1997 yılında ilk Gran Turismo çıktığından beri tam 25 yıl geçti ve Polyphony Digital bu süre içinde bizi hayallerimizi süsleyen arabalarla buluşturdu. Şimdiyse Kazunori Yamauchi ve ekibi üst düzey grafiklerle Gran Turismo 7’yi bizlere sundu. Peki hissiyat nasıl, oyundaki detaylar ne alemde? Gran Turismo 7 dünyasına gelin hep beraber bakalım… Onur Binay/posta.com.tr
Oyuncuların yarış oyunlarına olan ilgisi son dönemde epey arttı. 2013 yılında Gran Turismo 6 çıktığında rakibi Forza Motorsport 5’ti ve kıyasıya rekabet ortamı vardı. Fakat, son yıllarda simülasyondan ziyade arcade tarzı araba yarışı oyunları çok popüler. Tıpkı Forza Horizon 5 gibi. Gran Turismo 7 ise masaya yumruğunu vurup, gerçek sürüş simülasyonu geri getirdi.
Gran Turismo 7, nostaljik GT deneyimini yaşatmak için saatlerce süren görevlerle donatıldı. GT7’de haritaya girdiğinizde Gran Turismo Cafe adı verilen yerden yeni görevleri alabiliyorsunuz. Görevlerin içeriği genel olarak efsanevi arabaları toplamak, yeni lisansları açmak ya da arabanız için yükseltme yapmak gibi şeyler olabiliyor. Kafe’deki menüleri tamamlayıp araçlara sahip olmak hem garajınızdaki araba sayısını arttırıyor hem de kariyer basamaklarını hızlıca tırmanmanıza olanak sağlıyor.
Arabalardan bahsetmişken, GT7’de tamamı lisanlı olmak üzere toplam 424 adet araç bulunuyor ve hepsinin ince detaylarına kadar çalışılmış. Bunların içinde oyuna özel olarak yapılmış Porsche Vision Gran Turismo da bulunuyor. Daha önce Mercedes, Audi ve Jaguar gibi üreticilerde Vision Gran Turismo araçları tasarlamış ve ortaya çok iyi arabalar çıkmıştı. Öte yandan yüzlerce aracı dünyanın dört bir yanındaki 90 farklı pistte sürebiliyoruz. Nürburgring, Monza, RedBull Ring istediğinizi seçebilirsiniz.
Gran Turismo 7’ye ilk başladığınızda haritaya girmeden önce Müzik Rallisi ile karşılanıyorsunuz, yani oyunda deneyimlediğiniz ilk yeni özellik bu oluyor. Müzik Rallisinde belirli şarkılar çalarken sizden gidebildiğiniz kadar mesafe kat etmeniz isteniyor. Müziklerdeki vurgunun Dual Sense ile birleşmesi çok hoş olmuş. Şu anda toplam 6 şarkı için Müzik Rallisi yapabiliyorsunuz ama son gelen güncelleme ile “çok yakında” ibaresi konulmuş. Muhtemelen yenileri de yakın zamanda eklenecek. Benim favorim VROOM şarkısı oldu, Idris Elba eşliğinde Tokyo’da gazlamak baya eğlenceliydi.
Gran Turismo’nun mottosu daha önce de dediğimiz gibi gerçek sürüş simülasyonu olarak geçiyor ve size bunu her alanda yaşatmak için tasarlanmış bir oyun sistemi bulunuyor. Bunlardan ilki kredi sistemi, para kazanma hacminiz zamanla gelişiyor ve kazandığınız paranın çoğunu da kullanmakta olduğunuz arabayı geliştirmekte kullanıyorsunuz. Arcade bir yapıya sahip olmadığı için gökten bedava arabalar yağmıyor. Ancak GT Kafe’de tamamladığınız görevler karşılığında size verilen rulet biletlerinden araba, kredi ya da parça kazanabiliyorsunuz. Arabanızın yağını değiştirmeyi ve bakımını yapmayı unutmayın. Hayalini kurduğunuz arabayı almak kolay değil bunu size baştan söyleyelim. Önemli olan elinizdekini en efektif şekilde kullanıp doğru yere yatırım yapmak diyebiliriz.
Değiştirilebilir parçalarda jantlar, kaportalar, egzoz sistemleri ve Brembo frenler sizi bekliyor. Özel kanadın yüksekliğinin ve köşelerinin ayarlanabilir olması, bazı arabalarda oem parçaların olması güzel detaylar. Yeni egzoz taktırdığınızda hem görsel hem de ses olarak farklılığı anlayacaksınız. Aynı şey Brembo frenler içinde geçerli, sadece performansa etki eden değil aynı zamanda görsel farklılıklarda yaratan parça seçenekleri var.
Gelelim en güzel yere yani sürüş deneyimine! Kazunori Yamauchi, DualSense teknolojisinin önemli olduğunu ve bunun kullanılmasıyla beraber sürüşteki gerçekliğin bazu seviyeleri geçtiğini söylemişti. Dediği de olmuş gerçekten! Fren tuşu olan L2 bildiğiniz taş gibi oluyor ve sert bir şekilde basmanız denge kaybına yol açabiliyor. Gaz verdiğinizde ise araba zorlanmaya başlıyor ve R2 tuşu tekliyor. Özellikle lastiklerin yüzey ile olan ilişkileri kesildiğinde tuşlar acayip tepkiler verebiliyor. Topraklı yolda giderken her taşı hissedebiliyorsunuz, yağmurlu havalarda ise geliştirilmiş ses teknolojisiyle yağmur ve lastik sesleri daha gerçekçi. TCS, fren ön ayarları, ağırlık dağılımı gibi ayarları yapmaya özen gösterin. İlk başlarda zorlanabilirsiniz ama tecrübe kazandığınızda çok zevk almaya başlayacaksınız. TCS’yi kapatmak daha hızlı tur zamanı almanızı sağlayabiliyor ama kontrolsüz gaz verdiğinizde bütün emekleriniz çöp olup gidiyor.
Sürüş deneyiminizi etkileyen diğer bir faktör ise hava durumu. Polyphony hava durumu konusunda inanılmaz şeyler yapmış. Her bölgenin kendine has nem, sıcaklık ve hava basıncı değerlerini alıp bulutların gidişatını simüle etmişler. Bunun sonucunda da gerçek hayatta İngiltere’de veya Tokyo’da gökyüzü nasıl değişiyorsa oyunda da aynen o şekilde değişiyor. Hatta belirli pistlerde yaptığınız yarışlarda bazı saatlerde yıldızların çıktığını görebilirsiniz, atmosferin hava durumuna göre yıldızların rengi bile değişiyor. Yarış içinde değişen dinamik hava durumu tabi ki var ama buradaki daha da geliştirildi. Sabahtan akşama geçerken hava soğuduğu için lastik ısısının düşmesi ve yol tutuşun azalması gibi detaylar var. Özellikle yağmurlu havalarda yol tutuşu sizi inanılmaz zorluyor ve pistin her tarafı aynı anda kurumuyor. Kerblere daha yakın yerler hızlıca kururken geniş alanlardaki su birikintileri duruyor.
Grafiksel anlamda baktığımızda oyun görsel bir şölen sunuyor. Her zamanki gibi iki grafik modu var, birisi performans modu diğeri ise çözünürlük modu. Performansta önceliğiniz kare hızıyken, çözünürlükte grafik kalitesi ve ışık izleme üzerine oynuyorsunuz. Akıcı oyun deneyimi için performans modunda oynayabilirsiniz, burada grafikler de muazzam. Özellikle hava değişim mekanikleriyle bu grafiklerin birleşmesi sürüş deneyimini ayrı bir seviyeye taşıyor. Gece sürüşleri o kadar karanlık oluyor ki kokpit görüşünü kullanmaktan başka çareniz kalmıyor.
Işın izleme teknolojisinin öne çıktığı yerlerden birisi Scapes olmuş. Scapes de dünyanın her yerinden çekilmiş gerçek fotoğrafların üzerine oyundaki arabayı entegre edip fotoğraflar çekebiliyorsunuz. Bunun çok gerçekçi durduğunu söyleyebiliriz, doğru fotoğraf ayarlarıyla güzel kareler yakalayabilirsiniz. Türkiye’den Kapalı Çarşı ve Nevşehir’den fotoğrafları kullanabiliyorsunuz.
Gran Turismo 7, bir araba yarışından ziyade size markaların tarihini anlatan, arabaların gelişimini öğrenebileceğiniz bir ansiklopedi gibi. En basitinden müze kısmını bile sıkılmadan okuyabilirsiniz. Genel olarak Gran Turismo 7’nin araba seçenekleri, grafikleri, detaylarıyla 2022’nin ve önümüzdeki yılların mihenk taşı sürücü simülasyonlarından olduğunu söyleyebiliriz.