ALEV GÜRSOY CİMİN

alev.gursoy@posta.com.tr

‘İkizler Memo-Can’ hayırlı olsun. Nasıl gidiyor?

İyi gidiyor. Bir babayı oynamak çok keyifli, neticede ben de gerçek hayatta babayım. Emir Berke, çok yetenekli, pozitif bir çocuk. Ben her işte senaryoya ve yapımcısına çok önem veriyorum. Türker (İnanoğlu) ağabey 2000 yılında beni bu piyasaya soktu. Yani oyunculuk çok da aklımda değildi. Sonra eğitimler alarak bugünlere geldim. Çok da iyi yapmışım, hiç pişman değilim.

Uzun zamandır ekranda yoktunuz…

Kötü bir iş yapmaktansa hiçbir şey yapmamayı tercih ederim. Geçen yıl Atina’ya gittim, tiyatro oynadım.

RICHARD GERE İLE OYNAYACAĞIM

Yunanca bilmeden nasıl yaptınız?

O biraz delilikti aslında. Yunanlı yapımcılarla gelecekte olması planlanan projelerim var. Yaz sonunda Richard Gere’nin de oynayacağı bir projemiz var. Onlarla bir sinema filminin başrolünü oynayacağım. O başrol için Yunancamı geliştirmemi bekliyorlar.

Modellikten geliyorsunuz, oyunculuk eğitimi aldınız mı?

Her boşluğumda oyunculuk eğitimi aldım ama bu başka bir şey. Kendinizi geliştirmeniz gözlem yapmanızla alakalı bir durum.

‘İkizler Memo-Can’da canlandırdığınız Onur Alkanlar karakteri ne kadar benziyor size?

Net bir adam yaratmaya çalıştık. Travma yaşamış bir baba ve çocuğuna çok düşkün. İkizlerinden birini kaybediyor. Daha sonra inşallah bulacağız, ilerleyen günlerde göreceğiz.

Dizideki Can karakteri gibi bir oğlunuz olsaydı gerçek hayatta da aynı şekilde mi davranırdınız?

Çocuklar disiplini sever. Can’ı tek başına yetiştiriyor babası. Fazla bir disiplinle yetiştiriyor dadısıyla beraber. İlk kez baba olmakla da alakalı bir durum var. Çocuk gelişimiyle ilgili çok kitap okudum. Çocuğa her döneminde farklı davranmanız gerekir.

Oğlunuz Rüzgar diziyi izliyor mu?

Evet. Çok beğendi. Dizideki kötü adamlardan bir hayli korkuyor. Oğlumla aram çok iyi. “Nasıl bir babasınız?” diye soruyorlar. Buna ancak oğlum cevap verebilir. Şimdi 10 yaşında, arkadaş olduk artık.

Kırmızı çizgileriniz nelerdir?

“Asla oynamam” dediğiniz roller var mı? Çok yok. İş disiplini olan bir oyuncuyum. Bir oyuncu var sadece, onunla çalışmam onun dışında hiçbir çizgim yok.

Kimden bahsediyorsunuz?

İsmini vermem.

Bu sektörde söylenildiği gibi dudak uçuklatan paralar kazanılıyor mu?

Öyle rakamlar yok. Mesela bu yıl Belçika-Türk yapımı bir iş yaptık. Festival amaçlı yapıldı. Günlük paraya anlaştık, telif dahil şu an kazandığım haftalık paradan daha fazlaydı. Türkiye’de hiçbir oyuncu telif almıyor. Tüm dünyada oyunculuk hakları diye bir şey var ama ülkemizde yok. Bizden bu hak alındı. Bu hakkımızı yapımcılarımıza veriyoruz onlar da kanala devrediyorlar. Telif hakkı dedikleri o. Avrupa’da bir iş tekrar yayınlandığında size ücret ödüyorlar. Türkiye’de “Biz bu parayı toptan veriyoruz size daha istemeyin” gibi bir durum söz konusu. Bahsedilen rakam konusu bu.

Oynamayı en çok istediğiniz rol ne?

Her zaman büyük bir lideri oynamak istemiştim. Bir önceki projemde Sultan Alâeddin Keykubad’ı oynadım, ancak hayalim Mustafa Kemal Atatürk’ü canlandırmak. Hayalimi gerçekleştirmeden ölmek istemiyorum.

Eski eşiniz Sema Şimşek’le aranız çok iyi. Camiaya baktığımız zaman zorlu boşanmalar, kavgalar görüyoruz. Siz anne-baba olarak ilişkinizi iyi korudunuz...

Öyle olması lazım. Google diye bir şey var. Çocuk yarın öbür gün yazılanları okuyacak. Neden bunu yaşasın? Biz buna izin vermedik. Bir anlık kızgınlıkla yaptıklarınız hayatınız boyunca önünüze çıkacak, düşünsenize. Boşanmaları tasvip etmiyorum. Kimse boşanmak için evlenmiyor ama boşanıyorsanız bundan sonraki süreci yürütmek çok önemli. Sema Hanım çok iyi bir anne.

2020'DE EVLENMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ

“Evliliğe inancım kalmadı” diyordunuz ama Yunan model Hara Pappa ile nişanlandınız. Ne değişti?

İnsan her an değişebiliyor. Her şey nasıl değişiyorsa biz de değişiyoruz. Futbolcuların maç sonrası kızgınlıkla söylediği şeyler gibi.

Nişanlınız için “İşte bu kadın” dedirten duygular nelerdi?

Ben çok romantik bir adam değilim açıkçası. Böyle bir enerji yakaladık, iyi anlaşıyoruz. Farklı arayışlara girmenin anlamı olduğunu düşünmüyorum. Birbirimize aşığız.

Çapkın değilsiniz o zaman...

O kelimeyi dahi kullanmak istemiyorum. Korkunç çirkin. Aldatmak ne Allah aşkına? Başka biri olursa mevcut ilişkini bitirirsin, olur biter.

İyi bir ilişkinin sırrı nedir sizce?

Bence kimya. Birbirini anlamak, dinlemek ve tabii ki aşk!

Burak Hakkı ne ister bir kadından?

Huzur isterim.

Sizi zorlayan ve kıskanan kadın istemiyorsunuz yani...

Evet, aynen öyle. Kıskançlığın hastalıklı bir duygu olduğuna inanıyorum. Kıskançlığı biraz anlayışla karşılarım ama aşırı kıskançlık sizi normal insan olmaktan çıkarıyor.

BAZI ERKEKLER AŞIK OLMAZ

Siz kıskanç değil misiniz?

Hayır, değilim. Hiç kıskanmıyorum. Bana sorarsanız kıskançlık kendi özgüveninizle birebir bağlantılıdır.

Nişanlınızın giyimine karışır mısınız?

Hiç karışmam. Benimle birlikte olan kadının nasıl giyineceğini bilmesi gerekir.

Peki nişanlınız kıskanmıyor mu?

Sonuçta birçok kadın size hayran. Kıskanabilir ama bunun dozu var. Kıskançlığın bir sebebi olması lazım. Adam çok yalan söylüyorsa başka kadınlarla da gözle dahi flört ediyorsa o zaman kadın kıskanmakta haklı. Kadın adamı kıskanmıyor, adamın yaptığını eleştiriyor aslında o davranışıyla. Durduk yere olan anlamsız kıskançlıklar yorar erkeği. Biz basit varlıklarız kafamızda çok çözümleyemiyoruz.

Siz hiç aldatmadınız mı?

Hayır aldatmadım.

İrem Derici “Bir erkeği üç günde kendime aşık ederim” dedi. Sizin gibi yakışıklı bir adam bir kadını kendine kaç günde aşık eder?

Komik bir açıklama. Kimse kimseyi kendine aşık edemez. Öyle bir özgüven yok. Bazı erkekler vardır, aşık olmaz. Her adamı aşık edemezsiniz. Belki dünyanın en güzel kadınıdır, ama ona aşık olmazsınız başka bir kadına aşık olursunuz.

Rüzgar’la nişanlınızın arası nasıl?

Çok iyi. Zaten onun anlaşması çok önemli. Oğlumun kabul etmediği bir insanla çok zor. Arkadaş gibiler en başından beri...

Ne zaman evleneceksiniz?

2020’de evlenmeyi düşünüyoruz.

Mutlu görünüyorsunuz...

İşim var, nişanlım var, dünya tatlısı bir oğlum var, çiftliğim var... Daha ne isterim?

İkizler Memo-Can Cumartesi 20.00’de