Bağırsak sağlığı için bağırsak mikrobiyom analizi yaptırmak gerekir mi?
Mikrobiyota ve Probiyotik Derneği Başkanı Prof. Dr. Meltem Yalınay, bağırsak mikrobiyom analizinin kişinin bağırsaklarındaki dengesizliğin düzenlenmesi için en uygun probiyotik önerisi ve prebiyotik desteğinin en doğru şekilde planlamasına yardımcı olduğunu söyledi. Yalınay, "Bağırsak mikrobiyom analizi, hastalık henüz gelişmeden önlem alma olanağı sağlar. Bağırsak mikrobiyom analizleri kişiselleştirilmiş tıbbın ve koruyucu hekimliğin en önemli güçlerinden biridir" dedi.
Mikrobiyota ve Probiyotik Derneği Başkanı, Güven Çayyolu Cerrahi Tıp Merkezi Sağlıklı Yaşam Danışmanı Prof. Dr. Meltem Yalınay, bağırsak florası, mikrobiyota, prebiyotik, probiyotik ve mikrobiyom analizi konularında bilgi verdi. Bağırsaklarda bulunan, önceden 'flora' şimdi ise 'mikrobiyota' denilen mikroorganizma topluluğunun öncelikli görevinin bağırsak sağlığını korumak olduğunu belirten Yalınay, "Bağırsak mikrobiyotamız, yediğimiz besinlerle kısa zincirli yağ asidi adı verilen küçük moleküller oluşturur. Bu moleküller sağlık açısından büyük önem taşır. Bu küçük moleküller dolaşıma geçerek, beyin-bağırsak ekseninde sinir iletileri yoluyla, hormonların ve nörotransmitter denilen önemli salgıların düzenlenmesinde etkili olur. Bağırsaklardaki mikroorganizmaların dengesi başlıca, beslenme alışkanlıklarımızdan, egzersiz ve uyku durumumuzdan etkilenmektedir. Bunların yanı sıra, antibiyotik kullanımları, mide asit düzenleyicileri, antidepresanlar da bu bakterilerin dengesini bozar ve olumsuzların çoğalmasına neden olur. Eğer bu oran bozukluğu devam ederse, bağırsak epitelinde bulunan sıkı bağlantı proteinleri çalışmamaya, bağırsak sızdırmaya ve çeşitli toksinleri kan dolaşımına geçirmeye başlar. 'Geçirgen bağırsak' denilen rahatsızlık da özünde budur" diye konuştu.
Sağlık için gerekli olanlar
Yalınay, bağırsak sağlığını koruyarak bağışıklık sistemini güçlendirmenin mümkün olduğunu söyledi. Sağlıklı bağırsaklar sayesinde hastalıklardan korunabileceğine dikkat çeken Yalınay, şunları kaydetti:
"Örneğin; Covid-19 pandemisinde hastalığın şiddeti virüse bağlı olduğu kadar bağışıklık sistemimizin gücüyle de ilişkilidir. Bazı hastalar Covid-19 enfeksiyonunu semptomsuz, bazıları orta dereceli belirtilerle kimisi de şiddetli atlatıyor. Yapılan araştırmalar bağırsak mikrobiyotası dengeli olan kişilerde, bu dengenin aynı zamanda akciğer mikrobiyotasının da dengesini sağladığını, bu gruptakilerde bağışıklık sisteminin bu mikroorganizmayı kolayca bertaraf ettiğini ve hastalarda belirti bile ortaya çıkmadığını gösteriyor. Bağışıklık sistemini güçlü tutmak için dikkat edilmesi gereken temel sağlıklı yaşam prensipleri var. Öncelikle, paketli gıdalardan olabildiğince uzak durmak gerekiyor. Akdeniz tipi beslenme şekli bağırsak sağlığımız için de faydalıdır. Mikrobiyota, sebze ve meyve gibi lifli gıdaları, nar, siyah havuç ve pancar gibi özellikle koyu renk olanları çok sever. Sağlıklı bir tüketim sınırları içerisinde protein de tercih edilmelidir. Bir erişkinin günde iki porsiyon meyve tüketmesi yeterlidir. Soğuk sıkım zeytinyağı, tereyağı, hindistan cevizi yağı, avokado yağı gibi nitelikli yağlar tercih edilmelidir. Bol su, iyi bir uyku ve egzersiz; bunlar da sağlık için mutlaka gereklidir. Temiz havada yürümek, hareketle oksijeni bir araya getiren bir aktivite olduğu için hücrelerin çalışmasını dengeler. Ayrıca sağlıklı yaşam için yoğurt, turşu, tarhana, peynir gibi fermente gıdalar önem taşımaktadır."
'Hastalık gelişmeden önlem alma şansı sağlar'
Bağırsaklarda milyarlarca bakteri bulunduğunu, bunu analiz etmenin de kolay olmadığını kaydeden Yalınay, sözlerine şöyle devam etti:
"Mikrobiyom analizi, oldukça karmaşıktır ve yapılması deneyim gerektirir. Analizde, bakterinin DNA'sı ile çalışılmaktadır. Materyal olarak dışkı kullanılır. Hastaya herhangi bir girişimsel işlem yapılmaz. Dışkıdan özel yöntemlerle DNA elde edildikten sonra, özel genom analiz çalışmaları ve takiben biyoinformatik analizlerle kişinin mikrobiyom analizi değerlendirilir. Mikrobiyom analizleri deneyimli hekim kontrolünde ve değerlendirmesinde yürütüldüğü zaman çok faydalı olmaktadır. Bağırsak mikrobiyom analizi, hastalık henüz gelişmeden önlem alma olanağı sağlar. Koruyucu hekimlik anlamında gücü çok önemlidir. Analiz sonucunda kişiye hastalanmadan önce, mikrobiyom profili ile hangi kronik inflamatuvar zeminli hastalığa yatkınlığı olduğu söylenebilir. Bağırsak mikrobiyom analizi ile kişinin yeme düzeni, mevcut dengesizliğin düzenlenmesi için en uygun probiyotik önerisi ve prebiyotik desteği en doğru şekilde planlanabilmektedir. Bağırsak mikrobiyom analizleri kişiselleştirilmiş tıbbın ve koruyucu hekimliğin en önemli güçlerinden biridir. Tıbbın en güncel en ilgi çeken sağlık destekleyici programlarının ana yapılanması olan bağırsaklarımızdaki şifrenin daha birçok kapımızı açacağı gözükmektedir."