27 yıl sonra gelen adalet! Cinayet 75 bin yayının ardından çözüldü
Çocuklarının okuması için ABD’ye taşınan bir aile, genç kızlarının üniversiteye geçmesiyle korkunç bir olayla karşı karşıya kaldı. Ortadan bir anda kaybolan genç kızın faili olarak tek bir şüpheli gözükse de bu kişinin tutuklanıp adalete teslim edilmesi için tam 27 yıl geçmesi gerekiyordu.
Derleyen: Ömer Faruk Ekinci | 1977 yılında Batı Almanya’nın Bavarya bölgesinde dünyaya gelen Kristin Denise Smart, ülkelerinde görev yapan ABD’li askerlerin çocuklarına öğretmenlik yapan bir anne babanın kızıydı. Smart ailesi Kristin okul çağına geldiğinde ABD’nin California eyaletine taşındı ve küçük kız burada okula gitmeye başladı.
1995 yılında Kristin liseden mezun olmayı başardı ve California Politeknik Üniversitesi’ne girmeye hak kazandı. 1996 yılının 25 Mayıs günü 19 yaşında bir genç kız olan Kristin, kampüste düzenlenen bir partiye katıldı. Gece saat 2 civarı partiden ayrılan Kristin, yalnız değildi. Genç kızın yanında üniversiteden 3 arkadaşı bulunuyordu. Bunlardan birisi de Paul Flores’ti.
‘İSTİSMARCI CHESTER’ LAKAPLI ŞÜPHELİ
Kristin henüz bilmese de Flores’in üniversitede kızlarla arasındaki ilişkiyle ilgili kötü bir namı vardı. Düzenlenen partilerdeki hareketleri sebebiyle kendisine ‘İstismarcı Chester’ lakabı verilmişti.
O gece partiden birlikte çıktıkları kişilerden ayrılan Flores ve Kristin, yurt odalarına doğru yürümeye başladılar. Kristin bu geceden sonra bir daha canlı olarak görülmedi. Partiden 2 gün sonra Kristin’in yurttaki komşusu kampüs polisini arayarak genç kızın ortadan kaybolduğunu söyledi.
Kristin’in komşusu sayesinde kampüs polisi bir soruşturma başlattı. Yetkililer de herkes gibi Kristin’in kendi isteğiyle ortadan kaybolduğunu ve kısa süre içinde geri döneceğini düşünüyordu.
“ALKOL ALIP FARKLI ERKEKLERLE KONUŞUYOR”
O sırada kampüs polisinden gelen bir olay raporu, Smart'ı kaybolmasından kısa bir süre önce kampüs dışındaki bir partide alkol aldığı için sert bir şekilde yargılıyor gibiydi.
Raporda şu ifadeler yer alıyordu:
Kristin'in üniversitede hiç yakın arkadaşı yok. Kristin'in cuma gecesi alkolün etkisinde olduğu ortaya çıktı. Kristin, partide birkaç farklı erkekle konuşuyor ve sosyalleşiyordu. Kristin, tipik genç davranışlarına uymadan hayatını kendi tarzında yaşıyordu. Bu gözlemler hiçbir şekilde davranışının kaybolmasına neden olduğunu ima etmiyor, ancak kaybolduğu geceki davranışının bir resmini sunuyor.
Kristin hakkındaki soruşturma yavaş başlasa da kayıp ilanları sayesinde genç kızla ilgili bilgi verenlere para ödülü verileceği bilgisi yayılmaya başladı. Kısa süre içinde bölge savcılığında görev alan 2 yetkili, olayla ilgili kampüs polisini aradı. Yetkililerin araştırmaları sonucunda tek hedef Flores çıkmıştı. Hemen sorguya alınan genç adamın hikayesindeki kopukluklar ve mantık hataları onu iyice ele vermişti.
TEK ŞÜPHELİ OLSA DA TUTUKLANAMADI
Flores bir anda davanın en büyük şüphelisi haline gelmişti ancak kendisi hala tüm iddiaları reddediyordu. Tüm şüpheli tavırlarına rağmen yetkililer, Flores’i Kritsin’in ortadan kaybolmasıyla kesin şekilde ilişkilendiremiyordu.
1996 yılının haziran ayında yerel yetkililer olaya el koydu ve tüm kampüs baştan aşağı araştırılmaya başlandı. Kokuları takip etmesi için getirilen köpekler ise tüm olayı çözecekti. Tüm binayı gezen köpekler, Flores’e ait yurt odasının tabanında aldıkları kokuya tepki vermeye başlamışlardı ancak buradan da bi elle tutulur bir sonuç çıkmadı.
Yetkililer artık Kristin’in ortadan kaybolmasının sebebinin Flores olduğundan neredeyse emindi ancak bunu kanıtlayacak kesin deliller yoktu. 1997 yılında Smart ailesi, Paul Flores'e karşı 40 milyon dolarlık haksız ölüm davası açtı.
MAHKEMEDE SADECE BUNLARA CEVAP VERDİ
Davada verdiği ifade sırasında Flores, avukatının tavsiyesi üzerine Beşinci Değişikliğe 27 kez başvurdu. Cevap verdiği sorular yalnızca ismi, doğum tarihi ve kimlik numarasıydı. Bunun dışındaki tüm soruları cevapsız bırakıyordu.
Flores’in avukatının kendisine verdiği tavsiye gerçekten de işe yarıyordu. Polis başka kanıtlar sunamayınca Flores’in üzerindeki dava düştü.
Bölge şerifi Ed Williams yaptığı açıklamada, “Flores’in bize Kristin’e neler olduğunu söylemesi gerekiyor. Gerçek şu ki, yüzden fazla görüşme yapmış çok nitelikli dedektiflerimiz var ve her şey Bay Flores'e çıkıyor. Başka şüpheli yok. Bay Flores'tan bir şey eksik, bu davayı tamamladığımızı düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
YENİ ŞERİF, YENİ SÖZ
2002 yılına gelindiğinde Kristin’in ortadan kaybolmasının üzerinden 6 yıl geçmişti. Kristin, yasalar karşısında ölü olarak ilan edilirken Flores hala serbestçe geziyordu. Birkaç yıl boyunca davada hiçbir gelişme yaşanmadı ve Smart ailesinin ümidi tükenmek üzereydi.
2011 yılında bölgeye yeni bir şerifin atanmasıyla Kristin Smart davasında flaş gelişmeler yaşanmaya başladı. Göreve geçen Ian Parkinson, Smart ailesine söz vererek Kristin’in cinayetini çözeceğini söyledi ve sözünde durdu.
Parkinson’un ekibi 23 arama emri, 96 gözaltı ve 258 parça delil elde etti. Tüm bunlara rağmen ellerinde tek bir isim vardı: Paul Flores.
GAZETECİNİN YAYINLARI CİNAYETİ ÇÖZDÜ
Flores’e karşı devam eden davada hala delil eksikliği vardı ancak 2019’da bir gazeteci olan Chris Lambert’in bu cinayet ile ilgili yayınlar yapmasıyla bu da değişecekti. Konu ile ilgili yaklaşık 75 bin yayın yapan Lambert, bu süre içinde topladığı bilgileri yetkililerle de paylaşıyordu.
Tüm bu kanıtlar ışığında Flores, 2021 yılının nisan ayında Kristin Smart’ı öldürme suçundan tutuklandı. Paul Flores’in babası olan Ruben Flores de cinayetle ilgili olarak tutuklanmıştı. Baba Flores, cesedi ortadan kaldırmasında oğlu Paul’a yardım etmişti.
Bulduğu tüm delillerin ardından 2022 yılında düzenlenen mahkemeye de katılan Lambert, 45 yaşındaki Paul Flores’in birinci dereceden cinayet suçundan 25 yıldan müebbete kadar hapis cezası aldığında salonda bulunuyordu.
Duruşmanın ardından Lambert’a teşekkür eden anne Denise Smart, şu ifadeleri kullandı:
Yaşadıklarımız, kurbanın utandırılmasıydı. İnsanlar bununla bağlantı kurmak istemiyor, çünkü 'Partiye giden şortlu kız mı sarhoş oluyor? Böyle davranırsa olacağı buydu ve çocuklarım bunu asla yapmaz’ diyorlar. Gerçek hikayeyi paylaşmak çok önemli. Arkadaşlarım ve ben Lambert’e kılık değiştirmiş bir melek diyoruz.