları ve kas tonusu azalır. Deprem hattında yaşadığımız ülkemizde Deprem için önceden plan ve hazırlık yapmak ise bu korkuyla baş edebilmenin en önemli yöntemlerinden biridir" diye konuştu.