1992'de bir anda ortadan kayboldu! 31 yıl sonra şoke eden gerçek ortaya çıktı
ABD'de sokaklarda vaizlik yapan Patricia Kopta, 1992 yılında bir anda gizemli bir şekilde ortadan kayboldu. Eşi Bob başta olmak üzere tüm ailesi tarafından yıllarca aranan Kopta, yasal olarak ölü ilan edildi. Kopta ise tam 31 yıl sonra evinden 3 bin kilometre uzakta ortaya çıktı.
Posta.com.tr | ABD’nin Pensilvanya eyaletinde bulunan Pittsburgh şehrinde sokaklarda vaizlik yapan bir kadın olan Patricia Kopta, 1992 yılında bir anda gizemli şekilde ortadan kayboldu. Ailesi bile Kopta’nın başına ne geldiğini, onun nerede olduğunu bilmiyordu. Bu durum 30 yıldan fazla süre bu şekilde devam etti.
2023 yılına geldiğimizde ise akılalmaz bir şey yaşandı. Kopta, kaybolduğu evinden neredeyse 3 bin kilometre uzakta bulunan Porto Riko’da bir huzurevinde ortaya çıktı.
31 YIL SONRA ORTAYA ÇIKTI!
Huzurevinde çalışan bir kişi, Kopta’nın kendisine anlattığı geçmiş hikayelerin ardından bu sonuca vardığını söyledi. Kopta’nın huzurevi çalışanına ne anlattığı ya da 31 yıl sonra Porto Riko’ya nasıl gidip bu huzurevine yerleştiği bir sır olarak kalırken Kopta’nın yıllar süren gizemli kayboluşu sona erdi.
Kopta’nın eşi Bob Kopta, “Başımıza neler geldiğine inanamazsınız. Onun hayatta olduğunu bilmek içimizi rahatlattı” ifadelerini kullandı.
Bob Kopta, yıllar sonra bulunan eşini anlatırken şöyle konuştu:
O tam bir tipik katolik hristiyandı. En azından evliliğimizin başlangıç süresinde. Haftaiçi sokaklarda vaizlik yapıp, hafta sonları kilisede ibadet edip davetlere katılıyordu.
Bob, kısa süre içerisinde bir şeylerin ters gittiğinin farkına varmaya başladı. Patricia, inançları doğrultusunda git gide radikalleşiyordu. Bir süre sonra eşinin söylemlerinin mantıksızlaşmaya başladığını söyleyen Bob, “Patricia, Meryem Ana’yı gördüğünü, onu nükleer kıyamet konusunda uyardığını söylüyordu” ifadelerini kullandı.
'SERÇE'NİN ORTADAN KAYBOLUŞU
“Bir şey olmuş olmalı. Biri ona ulaştı çünkü tüm bu "dünyanın sonu gelecek" olayına o şekilde başladı. İşini kaybetti ve şehir merkezinde dolaşmaya başladı. Bir beyzbol maçı olduğunda, bir konser devam ederken, herkese evlerine gitmelerini çünkü üç gün sonra dünyanın sonunun geleceğini söylerdi.”
Kopta kısa boylu, sırım gibi bir kadındı ve yürüyüşü düzensizdi. Onu dışarıda yürürken görenler ona ‘serçe’ lakabını takmıştı.
1991 ile 1992 yılları arasında Patricia Kopta, bir grup kız tarafından gaspa uğradı. Evlilik ve nişan yüzüklerini çaldıran Kopta, polis ekiplerine gitti. Polis merkezinde sağlık kontrolünden geçen Kopta’ya, ‘ihtişam sanrıları’ yaşayan bir şizofreni hastası tanısı kondu.
Sonra 1992 yılında bir gün Bob Kopta, eve gittiğinde eşinin evde olmadığını fark etti.
Kasabanın Polis Şefi Brian Kohlhepp yaptığı açıklamada, “Diğer aile bireylerine ayrıldığına, burada bir bakım tesisine yerleştirileceğinden endişe duyduğuna dair ifadeler vermişti” ifadelerini kullandı.
YASAL OLARAK ÖLÜ İLAN EDİLDİ
Uzun yıllar tüm çabaların boşuna çıkması ile birlikte Patricia Kopta, yasal olarak ölü ilan edildi. Kocası Bob ise ondan sonra hiç kimse ile evlenmedi.
Bu sırada 1999 yılında huzurevi çalışanları, Kopta’yı Porto Riko sokaklarında kendi başına gezinirken bulduklarını söyledi. Kopta, kimseye hayatı ile ilgili detayları anlatmıyordu. Sadece ada ülkesine Avrupa’dan bir gemiyle geldiğini söylüyordu.
Kopta, yaşlanmaya başladıkta demansı olduğu da ortaya çıktı. Hastalıkların da etkisiyle geçmişi ile ilgili daha çok bilgi verdiği söylenen Kopta, sonunda bakıcılarına onun kimliğini ortaya çıkaracak kadar detay verdi.
DNA ÖRNEKLERİYLE ORTAYA ÇIKTI
Polis ekipleri hemen Kopta’nın kimliğini doğrulamak için işlemleri başlattı. Porto Riko yetkilileri Kopta’nın DNA örneklerine baktı, polis ekipleri onun diş işlemi geçmişine baktı. Kopta’nın DNA’sı kardeşi ve yeğeni ile örtüşünce yıllar süren gizem çözülmüş oldu.
Eşinin yıllar sonra ortaya çıkması ile ilgili konuşan Bob Kopta, “30 yıl boyunca onu unutmaya çalıştık. Şimdi gönül rahatlığıyla onu unutabiliriz. Ona ne olduğunu ve onun emin ellerde olduğunu biliyoruz” ifadelerini kullandı.