Giriş
1930’ların Amerika’sına hoş geldiniz! Ekonominin gittikçe kötüye gittiği, dünya çapında daha baskıcı ve otoriter rejimlerin güçlendiği bir zamandan bahsediyoruz. İnsanların yoksulluktan yiyecek kıtlığı yaşadığı ve tüm bunların üstüne ABD devletinin içkiyi yasakladığı bir dönem de tabuları yıkmaya geliyoruz. Taksi şoförü karakterimiz Tommy Angelo için bu zamanlar tam tersine fırsatlar yaratıyor ve sıkı çalışmamızın sonucunu mafya ailesinin içinde yükselerek taçlandırıyoruz. Yıllar sonra yenilenmiş olarak gelen Mafia serisinin kralını gelin yakından inceleyelim. Onur Binay/posta.com.tr
Takım elbisenizi giyip bu karanlık dünyaya girmeden önce dürüst bir vatandaş olarak çalışmamız gerekiyor. Oyundaki ilk görevlerimiz Tommy’nin mesleği olan taksicilik üzerine, şehirdeki gıcık ve kendini beğenmiş bazı vatandaşları istedikleri yerlere götürüyoruz. Mafia serisi şehrin kendi havasını size yansıtmakta her zaman başarılıydı ve buna devam ediyor.
Oyunun konusu gereği Tommy’nin taksicilik serüveni fazla sürmüyor. Mafia içinden tanıştığı birkaç kişiden sonra taksiciliği tamamen bırakıyor. Salieri ailesine ilk katıldığımızda standart işleri yapıyoruz. Yerel işletmelerden koruma parası altında haraç kesmek ve şehir içinde insanları belirli yerlere götürmek gibi. Hikayenin en güzel yanlarından biri hızlı gelişmesi. Kısa süre sonra basit işleri bırakıp büyük işleri yapmaya başlıyorsunuz.
Şunu da belirtmem gerek Mafia bir açık dünya oyunu evet ama GTA gibi serbest takılabileceğiniz bir ortama çok elverişli değil. Belirli görevler için hazırlanmış hikayeleri açık dünyada oynayıp bir sonrakine geçebiliyorsunuz. Belirli özgürlükler sağlıyor doğru, fakat GTA kadar kapsamlı bir açık dünya beklemeyin.
Tüm bunların yanında dengelemeyi çok iyi yapan bir hikayesi var. Sürekli çatışma ve kavga olan bölümlerden sonra insanlarla konuşarak sizi biraz dinlendiriyor. Yakın dövüş seçeneği kısıtlı, silah kullanma mekaniği biraz eski ama yine de eğlenceli. Özellikle makineli ve pompalı tüfek kullanmak zevkli olabiliyor. Oyunun remake olmasının kötü yanlarından biri mekaniklerin eski olması, özellikle de koşma, yürüme ve zıplama gibi çok yapay durdukları zamanlar oluyor.
Dürüst olmak gerekirse silah kullanma mekanikleri oldukça eski ve ortalama, fakat yenilenen grafiklerle eğlenceli hale geliyor. Oyunun sosyal medyada çıkan yağmurlu bir gece görevi vardı. O görevi yaparken yoğun ateş altında kalıyorsunuz. Zaman zaman silahları kullanması zor olsa da, çevre o kadar iyi tasarlanmış ki sizi ateş etmeye teşvik ediyor.
Oyunun ana yapısının 18 yaşında olduğunu bilmeniz gerek. Çünkü yapılan bütün geliştirmeler bunun üzerinde yapıldı. Bugüne kadar yapılmış en iyi remake’lerden olabilir, belki de en iyisi. 18 yaşındaki bir oyunun üzerine yeni teknolojileri ekleyip, ince ayar yapılması ciddi anlamda mesai demek. Silah ve yürüme mekaniklerinin göze batması da bunlardan kaynaklı olabilir. Ancak her ne olursa olsun Hangar 13 adeta ölüyü diriltmiş.
Şehir çok daha iyi görünüyor hatta mükemmel. Lost Heaven, günümüzde çıkan bazı modern açık dünya oyunlarından biraz daha boş duruyor ama arabanız ile şehir içinde gezinirken kendinizi etrafı izlemekten alıkoyamıyorsunuz. Şehir yapılanması, araçlar, radyoda çalan müzikler ve sokakta gezen insanların tavırları o dönemi size yaşatmayı başarıyor.
Eğer şehir içinde kargaşa yaratmak istiyorsanız polisler sizi yakalamak için sabırsızlanacak. Hız sınırını aşmanız, kırmızı ışıkta geçmeniz ya da başka bir arabaya çarpmanız polislerle başınızı belaya sokacak. İşlediğiniz suça göre sizi yakaladıklarında ceza kesebilir, tutuklayabilir hatta vurabilirler. Bunların olması oyunun hem zorluğunu hem de gerçekçiliğini arttırıyor. Bunlardan sıkıldıysanız ayarlar kısmından bunları kapatma seçeneği de var.
Oyunu istediğiniz zorluğa göre ayarlayabilir ve oynayabilirsiniz. Ayrıca, herhangi bir göreve bağlı kalmadan şehri keşfedebileceğiniz bir ‘free roam mod’u da var. Eski dergi kapaklarını toplayıp ardından ana menüden inceleyebilir ya da araba ansiklopedisinden araçlara bakabilir ve kilidini açtığınız araçları test sürüşüne çıkarabilirsiniz.
Seriyi ilk defa duyuyor olabilirsiniz veya hepsini oynamış olabilirsiniz. Mafia I bence serinin en iyi ve unutulmaz oyunuydu. Yeni teknolojiyi, 18 yıllık efsanenin üzerine yerleştirmek onu yeniden doğmuş gibi yapıyor. Küçük pürüzler de var ama olsun. Piyasadaki diğer rakipleri belki daha iyi olabilir ama Mafia’nın çok ayrı bir havası var.
Sonuca bağlayacak olursak…
Yıllar sonra tekrardan gelen bir efsane, biz oyunseverler için güzel bir deneyim oldu. Bence açık dünya ve bu tarz oyunları sevenlerin kesinlikle oynaması gereken bir oyun. Hikayeler arasında geçerken size yaşattığı gerilim ve sürprizler güzeldi. Tırmanma ve koşma hareketleri biraz daha geliştirilebilirdi bence. Araç sürüşü güzel ama bazen sizi zorlayabiliyor, o da dönem arabalarının yol tutuşundan kaynaklı. Kısaca Mafia: Definitive Edition için bugüne kadar oynadığım en iyi remake diyebilirim. Oyunu PlayStation Store üzerinden 259 TL’ye satın alabilirsiniz.
Artıları
Mükemmel Hikaye
Yenilenmiş ve güzel görünen grafikler
Dönem havasını size yaşatması
Eksileri
Koşma ve tırmanma bazen garip duruyor
Yakın dövüş kısıtlı
