2 yılda 13 kadını aynı şekilde öldürdü… Cinayetten 1 gün bile ceza almadı!
1960’lı yıllarda ABD’de 13 kadını aynı şekilde öldürerek tüm şehre korku salan katili yakalayan polisler bile ciddiye almadı. Hapishanede arkadaşına tüm cinayetlerini tek tek anlatan seri katil, öldürdüğü kadınlar sebebiyle tek bir gün bile hapis yatmadı.
Derleyen: Ömer Faruk Ekinci | 1960’lı yıllarda ABD’nin Boston şehrinde yaşayan kadınlar, mağazalara giderek tek bir ürün arıyordu: Kilit. Mağazalardaki asma kilitler ve kapı kilitleri stokları hızlı bir şekilde tükeniyordu. Hayvan barınaklarından ise çok sayıda köpek, bekçi olarak sahiplenilmişti. Bunun en büyük sebebi ise ‘Boston Boğazlayıcısı’ isimli seri katilin aralarında dolaşmasıydı.
Korku dolu 2 yıl boyunca Boston’da yaşayan yalnız kadınların ölüm oranı oldukça artmıştı. Söz konusu seri katil; genç, yaşlı ayırt etmeden yalnız yaşayan kadınları hedef alıyordu. Olayı geniş bir şekildoe araştırma kararı alan polis ekipleri, katilin cinayetleri nasıl işlediğine dair ipucu fark etti. Cani katil, önce kurbanlarına tecavüz ediyor ardından kadınların iç çamaşırları ile onları boğuyordu.
‘BOSTON BOĞAZLAYICISI’ DEHŞETİ BÖYLE BAŞLADI!
Boston Boğazlıyıcısı’nın ilk cinayeti 1962 yılının 14 Haziran tarihinde meydana geldi. 55 yaşındaki Anna Slesers’a ait küçük bir daireye gizlice giren katil, burada kadını sabahlığının kemeri ile boğarak öldürdü. Bir sonraki gün olay yerine giden polis ekipleri, Slesers’ın tecavüze uğramış olduğunu da fark etti.
Slesers’ın cansız bedenini bulan oğlu, annesinin herhangi bir düşmanı olmadığını belirtti. Bu ifadeler üzerine polis ekipleri, bunun bir hırsızlık vakası olabileceğini düşündü.
Slesers’ın öldürülmesinden kısa bir süre geçtikten sonra 2 kadın daha ona benzer şekilde ölü olarak bulundu. 68 yaşındaki Nina Nichols ve 65 yaşındaki Helen Blake, çorapları ile boğulmuş halde bulundu. Öte yandan Blake’in boynunda iç çamaşırları da bulunuyordu.
PEŞ PEŞE CİNAYETLERİN ORTAK NOKTASI
İki kadının cinayetinden sonra katil iyice hızlanmıştı. Kurbanlar peş peşe gelmeye başladı. Ağustos ayında 75 yaşındaki Ida Irga’nın cansız bedeni bulundu. Bundan yalnızca 2 gün sonra ise 65 yaşındaki Jane Sullivan, diz üstü çoraplarıyla boğulmuş halde bulundu. Aynı yılın aralık ayında ise 21 yaşındaki Sophie Clark’ın cesedi ortaya çıktı. Üniversite öğrencisi olan Clark’ın tecavüz uğraşmış olduğu ve boğularak öldürüldüğü belirtilirken diğer kurbanlardan farklı olarak o genç ve siyahiydi.
Asma kilitler ve kapı kilitleri mağazalara geldiği gibi tükeniyordu. Bekçi köpeklerin sahiplenilmesi ise oldukça hızlanmıştı. Tüm bu tedbirlere rağmen Boston Boğazlayıcısı cinayetlerine devam etti.
23 yaşındaki Patricia Bissette, 31 Aralık 1962’de ölü olarak bulundu. 69 yaşındaki Mary Brown’ın cesedi ise 1963’ün mart ayında ortaya çıktı. Cani katilin 1963 yılındaki diğer öldürdüğü kişiler ise şu şekilde: 23 yaşındaki Beverly Samans, 58 yaşındaki Evelyn Corbin ve 23 yaşındaki Joann Graff. Tüm bu kadınların ortak yönü ise önce tecavüze uğrayıp, boğularak öldürülmeleri.
POLİS ONUN HIZINA YETİŞEMEDİ
Polis artık katilin hızına yetişemiyordu. Olay yerinde elde edilen ipuçları ile pek çok kişi sorguya çekildi ancak hiçbirinin asıl katil olmadığı ortaya çıktı. 1964 yılının ocak ayında 19 yaşındaki Mary Sullivan’ın cinayetinin ardından polis ekipleri halka korku salan katili yakalamaya hiç de yakın değildi.
Polis yetkilisi yaptığı açıklamada, “Genç kızın boğularak öldürüldüğü açıkça ortada. Ama katil kim, bunu bilmiyoruz” ifadelerini kullanırken Albert DeSalvo isimli bir kişi bu cinayetlerin faili olarak görülmeye başlandı.
OLAĞAN ŞÜPHELİ: ALBERT DESALVO
1964 yılının ekim ayında 33 yaşındaki Albert DeSalvo, bir kadının evine izinsiz girdiği, onu bağlayarak istismar ettiği gerekçesi ile tutuklandı. Polise yaptığı açıklamada yüzlerce eve girdiğini söyleyen DeSalvo, 4 kadına tecavüz ettiğini adeta gururla anlatarak, “Tüm hikayemi bilseydiniz buna inanamazdınız… Zamanla hepsi ortaya çıkacak” sözlerini kullandı.
3 Eylül 1931 yılında dünyaya gelen DeSalvo, oldukça dehşet bir çocukluk geçirmişti. O ve kardeşleri babaları tarafından satılıyordu. Genç yaşlarda cinsel suçlar işlemeye başladığını söyleyen DeSalvo, pek çok genç kıza tecavüz etmişti.
Polis başlangıçta DeSalvo’nun ifadelerini ciddiye almadı. DeSalvo, tanınan bir sapıktı ve Boston Boğazlayıcısı’nın tarif edilen fiziksel özelliklerine de sahip değildi. Dahası ise o güne kadar ismi hiçbir zaman bu dava ile geçmemişti.
HÜCRE ARKADAŞINA HER ŞEYİ ANLATTI
Polis onu Bridgewater Eyalet Hapishanesi’ne gönderdi. DeSalvo burada George Nassar isimli katil ile arkadaş oldu. İkili burada plan yaparak Boston Boğazlayıcısı hakkında polise bilgi vererek ödül parasını paylaşmaya karar verdi. DeSalvo, tüm detayları Nassar’a anlattı. Nassar da bu detayları avukatı F. Lee Bailey’e bildirdi.
Nassar yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
Açıklamasıyla beni ikna etti. Sözcükler göğsünden çıkıyor gibiydi. Görünüşe göre, her suçun ayrıntıları hakkında gerçekten konuştuğu ilk kişi bendim.
Albert DeSalvo, 6 Mart 1965’te resmi olarak Boston Boğazlayıcısı olduğunu itiraf etti. Boston Boğazlayıcısı’nın işlediği 11 cinayeti kabul eden DeSalvo, ayrıca 85 yaşındaki Mary Mullen’i öldürdüğünü de itiraf etti. DeSalvo, yaşlı kadına tecavüz ettiği sırada kalp krizi geçirerek öldüğünü söyledi. Bu ifade, Mullen’ın ölüm belgesi ile de uyuşuyordu.
CİNAYETTEN 1 GÜN BİLE CEZA ALMADI
DeSalvo, işlenen cinayetler hakkında oldukça bilgili gözükse de hiçbir zaman Boston Boğazlayıcısı olarak suçlanmadı. Adli tıp psikiyatristi tarafından yapılan muayenede ağır şizofren hastası olduğu ortaya çıkan DeSalvo, yalnızca hırsızlık, tecavüz ve saldırı suçlarından ölüm boyu hapis cezasına çarptırıldı.
1973 yılına kadar hapishanede yatan DeSalvo, kasım ayında hapis arkadaşı tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Bazıları Boston Boğazlayıcısı hakkında bilinmeyen tüm detaylar onunla birlikte mezara gittğini düşünürken bazıları ise DeSalvo’nun ünlü olmak için başından beri rol yaptığını öne sürerek gerçek katilin hala halkın arasında gezdiğini iddia etti.
Katilin Boston’da dehşet saçmasının ardından onlarca yıl geçmiş olsa da ardında bıraktığı korku hala etkisini koruyor. Belki Boston Boğazlayıcısı, Albert DeSalvo'ydu, belki de başka biriydi. Bu şüphe, Boston halkına uykusuz geceler, güçlendirilmiş kilitler ve yeni bir bekçi köpeği almak için yeterli oldu.
- Mourinho'dan taraftarın tepkisiyle ilgili açıklama
- 2030 ve 2034 Dünya Kupası'nı düzenleyecek ülkeler belli oldu
- Fenerbahçe, Athletic Bilbao'ya mağlup oldu! Kadıköy'de tribünler istifaya çağırdı
- Fenerbahçe'nin Athletic Bilbao karşısında 11'i belli oldu
- Galatasaray'dan sakatlık raporu! Barış Alper, Trabzon'a karşı...