Düşük tehlikesi atlatan hamilelerin bilmesi gereken 3 şey
40 haftalık hamilelik sürecinde sosyal ve çevresel faktörlere karşı dikkatli olmak gerekmektedir. Gebeliğin ilk 5 ayı içerisinde kanamanın olması düşük tehdidi anlamına geliyor. Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp bebek uzmanı Doç. Dr. Yavuz Şimşek, düşük tehdidi yaşayan hamilelere tavsiyelerde bulundu.
Hamileliğin ilk zamanlarında çiftler düşük riskinin ortadan kalkacağı zamana kadar genellikle bebek beklediklerini yakın çevrelerinden gizlerler. 40 haftalık hamilelik sürecinde sosyal ve çevresel faktörlere karşı dikkatli olmak gerekiyor.
Gebelikte düşük enfeksiyon, genetik faktörler, bazı anatomik problemler, pıhtılaşma bozuklukları gibi nedenlerle görülebiliyor. Hamilelerde en yaygın düşük belirtisi karın, pelvis veya belde hissedilen kramplar ve kanamadır. Bazı kadınlar hamilelik sırasında lekelenme (hafif kanama) geçirir. Bu durumlarda mutlaka doktorunuzdan yardım almanız gerekiyor.
Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp bebek uzmanı Doç. Dr. Yavuz Şimşek Düşük tehlikesi atlatan hamilelerin dikkat etmesi gerekenleri anlattı.
Kanaması olan hamile bir kadın nelere dikkat etmeli?
İlk yapılması gereken soğukkanlı olabilmektir. Kanaması olan hamile bir kadın ve ailesi elbette ilk anda telaşlanacaktır, ancak panik olmamak burada önemlidir. Kanama yoğun değilse, istirahate çekilip, ped ile kanamayı izlemelisiniz. Bu arada takip eden doktorunuza ulaşıp durumu anlatın. Ulaşamıyorsanız, bir hastanenin acil servisine başvurun.
Bebeğinizin ultrasonunda kalp atımları izlendiyse ve rahim ağzında açılma yoksa problem oluşmaz. Hastanede bir süre gözlem altında kalmanız gerekebilir. Bu gözlem sırasında, geçmişinizde düşükler yaşanmışsa, size progesteron içerikli ilaçlarla destek yapılacaktır. Bazen vajinal jel, bazen kalçadan ya da göbekten enjeksiyonlar halinde progesteron desteği, hamileliğinizin devamına fayda sağlamaktadır.
Kanama artarsa durum tehlikeli olabilir!
Kanamanız yoğunlaşır, ya da parçalar düşmeye başlarsa, anne hayatını tehdit eden bir durum ortaya çıkarsa, artık ‘’düşük tehtidi’’ değil, ‘’durdurulamayan düşük’’ yaşıyorsunuz demektir. Doktorlarınız gebeliği sonlandırma kararı alabilir.
Hastanedeki takip sürecinde kanamanız kesilir, azalır ya da en azından artış göstermezse taburcu edilebilirsiniz. Evde istirahatinize devam etmelisiniz. İstirahat katı bir yatak istirahati şeklinde değil. Günlük işlerinizi yapabilirsiniz. Hiç yataktan çıkmamacasına hareketsiz yatış, düşük yapmayı önlemiyor. Ek olarak bacak damarlarınızda pıhtı oluşma riskini arttırıyor. İşleri daha da karmaşık hale getiriyor.
Düşük tehdidi yaşayan hamileler nasıl beslenmeli?
Beslenmenizde önemli bazı noktalar var. Rahimin kasılmasını uyarıcı gıdaları tüketmekten uzak durmalısınız. Nedir bu gıdalar?
İçinde kafein olan kahve, kola gibi içecekleri tüketmemelisiniz. Ayrıca eski çağlardan bu yana kadınlarda adet söktürücü özelliği ile bilinen maydanozu kaynatıp suyunu içmekten kaçınmalısınız. Bazı kadınlar bunu bir alışkanlık olarak, hamilelikte kanamaya neden olabileceğini bilmeden yapabiliyorlar. Yapmamak gerekir.
Düşük tehdidi yaşayan anne adayları, cinsel beraberliğe de ara vermelidir. Meni içinde bulunan prostoglandinler, rahimin kasılmasına yol açarak, düşük tehdidini ağırlaştırabilir. Doktorunuz izin verene kadar özel yaşamınızda perhiz yapmalısınız. Kanamanız azalırsa, birkaç gün içerisinde tekrar muayene olmalısınız.
Betül Meral SARIİZ / posta.com.tr
betul.sariiz@posta.com.tr