İnstagram uzun zamandır tartışılan bir konuya açıklık getirdi. İnstagram sıralama algoritması. İnstagramı'ın gönderi algoritmasına özel ipuçları İnstagram'ın CEO'su Massori'den geldi. Bir süredir ön yargılı, cinsiyetçi ve ırkçı bir algoritma yapısına sahip olduğu iddia edilen sosyal medya platformu sonunda kullanıcıların akışlarında yer alan gönderilerin nasıl sıralandığını açıkladı ve İnstagram kullanıcılarına ipuçları verdi.
İnstagram kullanıcılları, uzun bir süredir tartışılan gönderilerin öncelik sırası ve öne çıkan gönderilerin seçimi ile alakalı instagramın algoritmasını merak ediyordu. Instagram’ın CEO’su Adam Mosseri yaptığı açıklamalarla instagramın algoritması hakkında ipuçları verdi.
İnstagram algoritmanızı eğitin
Massori'nin twitter hesabı üzerinden paylaştığı blog gönderisi “Anlamadığınız şeye güvenmek zordur” sözleriyle başlıyor. Mosseri, kullandıkları teknolojinin nasıl çalıştığına ve insanların uygulama genelindeki deneyimlerini nasıl etkilediğine daha fazla ışık tutacak bir dizi gönderiden ilkini paylaştığını aktarıyor.
“İnsanların anlamadıkları şeylere güvenmeleri zordur, bu yüzden instagramın nasıl çalıştığına daha fazla ışık tutmak istedik.”
Algoritma yapısı her şeyi belirliyor
Öncelikle Mosseri, Instagram’ın yapay zekasının kullanıcıların düşündüğü kadar tek boyutlu olmadığını ve her birinin kendi amacı olan çeşitli algoritmalardan, sınıflandırıcılardan ve süreçlerden oluştuğunu açıkladı. Bu da, “Hikayeler”in “Keşfet” sayfasındaki içerikten farklı bir yapısı olduğu anlamına geliyor.
Mosseri bu durumu; “İnsanlar Hikayeler’de en yakın arkadaşlarını aramaya eğilimliler, ancak Keşfet’te tamamen yeni bir şey keşfetmek isterler” diye açıklıyor: “Yani; insanların onları nasıl kullandığına bağlı olarak, uygulamanın farklı bölümlerini farklı şekilde sıralıyoruz.”
Hangi gönderinin öne çıkacağı nasıl belirleniyor?
Bazı gönderilerin neden diğerlerinden daha popüler olduğuna ve belirli hikayelerin ve gönderilerin kullanıcıların akışlarında neden ilk gösterildiği ile ilgili olarak da Instagram algoritmasının içeriği sıralamaya yardımcı olan dört noktaya odaklandığı belirtiliyor:
- Gönderi hakkında bilgiler: Bunlar hem bir gönderinin ne kadar popüler olduğuna dair sinyaller ve içeriğin kendisi hakkında daha sıradan bilgileri içeriyor. Örneğin; ne zaman yayınlandığı, bir video ise ne kadar uzun olduğu ve eğer varsa hangi konum bilgisi.
- Gönderen kişi hakkında bilgiler: Bu, kişinin kullanıcı için ne kadar ilginç olabileceğine dair bir fikir edinmemize yardımcı olur ve son birkaç hafta içinde insanların o kişiyle kaç kez etkileşime girdiği gibi sinyalleri içerir.
- Kullanıcının aktivitesi: Bu, kullanıcının nelerle ilgilenebileceğini anlamamıza yardımcı olur ve kaç gönderiyi beğendiği gibi bilgileri içerir.
- Etkileşim geçmişi: Bu bize, kullanıcının belirli bir kişiden gelen gönderileri görmekle genel olarak ne kadar ilgilendiğine dair bir fikir verir. Örneğin; birbirlerinin paylaşımlarına yorum yapıyorlar mı?
İnstagram kronolojik sıralama
Mosseri, kullanıcıların en çok merak ettiği konulardan biri olan kronolojik sıralamanın yeniden geri gelip gelemeyeceğine de blog gönderisinde yanıt veriyor:
“2010’da ilk piyasaya çıktığımızda Instagram, kronolojik sırayla bir fotoğraf akışı sunuyordu. Ancak daha fazla insan katıldıkça ve daha fazla gönderi paylaşıldıkça, çoğu insanın umursadığı gönderiler bir yana, her şeyi görmesi imkansız hale geldi. 2016 yılına gelindiğinde, insanlar yakın bağlantılarından gelen gönderilerin neredeyse yarısı dahil olmak üzere akışlarındaki tüm gönderilerinin %70’ini kaçırıyordu. Bu yüzden gönderileri en çok neye önem verdiğinize göre sıralayan bir akış geliştirdik ve kullanıma sunduk.”
"Algoritmayı eğitebilirsiniz"
Kronolojik sıralamanın artık gelmeyeceğini belirten Mosseri, algoritmanın eğitilebileceğine de dikkat çekiyor:
“Gerçekten görmek istediğiniz daha fazla gönderiyi keşfetmek için şunları yapabilirsiniz: Instagram’a en çok kimin hikayeleri ve gönderileriyle ilgileneceğinizi söyleyen yakın arkadaşlarınızı seçin; sizin için önemli olmayan hesapları sessize alın ve önerilen gönderileri “ilgilenmiyorum” olarak etiketleyin.”