Giriş
ABD'de uzun zamandır büyük tartışmalara neden olan Teksas eyaletinde uygulanan kürtaj yasasının olduğu gibi devam edeceği ancak Yüksek Mahkeme tarafından inceleneceği açıklandı. Söz konusu incelemeler 1 Kasım itibarıyla başlayacak.
ABD'de büyük tartışmalar çıkaran kürtaj yasası gündemden düşmüyor. Yürürlüğe girdiği günden beri tartışmalara neden olan kürtajı çoğu durumda yasaklayan yasaya yönelik inceleme başlatılacağı açıklandı. 1 Kasım'da başlayacak olan inceleme ABD Yüksek Mahkemesi tarafından gerçekleştirilecek.
1 KASIM'DAN İTİBAREN İNCELENECEK
Yüksek Mahkeme, bugün yaptığı oturumda, Teksas'ta tartışmalara yol açan ve kürtajı çoğu durumda yasaklayan yasaya yönelik kararını açıkladı.
Mahkeme, söz konusu yasanın yürürlüğünün durdurulmasına yönelik talebi reddederken, yasanın incelenmesine karar kıldı.
Söz konusu inceleme için sözlü oturumlar 1 Kasım'da başlayacak.
Teksas Federal Bölge Mahkemesi Yargıcı Robert Pitman, Teksas'taki kürtaj yasasını, kadınların anayasal haklarını ihlal eden "saldırgan bir yoksun bırakıcılık" olarak değerlendirerek geçici durdurma kararı vermiş ancak temyiz mahkemesi bu kararı bozmuştu.
TEKSAS'TA UYGULANAN KÜRTAJ YASASI
Teksas’ta çoğunlukta olan Cumhuriyetçi milletvekillerinin oylarıyla eyalet meclisinde kabul edilen ve 1 Eylül'de yürürlüğe giren, kadınların hamileliklerinin 6'ncı haftasından sonra kürtaj olmasını yasaklayan söz konusu yasa, ülkede tartışılmaya devam ediyor.
ABD Adalet Bakanlığı, 9 Eylül'de Teksas Federal Mahkemesine dava açarak, eyaletteki kürtaj yasasının kadınların anayasal haklarını ihlal ettiğini ve "federal yasaların eyalet yasalarından üstün olduğuna" ilişkin ABD Anayasası ilkesine aykırı olduğunu savunmuştu.
ABD Yüksek Mahkemesinin, Teksas'ta mayısta kabul edilen ilgili yasanın 1 Eylül'de yürürlüğe girmesinin engellenmesi için yapılan başvuru üzerine harekete geçmemesi de "yeşil ışık" olarak değerlendirilmiş, bazı kesimlerin tepkisini çekmişti.
ABD Başkanı Joe Biden da Yüksek Mahkemeyi eleştirerek, mahkemenin kürtaj yasağına geçit vermesinin "kadınların anayasal haklarına büyük bir saldırı" olduğunu belirtmişti.
