American Political Science Review tarafından yayınlanan çalışmada davranışa dayalı yöntemler ve anketler kullanıldı. Birbirinden her şekilde ayrı toplum yapılarına sahip Amerika ve Danimarka’yı kapsayan çalışmada insanların neden çevrim içi ortamı çevrim dışı etkileşime göre daha düşmanca gördüğünü bulmak hedeflendi.

Yüz yüze etkileşimde oldukça iyi anlaşan insanların çevrim içi ortamda tersine davrandığını savunan hipoteze karşı çıkan araştırmacılar, çevrim içi ortamdaki davranışın normal hayattaki kişinin yansıması olduğunu öne sürdü. Bu bağlamda normal hayatlarında sessiz sakin olan insanların çevrim içi ortamda politik tartışmalarla pek de ilgilenmedikleri ortaya çıktı.

Aarhus Üniversitesinden Alexander Bor, çevrim içi ortamda sinirlenmek için birden fazla tetikleyici unsur olduğunu söyledi. Bu bağlamda tartışılan kişinin yüzünün görülmemesi ve hızlı tempodaki iletişimin yanlış anlaşılmalara yol açabileceğini belirtti.

Aynı üniversiteden Michael Bang Petersen ise internet aleminin bu denli düşmanca görülmesinin sebebini, söz konusu tartışmaların görünülebilirliğine bağlıyor. Bu bağlamda Petersen, insanlar kişisel olarak çevrim içi veya çevrim dışı ortamda hedef alınmasalar da internetin herkese açık yapısı sayesinde başka insanları rahatsız edenleri rahatça görebildiğini söylüyor.