Mars’a benzerliğiyle bilinen Salda Gölü’nü araştıran bilim insanı Prof. Dr. Nurgül Çelik Balcı, gölden elde edilecek verilerin Mars’ın Jezero kraterine giden uzay aracına rehber olacağını söyledi.
Kızıl Gezegen olarak bilinen Mars, sekiz gezegenin (Plüton ile dokuz) olduğu güneş sisteminde bilim insanlarının çok ilgisini çekiyor. Dünyadan uzaklığı Güneş etrafındaki yörüngesine bağlı olarak 55 milyon ile 400 milyon kilometre arasında değişen Mars’ta yaşam izleri 1960’lı yıllardan beri araştırılıyor. Modern kültürde sıklıkla karşımıza çıkan Mars’ın yüzey oluşumları, özellikle Jezero Krateri, Burdur’daki Salda gölüyle büyük benzerlik taşıyor.
2007 yılından beri Salda Gölü’nde bilimsel araştırmalar yapan İstanbul Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nurgül Çelik Balcı, edindikleri verilerin Mars’a gönderilen keşif aracı için yol gösterici olduğunu belirtti. NASA adına Salda’ya gelen Şikago’daki Purdue Üniversitesi Yer ve Gezegen Bilimleri Bölümü’nden Dr. Briony Horgan’la çalışmalar yapan Prof. Dr. Balcı, Jezero’ya gönderilen keşif aracının rotasının Salda’dan elde edilen verilerle oluştuğunu belirtti.
Prof. Dr. Balcı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve Lewis and Clark Fund for Exploration and Field Research in Astrobiology tarafından desteklenen çalışmaları Milliyet gazetesinden Gökhan Karakaş'a anlattı.
Balcı, “Salda Gölü ile Mars’taki Jezero kraterinde bulunan karbonatlar birbirine çok benziyor. Dünyada bu özelliği taşıyan tek göl Salda. Jezero’da bir zamanlar bulunan göl, yerkürede olduğu gibi akarsuların ana karadan aşındırılarak taşınan malzemelerin depolandığı delta ortamlarını içeriyor. Yerküredeki tecrübelerimize göre bu ortamlar yaşam dostu ve farklı türleri içeren ekolojik sistemler. Jezero’daki bu ortamlar Salda’nın beyaz kıyısını oluşturan ve gölde bulunan, hidromanyezit içerikli karbonatları içeriyor. Salda’da mikrobiyal etkilerle oluşan hidromanyezit içerikli mikrobiyalitler, yaşamın izlerini taşıyor. Salda’dan aldığımız mikrobiyalit örnekleri inceledik ve farklı mikrobiyal türlerin karbonatları ürettiğini gördük” dedi.
Balcı, “Mars’ta yaşam geliştiyse Jezero kraterinin kenarında oluşan karbonatlar, izlerini taşıyabilir. Salda’da karbonatların yapılarını ve oluşum şekillerini anlayabilirsek Mars’ta antik yaşam formlarının izlerini taşıyan yaşam olup olmadığını çözebiliriz. Şimdiye kadar yedi kez Mars’a keşif aracı gönderildi. Ama Salda’dan toplanan bilgilerle yola çıkan keşif aracı Perseverance (Gayret) detaylı cihazlarıyla derinden örnek alacak. Salda’dan elde ettiğimiz veriler, Jezero kraterinde antik yaşam izleri arayan Perseverance’nin yol haritasının oluşmasında önemli veriler sağlayacak. Yani Salda, keşif aracına nereye gitmesi gerektiğini söyleyecek. Biyoiz sürecek keşif aracı Salda tecrübeleri ile Mars’ta 3.5 milyar yıl önce yaşam olup olmadığı sorusuna cevap arayacak” diye konuştu.
Mars’ta bir zamanlar yaşam vardı
Şimdiye kadar keşif araçlarının 100 kilometrelik alanda çalıştığını ama Perseverance’nin çalışma alanının 9 kilometreye indirildiğini belirten Balcı, Mars’ta 4,5-3,8 milyar yıl öncesinde yerküreye çok benzeyen göl ve nehirler olduğunun kanıtlandığını söyledi. Balcı, “Büyük olasılıkla bir zamanlar Mars’ta yaşam vardı; şimdi de belki ultraviyole ışınlarının etkisinden korunmak için yüzeyin altında yaşam var. Tüm bu sorulara Salda gölünde yaptığımız çalışmalar ışık tutacak. Bence insanlık ilk defa evrende yalnız mıyız sorusunun cevabına bu kadar yakın” dedi.
Balcı, “Mars’ın ardından dünya dışında yaşam sorusuna cevap için insanoğlunun ilgisi Satürn’ün altıncı en büyük uydusu Enceladus’a yoğunlaşabilir. Enceladus’un güney kutbunda buz kırılmaları ve organik moleküller belirlendi” ifadelerini kullandı.