İlk ve orta dereceli okul öğrencilerinin ilk defa yapacağı ara tatil başladı. Zorlu sınav döneminin ardından öğrenciler 9 günlük tatil sürecinde dinlenecek ve etkinliklere katılacak. Tatili sakin, stressiz ve eğlenerek geçirmek, öğrencinin eğitim motivasyonunu artırmaya yardımcı oluyor. Uzman Klinik Psikolog Gözdem Özdem, ara tatili verimli geçirmenin yollarını anlattı.
Yoğun bir ders döneminin ardından öğrenciler ilk tatillerine kavuştu. Bu yıl ilk kez uygulanan ara tatil uygulaması öğrenciler için derslere kısa bir mola vererek dinlenmek için büyük bir fırsat. Uzman Klinik Psikolog Gözdem Özdem hem öğrenci hem de ebeveyn için tatili verimli geçirmenin yollarını anlattı.
Ara tatilin amacı ödev yapmak değil
Ara tatiller öğrenciler için derslere kısa bir mola vererek dinlenmek, oyunlar oynamak, dönemin yoğun temposundan biraz uzaklaşmak anlamına geldiğini ifade eden Psikolog Gözdem Özdem bu süreçte ebeveynlerde çocuğun ders başarısı düşükse üzüntü hali ve bunun ardından telafi için çözüm çabaları görüldüğünü söyledi. Özdem, ara tatilde yapılan en yaygın hatanın, çocuktan dersler ve ödevler konusunda aynı performansın beklenmesi olduğunu vurgulayarak ara tatilin amacının ödev yapmak, sürekli kitap okumak ya da proje yetiştirmek olmadığını dile getirdi. Özdem, ebeveynlere ara tatil konusunda önerilerde bulundu:
Ara tatil için anne ve babalara öneriler
1.Tatilde ders baskısı yapmayın
Çocuğunuza sürekli “ders çalış” demeyi seçerseniz, onun önümüzdeki dönemde motivasyonun azalmasına neden olabilirsiniz. Tatil dönemlerinde ders söylemlerinden uzak durulmalıdır. Çünkü ders baskı, çocuğun dersini çalışsa bile yeterli verimi almasını engellemektedir. Birçok ebeveynin ortak görüşü, 1 haftalık tatilde çocuğun eksik kaldığı dersleri tamamlaması gerektiği yönündedir ancak bu doğru bir yaklaşım değildir. Tatil, derslerinde başarılı olsun ya da olmasın her çocuğun hakkıdır.
2. Tatili çocuğunuza hissettirin
Çocukların her zamanki yatma saatinden biraz daha geç yatmasına izin verin. Sabahları daha geç kalkmalarına, yatak keyfi yapmalarına müsaade edilebilir. Çocuk geç kahvaltı yapmak isteyebilir. Çocuğun bu beklentilerini öğrenerek onun istediği şekilde kahvaltı hazırlayabilirsiniz.
3. Eğlenmesine izin verin
Ebeveynler bu dönemlerde çocukların en çok oyun oynama isteklerinden yakınmaktadır. Genellikle ‘Sadece oyun oynar oldu, oyunun başından kaldıramıyoruz’ gibi söylemler sıklaşmaktadır. Oysaki çocuklar kendilerine sunulan seçeneklerin içerisinde en çok hoşlandıklarını seçmektedir. Bu sebeple, seçenekler arasında çocuğun yeni şeyler deneyip, keyif alacağı alternatiflerin olması önemlidir. Bu durumda şu tarz söylemler işe yaramaktadır: ‘’Şunu denemeye ne dersin?’ Eğer bu söylemi duymakta zorlanıyorsa “Tv izleme! ya da konsol oyunu oynama! gibi emir söylemleri yerine‘Eğer bu şekilde oyun oynamayı seçersen arkadaşlarınla vakit geçirmek istemediğini anlarım’ diyerek seçeneklerin varlığının çocuğa hatırlatılması gerekmektedir. Eğer çocuk bunu algılamakta ve uygulamakta zorlanıyorsa ve gerçekten oyunun başından hiçbir şekilde kalkmak istemiyorsa uzman desteği alınması faydalı olabilir.
4. Tatili fırsat olarak görün
Aile üyelerinin birlikte vakit geçirme olasılığı, yoğun iş temposu içinde günden güne azalmaktadır. Tatil dönemleri anne ve babanın çocuklarıyla ilişki ve iletişimlerinin gelişimini artırmak, güçlendirmek açısından önemli bir fırsat sunmaktadır. Ailece vakit geçirmek, çeşitli aktiviteler yapmak ya da imkan varsa kısa bir tatil organize etmek işe yarayacaktır.
5. Anne ve babalar öğretmen rolüne geçmeyin
Çocuğun okul performansından hoşnut olmayan bazı ebeveynlerin bu durumla en yaygın baş etme yöntemi ise öğretmen rolüne geçmektedir. Bu, kısa süreli bir fayda sağlayabilir ancak bazı olumsuz durumlara da neden olabilir. Çocuk bu tarz bir durumda aileden uzaklaşabilir veya performansı daha da düşebilir. Ek dersler, etütler ve çalışma programlarının ebeveynler tarafından üstlenilmemesi gerekir, anne baba çocuğa bu durumda ancak ihtiyaç halinde yardımcı pozisyonunda olmalıdır. Bu planlamalar tatil dönemlerinde değil, bir sonraki eğitim döneminde gerçekleştirilmelidir.
- “Şekerli gıdaların yatma saatinde tüketilmesi çürük riskini artırıyor”
- Çocukların yüzde 28'i 'hikikomori' sendromuna maruz kalıyor
- Herkes moda diye çocuğuna aynı ayakkabıyı tercih ediyor fakat gelişim bozukluğuna bile neden oluyor!
- Çocukları tehdit eden sinsi tehlike: Hipertansiyon
- Karne stresi psikolojik sorunların temelini oluşturuyor! Uzmanı uyardı: Bu davranışlardan kaçının