Avrupa'yı bekleyen tehlike
Dünya nüfusunun giderek yaşlandığı bilinen bir gerçek. Ancak durumun korkunçluğu 2022 verilerinin açıklanmasıyla ortaya çıktı. Ekonominin sürdürülebilir olması için gereken 2.1’lik doğum oranına hiçbir Avrupa ülkesi ulaşamıyor. Uzmanlar ‘bebek açığı’nın ‘sarsıcı bir sosyal değişime’ yol açacağı uyarısında bulunuyor.
Gazete Haberi
Kitlesel göç Avrupa’daki hemen her ülkede siyaset gündeminin üst sıralarında yer alıyor. Geçtiğimiz haftalarda yapılan Avrupa Parlamentosu seçiminde aşırı sağın yükselişi bunun en net kanıtı. Ancak ufukta hepimizin geleceği açısından daha önemli başka bir konu var; bebek eksikliği! Demografi uzmanları, Avrupa’da hızla düşen çocuk doğum oranının ‘sarsıcı bir sosyal değişime’ yol açacağı uyarısında bulunuyor. Ancak kimse ‘bebek açığı’ olarak adlandırılan sorunu çözmenin bir yolunu bulabilmiş değil.
TÜRKİYE ÜÇÜNCÜ SIRADA
Mevcut demografik yapıyı koruyabilmek için kadın başına 2.1 doğum olması gerekiyor. Bu oranın altına düşülmesi halinde, vergileriyle yaşlıların bakımı için hayati önem taşıyan sosyal yardım ve sağlık hizmetlerini finanse eden gençlerin sayısı gerekenin çok altına iniyor. Ancak 2022 verilerine göre; hiçbir Avrupa ülkesi bu orana ulaşabilmiş değil. En yakınları 1.79 ile Fransa, 1.71 ile Romanya ve 1.63 ile Türkiye. Ayrıca tarihte nüfusu azalan hiçbir ülke durumu tersine çeviremedi.
OKULLAR KAPANIYOR
Bu yılın başlarında Papa Francis “Çocuklar olmadan bir ülke gelecek arzusunu kaybeder” dedi. Papa’nın konuşması İtalya’da geçen yıl sadece 379 bin bebeğin dünyaya geldiğinin belirlenmesinin ardından geldi. Bu rakam, tüm zamanların en düşüğü. Doğum oranlarının 15 yıldır aralıksız düştüğü ülkede binlerce ilkokul gidecek çocuk olmadığı için kapandı. Ülkenin sağcı Başbakanı Giorgia Meloni doğum oranını artırmak için kampanya başlattı. İspanya doğum oranında daha sert bir düşüşle karşı karşıya. Ülke 1.16 ile Avrupa’daki en düşük doğum oranına sahip.
ÇARE ‘GÖÇ’ OLACAK
Tıp dergisi The Lancet bu durumun dünyanın ‘tamamen yeniden şekillenmesine’ yol açacağını belirtti ve “Yüzyılın sonuna kadar doğum oranının 2.1’in üzerinde olacağı 6 ülke sadece Samoa, Somali, Tonga, Nijer, Çad ve Tacikistan olacak” diye yazdı. Avrupa’da 2021’de 1.53 olan doğum oranının 2100’de 1.37’ye düşmesi bekleniyor. Bu da nüfusun yüzde 6 azalmasına neden olacak ve 65 yaş üzerindekiler nüfusun yüzde 32’sini oluşturacak. Ancak emeklilik ve sosyal yardımlarını ödeyecek genç nüfus bulunmayacak. Uzmanlar ekonomik büyümeyi sürdürmek için dış göçe bel bağlamak gerekeceğini belirtiyor. Bu da bizi başladığımız noktaya; göç konusuna geri getiriyor. Bugün toplumları ‘yıkacağı’ öne sürülen göçün yarın toplumların kurtarıcısı olması bekleniyor.