İnternete bağlı cihazların güvenliğini korumak için uzmanların verdiği tavsiyelerin başında cihazla birlikte gelen varsayılan şifreleri değiştirmek geliyor. Bitdefender Antivirüs’ün 2 bin evi inceleyerek oluşturduğu istatistikler ise bu durumun aksini gösteriyor
Bitdefender Antivirüs’ün Kuzey Amerika’daki 2.000 evden topladığı istatistikler bu durumun aksini gösteriyor. Araştırmaya göre internete bağlı cihazlar arasındaki en zayıf şifreler %50 oranla yazıcılara ait.
EŞİT DERECEDE TEHLİKE YARATIYOR
Araştırma sonuçları, yazıcı sahiplerinin cihazlarını aldıkları şirketin verdiği kullanıcı bilgilerini hiç değiştirmediğine ya da çok çabuk ele geçirilebilecek bir şifre seçtiklerine işaret ediyor. Ev ağının bir parçası olan yazıcılar, tıpkı diğer internet bağlantılı cihazlar gibi saldırı alanı olabiliyor. Bu cihazları korumasız bırakmak diğer cihazları da güvenlik önlemleri olmadan çalıştırmakla eşit derecede tehlike yaratıyor.
160 BİN YAZICI HACKLENDİ
Örneğin iki yıl önce bir hacker, yazıcıların nasıl kötüye kullanılabileceğine dair tüm dünyaya örnek teşkil edecek bir saldırıya imza atarak ağ üzerinden pek çok yazıcıya sızmıştı. Hacker, Amerika’daki bazı okul, üniversite ve ofislerde bulunan toplam 20.000’den fazla yazıcıya ırkçı mesajların yer aldığı bir el ilanı bastırma emri vermişti. Başka bir hacker ise geçtiğimiz yıl en az 160.000 yazıcıya istediği mesajları bastırmıştı.
POTANSİYEL TEHDİT OLARAK KARŞINIZA ÇIKIYOR
Yetkisiz bir şekilde çıktı almak genelde kötü bir şaka düzeyinde görülüyor ancak bir siber saldırganın bundan daha fazla zarar verebileceği göz ardı edilmemeli. Çıktısı alınan önemli belgelere erişilmesi ve yazıcıların görevlerinin manipüle edilmesi her zaman olası bir risk olarak değerlendiriliyor. Yazıcılar aracılığıyla güvenlik önlemlerini aşılması ve yazıcılarla aynı ağı kullanan diğer sistemlere saldırılması da potansiyel bir tehdit olarak karşımıza çıkıyor.
DAHA GÜÇLÜ ŞİFRELER KULLANILIYOR
Madalyonun öteki yüzünde ise, IP kameralar ve ağ bağlantılı depolama aygıtları bulunuyor. Bitdefender Antivirüs’ün araştırmasına göre, internete bağlı cihazlar arasından kameraların sadece %5’i, depolama aygıtlarının ise sadece %2’si güvenilir olmayan şifrelere sahip. Kullanıcılara göre bir web cam, evin içini gösteren pencere gibi görülerek güvenliğinden vazgeçilmesi doğrudan özel hayatın gizliliği anlamına geliyor. Depolama aygıtlarında tutulan kişisel verilerin internet ağı üzerinden ele geçirilmesi de benzer sonuçlar vereceğinden, kullanıcılar bu iki cihazın güvenliğine daha çok dikkat ediyor.
TÜM GÜVENLİK ÖNLEMLERİ AŞILABİLİYOR
İnternete bağlı cihazlar için kullanılan şifrelerdeki tutarsızlık, bazı cihazların diğerlerine göre saldırıya uğramaya daha eğilimli olduğunu ve daha önemli veriler içerdiğini gösteriyor. Fakat bu tutarsızlık evinizdeki tüm cihazları aynı oranda riske atıyor. İnternete bağlı tüm cihazlar için iyi bir şifre koruması kullanmak, ağınızın büyük bir saldırıdan kolay ve çabuk etkilenme ihtimalini oldukça düşürür. Cihazların internete doğrudan erişimini gerekli olmayan durumlarda kesmek ise riski daha da azaltacaktır.