Trinity College Dublin'de bir bilgisayar bilimi profesörü olan Douglas Leith, iPhone ve Android cihazlarda toplanılan veriler hakkında kapsamlı bir araştırma gerçekleştirdi. Leith'e göre hem iOS hem de Android sözde kablosuz verileri sürekli olarak toplayıp sırasıyla Apple ve Google'a geri gönderiyor. Bu bilgiler, bir SIM kartın akıllı telefona takılmasından donanım ve uygulamalarla etkileşime kadar uzanıyor ve ArsTechnica tarafından bildirildiği kadarıyla oldukça yüksek veri akışı bulunuyor.

Akıllı telefon kullanıcıları her ne kadar, gizlilik ayarlarında veri toplamayı devre dışı bıraksa da veriler arkada toplanmaya devam ediyor. Araştırmacı Leith de iOS'un IMEI, donanım seri numarası, SIM seri numarası, telefon numarası, UDID ve reklam kimliği dahil cihaz kimlikleri, konum, telemetri, çerezler, yerel IP adresi ve yakındaki Wi-Fi Mac adresleri ile ilgili bilgileri paylaştığı sonucuna ulaştı. Android, cihaz Wi-Fi MAC adresini ekleyerek, ancak bir mobil cihazın konumuna, yerel IP adresine ve yakındaki Wi-Fi Mac adreslerine dokunmadan benzer verileri gönderebiliyor.

Araştırmaya göre Android başlangıçta Google'a yaklaşık 1 MB veri gönderirken, iOS Apple'a yaklaşık 42 KB veri gönderiyor. Cihaz kullanılmazken yani boştayken, Android her 12 saatte bir 1MB daha gönderiyor; bu, iOS'taki yaklaşık 52KB ile karşımıza çıkıyor. ABD'de, Google'ın kullanıcılarından her 12 saatte bir 1,3 TB veri toplayacağı tahmin edilirken, Apple'a aynı süre içinde 5,8 GB veri gönderiliyor. Bu ise oldukça yüksek bir fark.

Söz konusu araştırma fabrika ayarlarına geri döndürülen Android 10 çalıştıran Google Pixel 2 ve iOS 13.6.1 çalıştıran bilinmeyen bir iPhone modeli ile yapıldı.

Leith, Google ve Apple gibi şirketlere geri gönderilen bilgi miktarı ne olursa olsun, veri toplama uygulamalarının doğası gereği tehlikeli olduğu konusunda uyarıyor. Leith, "Şu anda, bu veri paylaşımını engellemek için gerçekçi seçenekler çok az var" diyor.