Geçtiğimiz yıl video konferans görüşme çözümlerinde dönüştürücü bir deneyim yaşanırken, teknoloji iş yapış yöntemlerimizi yeniden şekillendirmeye devam ediyor. Biz de Logitech Video İşbirliği AMECA Bölgesi Yöneticisi Loubna Imenchal ile video konferans görüşme çözümleri, bu ürünlere olan talep ve sektörün ne yöne doğru gittiğini konuştuk. Onur Binay/posta.com.tr
Logitech Video İşbirliği de bu süreçte ortaya çıkan ve hızla gelişen hibrit çalışma trendlerine odaklanarak sektörde lider konuma geldi ve uzaktan çalışma alışkanlığı arttıkça gücünü pekiştirdi. Synergy Research’in yaptığı araştırma da, Logitech’in video konferans sistemleri donanımında dünya çapında en iyilerden biri olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre 2020’nin 2. çeyreğinde dünya genelinde satılan tüm video konferans cihazlarının %50’si Logitech olurken, şirket sektör gelirinin %30’undan fazlasına imza attı.
Loubna Imenchal, “Son gerçekleştirilen anketlerin sonuçları oldukça cesaret verici ve bizim de sahada gözlemlerimizi doğruluyor. Kuruluşlar, yüksek kaliteli, kesintisiz video işbirliğinin değerini giderek daha iyi anlıyor. Hibrit çalışma hayatının inceliklerini öğrenmeye devam ettiğimiz bu dönemde, sınıfının en iyisi video işbirliği çözümlerimizle kurumların iş yaşamlarını kolaylaştırmasına yardımcı olmak en büyük dileğimiz.” diye konuştu.
Video işbirliği çözümlerinin kurumlar için önemi nedir?
COVID-19'un ortaya çıkışından bu yana her sektörden kuruluşların dijital dönüşüm yolculuklarını hızlandırdığına şüphe yok. Hibrit işletim modelleri artık bir standart haline geldi ve ekipler daha yenilikçi yöntemlerle çalışmak ve iletişim içinde olmak durumunda kaldı. Şirketler daha kapsamlı dönüşüm planlarının bir parçası olarak, mevcut senaryo da göz önüne alındığında, ekiplerinin birbirleriyle, iş ortaklarıyla ve müşterileriyle bağlantıda kalmasını, etkili bir şekilde iletişim kurmasını sağlamak için video işbirliği araçlarının değerini giderek daha fazla anlıyor. Mevcut durumda, video işbirliği araçları şirketlerin planlarını etkin bir şekilde yürütmelerine yardımcı olmada önemli bir role sahip ve ihtiyaçları için doğru video konferans çözümlerine yatırım yaparak bu süreçteki engellerin üstesinden gelebilirler.
COVID-19 iş yaşamının geleceğini nasıl etkiledi?
Son 18 ayda, video işbirliği çözümleri isteğe bağlı bir çözüm olmaktan çıkıp 'olması gereken' bir yönteme dönüştü. Trend ivme kazanmaya devam ettikçe, şirketlerin dönüşen iş yaşamında geride kalmaması daha da zorunlu hale geliyor. Pandemiden önce yöneticiler fiziksel toplantılara gidiyor ve video konferans sistemlerini de genellikle başka bir şehirdeki veya denizaşırı ülkelerdeki iş arkadaşları ya da müşterilerle yapılan görüşmeler için ara sıra kullanıyorlardı. Ancak bugün durum değişti ve video konferans, toplantı yapmanın birinci ve en çok kullanılan yolu haline geldi. Şirketler aynı zamanda toplantılarını verimli hale getirmek, iş ortakları ve müşterilerinin üzerinde iyi bir izlenim bırakmak için mümkün olan en iyi kalitede ses ve videoya sahip olmanın önemini de giderek daha iyi anlıyor. Video konferans çözümleri aynı zamanda, bir işbirliği kültürü oluşturma açısından iş gücünü, çalışan bağlığını ve çalışanların birbiriyle bağlantısını aktif tutmak için de önemli bir araç. Bu, uzaktan çalışanlar için de değerli ve bir kurumun yetenekli çalışanlarını elde tutma becerisi üzerinde de etkili bir unsur.
Pandemi sonrası video konferans ürünlerine talebin nasıl olacağını düşünüyorsunuz?
Ülkeler pandeminin etkilerini daha iyi yönetmeye başladılar, ancak pandemi döneminde edinilen bazı alışkanlıklar da kalıcı bir hâl aldı. Bu sebeple biz video konferans çözümlerine olan talebin güçlü olacağını bekliyoruz. Kurumlar bazı yüz yüze toplantılara ve bir takım iş gezilerine yeniden başlayacak olsa da, video konferans, iletişimin ve hibrit çalışmanın temel bileşeni olmaya devam edecek.
Kurumlar ayrıca yüz yüze toplantıların ve iş seyahatlerinin verimliliğini eskiye göre çok daha dikkatli irdeleyecek. Çalışanların herhangi bir günde, yüz yüze yapılan toplantılardan daha fazla video konferans toplantılarına katılabileceğinden hareketle, verimlilik konusunda hassas olan kurumlar video konferans alışkanlıklarını sürdürecekler. Sonuçta video konferans ile yapılan toplantılar kurumlara ciddi anlamda verimlilik ve maliyet tasarrufu sağlıyor.
KPMG tarafından yapılan bir araştırmaya göre, teknoloji sektöründeki iş yükündeki artışa rağmen çalışan memnuniyetinin olumlu işaretler gösterdiği gözlemleniyor. Sizce bunun nedeni ne olabilir?
Bir İK yöneticisi olmadığım için bu soruya sadece kendi deneyimim ve işime yaklaşımım doğrultusunda cevap vermem daha doğru olur. Teknoloji sektöründe çalışmakla ilgili birçok farklı motivasyonum var. İlki, inovasyonu en uç noktalarda yaşamak, yani gerçek bir ihtiyacı karşılayan ilham verici çalışmaların merkezinde yer almak. Çünkü bugün artık teknoloji, dünyanın işleyişini ve insanların yaşama biçimini ciddi anlamda yönlendiren bir faktör.
Teknoloji ayrıca kendini geliştirmek için sayısız fırsat sunan, çok farklı uzmanlıkların olduğu bir alan. Uygulama geliştirmeden adli bilişime, siber güvenlikten web tasarımına kadar teknoloji şemsiyesi altındaki iş rolleri ve sektörler oldukça çeşitli... Kariyer aracılığıyla toplum için pozitif bir etki yarattığınızı hissetmenin her zaman önemli olduğuna inandım. Teknoloji sektöründeki pek çok pozisyon da, insanların yaşamlarını iyileştirerek işletmelerin daha verimli çalışmasına veya enerji tasarrufu sağlayarak dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye yardımcı oluyor.
Bunlara ek olarak, çabalarınızın somut sonuçlarını gördüğünüz bir role sahip olmak da ayrı bir zevk. Büyük, karmaşık bir projenin tamamlandığını ve müşteriye yarattığı faydayı görmek son derece tatmin edici... Daha spesifik anlamda, Logitech'te AMECA bölgesi (Afrika, Orta Doğu Türkiye ve Orta Asya) Video İşbirliği Başkanı olarak şu anki rolümde, insanları teknoloji aracılığıyla etkileşim ve iletişime geçirebilmenin değerli bir görev olduğuna inanıyorum. Ekibimle birlikte insanların ilişkilerini geliştirmeye, çalışma biçimlerini çeşitlendirip onlara seçme özgürlüğü vermeye yardımcı oluyorum.