Dolarda düşüş sürecek mi? Merkez Bankası'nın faiz kararı sonrası dolarda son durum...
Dolar fiyatlarında Merkez Bankası'nın faiz kararını açıklamasının ardından düşüş yaşandı. Dövizde düşüş sürecek mi? Merkez Bankası'nın faiz kararı ne anlama geliyor? Prof. Dr. Sefer Şener, 'Merkez Bankası'nın eli güçlenmiş oldu. Kesinlikle dövizde sert bir düşüş var. Dövizde ciddi bir geri çekilme yaşanacaktır' dedi. İşte faiz kararı ve dolarla ilgili uzman yorumları...
Merkez Bankası'nın 200 baz puan faiz arttırmasının ardından uzmanlar açıklamayı değerlendirdi. İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sefer Şener, "Merkez Bankası'nın eli güçlenmiş oldu. Kesinlikle dövizde sert bir düşüş var. Dövizde ciddi bir geri çekilme yaşanacaktır" derken, Stratejist Cüneyt Paksoy da kararla ilgili "Yılın ikinci yarısından sonra herkes enflasyonun düşeceği, ona bağlı olarak hem kurun hem faizlerin dengede olacağını söylüyor" ifadesinde bulundu.
İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sefer Şener yaptığı açıklamada, "Kesinlikle piyasada beklenti 100 baz puan, yani sizin de belirttiğiniz gibi 1 puanlık faiz artışını piyasa fonlamaya başlamıştı. Gördüğümüz kadarıyla net olarak Merkez Bankası önden yüklemeli olarak 200 baz puanlık faiz artışı yaptı. Bazı sebepleri var. Son dönemde Amerikan piyasalarında 10 yıllık ve 30 yıllık tahvil faizleri yükseldi. Amerika'da ekonomistlerin beklentisi 1,40-1,50 aralığında tahvil faizi beklentimiz vardı. Dün ABD'de tahvil faizleri 1,70'i gördü. Bu gelişen piyasaların tamamını etkiliyor" ifadesinde bulundu.
Şener Merkez Bankası'nın elinin güçlendiğini ifade ederken, "Hem içerideki enflasyon verileri çok çok önemli. Bu ay başında Merkez Bankası'nın beklenti anketinde enflasyon oranımız da yükseldi. Bu ikisini bir araya getirdiğimizde hem iç piyasada enflasyon beklentimizin yükselişi hem de dış piyasada özellikle ABD piyasasında tahvil faizlerinin artıyor olması Merkez Bankası'nın önden yüklemeli olarak... Bakın hala Türkiye reel faiz veren ülkelerden bir tanesi ancak bununla Merkez Bankası'nın eli güçlenmiş oldu. Piyasanın beklentisinin üzerine çıkılmış oldu. 100 baz puan beklerken 200 baz puan artırılması demek Merkez Bankası'nın önden yüklemeli metodu kullanmasıdır. Merkez Bankası'nın artık enflasyondaki gelişmeleri bekleyecek. Nisan ayı enflasyonu da yüksek çıkacak ancak nisandan sonra düşüş görülecek. Önümüzdeki dönemde enflasyon odaklı düşünüldü. Ancak aynı zamanda dış piyasa kaynaklı Türkiye'nin CDS'lerinde yükselme var. Risk primleri 280'lerden 320'lere tekrar geldi. Ana nedeni faiz artışı beklenmesidir. Merkez Bankası hem enflasyonu takip ediyor hem de Merkez Bankası'yla ilgili şöyle önemli nokta var küresel piyasaların geldiği boyut yani küresel piyasalarda hala ABD'de Avrupa'da genişleyici para ve mali politikalar uygulanıyor. Yani piyasalarda hala para bollaşıyor. Tahvil alımlarıyla... 120 milyar dolarlık tahvil alıyor ABD her ay... Bu kadar parasal genişlemenin olduğu bir dönemde ülke olarak bundan yararlanmak istiyorsak böyle yapmamız gerekiyordu" dedi.
"DÖVİZDE CİDDİ BİR GERİ ÇEKİLME YAŞANACAKTIR"
Şener karar sonrası dövize yansımalarını da değerlendirdi:
"Kesinlikle sert bir düşüş dövizde. Dövizde ciddi bir geri çekilme yaşanacaktır. Yabancı para mevduatlarının çözülmesi için de bir fırsat. Yüzde 2 oranında bir düşüş var. Aslında iyi de oldu. Hakikatten ciddi bir parasal genişleme var küresel anlamda. Reel sektör açısından krediye ulaşması açısından reel sektör tarafından tabii eleştirilecektir. Türkiye hem küresel piyasaları hem de dolarizasyon sürecini takip ediyor. Beklenti üzerinde gerçekleştiğinden dolardaki çözülmeyi göreceğiz. Faizle ilgili şartlar lehimize döndü. Dezavantaj olacak bir durum yok. Mevduat sahiplerinin mevduatlarının çözülmesini beklemek bundan sonra."
Şener açıklamasında "Bu karar yazılmadan önce şunu görüyoruz enflasyondaki gelişmeler ana etmen. Petrol fiyatları 70 doların üzerinde. Küresel piyasalarda gıda ve emtia artışı devam ediyor. Faiz artışlarının devamı gelecektir. Birinci yarıda faiz indirimi beklemiyoruz dedik. Merkez Bankası da teyit etti. Şunu da görüyoruz reel itibariyle 2.8'in üzerine çıktı. Faizler cazip hale geldi diyebiliriz. Enflasyon üzerinde etki yaratacak. Aynı zamanda mali düzende de sıkı duruşumuz sürerse hem enflasyon hem de döviz açısından daha iyi yola gidecek. Önümüzdeki dönemde önden yüklemeli yapıldığından 2 sebep olacak. Türkiye'ye dönük sıcak paranın daha hızlı aktarılması beraberinde gelecek. Sıcak para girişi göreceğiz. Dövizde gevşemeyi beraberinde getiriyor. Reel sektör önünü görecek" dedi.
"YILIN İKİNCİ YARISINDAN SONRA HERKES ENFLASYONUN DÜŞECEĞİNİ BEKLİYOR"
Stratejist Cüneyt Paksoy Merkez Bankası'nın açıklaması sonrası yaptığı açıklamada, "FED'in aksiyonları takip ediyor. Çünkü enflasyonla mücadele vazgeçilmezimiz. Enflasyonu kalıcı düşürmeden başka dinamikleri dengelemek kolay olmuyor. Onun için enflasyonla mücadelede kararlı bir duruş Merkez Bankası'nın kredibilitesi dışardan gelen yorumlara banchmark oldu. Yılın ikinci yarısından sonra herkes enflasyonun düşeceği, ona bağlı olarak hem kurun hem faizlerin dengede olacağını söylüyor. Merkez Bankası bu adımıyla, ABD'de 1,70'lerde hareketlilik var; enflasyonda bir iki ay daha yukarı yönlü bir teyit, sonra aşağı yönlü gidişi desteklemek amaçlı güçlü bir karar geldi. Piyasa beklentisi 100 baz puandı. An itibariyle dolar ve TL'de fiyatlamaları görüyoruz" dedi.
Paksoy sözlerine şöyle devam etti: "
Merkez Bankası, FED ve FED’in aksiyonlarını takip ediyor dediğimizin aslında bir çıkarı. Enflasyonla mücadele vazgeçilmezimiz. Yılın ikinci yarısından itibaren artık herkes enflasyonun düşeceğini ve ona bağlı olarak hem tahvilin hem de kurun dengede olacağını söylüyor. Merkez Bankası bu hamlesiyle enflasyondaki yukarı yönlü ilerlemeyi desteklemek amaçlı güçlü bir hamle yaptı. An itibariyle dolar ve TL de fiyatlamalar 7.37 ile 7.40 bandına girdik. Bu bandın altı görülebilir. Ama bir anda gözümüz yurt dışında olacak Fed bütün tansiyonu almadı. Yani paradigma biraz değişmeye başladı Merkez Bankası bunu görmüş olmalı ki ona göre bir aksiyon aldı. Soru-Fitch Türkiye’ye yönelik büyüme tahminini güncelledi ve 2020 yılı Türkiye ekonomisi için büyüme tahminini 3.5’dan yüzde 6.7 seviyesine yükseltti bunu neye bağlıyorsunuz? Cevap- Son dönem bütün kurumların revizelerini görüyoruz. Kredi derecelendirme kuruluşlarının pozitif sinyaller içeren analizleri oldukça kritik. Sahada gösterdiğimiz performans ortada, 2020 yılında dünyada daralmayan ülkelerden birisi Türkiye."
- Lapa lapa kar yağışları geliyor! Meteoroloji tarih vererek uyardı
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır lideri Sisi ile görüştü
- Bakan Göktaş'tan flaş açıklama: Dünya genelinde 2,32 olan doğurganlık hızı Türkiye’de 1,51'e geriledi
- Komedi filmi gibi: Evi sanıp mağazanın camını kırdı, yatakta uyudu! Polisler uyandırınca kızdı
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile bir araya geldi