Hamilelik döneminde beslenme lösemiye yol açar mı?
Türk Pediatrik Hematoloji Derneği tarafından "Hamilelik dönemindeki koşullar ve beslenme çocukluk çağında lösemiye yol açabilir mi?" konulu bir basın toplantısı düzenlendi. Dernek Başkanı Prof. Dr. Namık Yaşar Özbek, lösemiyi anne karnında önlemenin mümkün olduğunu belirterek doğru beslenme konusuna dikkat çekti.
Türk Pediatrik Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Namık Yaşar Özbek, yaptığı açıklamada, dünyada yılda yaklaşık 300 bin, Türkiye'de ise 3 bin çocuğa kanser tanısı konulduğunu belirtti. Prof. Dr. Özbek, hamilelik öncesi dönemde ve hamilelik sırasında tütsülenmiş, kızarmış yiyeceklerden uzak durmanın, havuç ve kantalup kavunu tüketmenin, çocuklarda lösemi görülme riskini azalttığını paylaştı.
Doğru beslenme kesinlikle çok önemli
Hamilelik döneminde doğru beslenmenin kanser riskini azalttığına yönelik bilimsel çalışmaların bulunduğuna işaret eden Özbek, "Kanser riski genellikle genlerle ilişkili. Ancak hem ebeveynlerin hem de çevresel koşulların kanser gelişimine etkisi var. Özellikle gebelik döneminde tütsülenmiş, kızarmış ve işlenmiş yiyeceklerin kullanımı, salam, sucuk gibi yiyecekler, kızartma sırasında oluşan toksik maddeler çocuklarda kanser gelişimini artırabiliyor. Hamilelerin hem kendisi hem de çocuğunun sağlığı açısından bu tip ürünlerden mümkün olduğunca uzak durması öneriliyor. Gebelik sürecinde ayrıca B12 ve B6 gibi vitaminlerin eksikliği de problem yaratıyor.
Yapılan çalışmalarda gebelik sürecinde yeterli sebze, meyve almayan ve yetersiz B12 ile B6 vitamini alan annelerin çocuklarında löseminin biraz daha sık olduğu gözlendi. Havuç ve kantalup kavunu tüketen annelerin bebeklerinde löseminin daha az görüldüğü bildirilmekte. Kantalubun en önemli ihracatçısı Niğde yöremiz. Antioksidan özelliğe sahip karoten ve karaotenoid maddelerini içeriyorlar" şeklinde konuştu.
Gebelik ve öncesi dönemde alkol tüketiminin de kanser riskini artırdığını anlatan Özbek, "Bebeklerde kanser riskini azaltmak için anneler daha gebe kalmadan sigarayı bırakmalı, alkol içmemeli, günlük demir ve her gün en az 400 mikrogram folat almalıdır. Obezite, kolon, meme ve böbrek kanseri dahil olmak üzere çeşitli kanserlerle bağlantılı. Gebelik öncesi kilo kontrolü de hem anne hem de çocuklar için önemli " sözleriyle konuya açıklık getirdi.
Ailelerin dikkat etmesi gerekenler?
Çocuklarda görülen lösemi belirtilerine de değinen Prof. Dr. Özbek şunları da ekledi: "Lösemide çocuklar genellikle soğuklaşmaya başlar. Küçük çocuklar oyuna ilgisini kaybederler, halsizlik olur. Vücutlarında küçük mor noktacıklar çıkabilir, diş eti kanaması gibi bulgular görülebilir. Sık enfeksiyon geçirmeye başlayabilirler. Kemik ağrıları olur. Aileler bunları veya çocuğun karnının şiştiğini, lenf bezlerinin belirginleştiğini görürlerse doktora başvursun. Fakat bu belirtilerin çoğuna sahip hastalarda bizim bulduğumuz lösemi oranı en fazla 10 hastada 2-3 kişidir. Bu faktörlerin olmasının insanları telaşlandırmaması lazım. Doktora muhakkak başvursunlar ama hemen 'kanser' diye de telaşa kapılmasınlar."
Toplantıda tüm bunlara ek olarak kanseri önlemede aşılamanın önemine de vurgu yapılarak kız çocuklarına yapılan HPV aşısının, rahim ağzı kanserinden yüzde 100 koruduğu ve ergenlik döneminde bu aşıyı olan çocukların rahim ağzı kanseri riskinin ortadan kalktığı aktarıldı.