Başkentte çete kabusu
Sokaklarda çürüyen cesetler, terörle hükmeden çeteler ve hatta kanunsuzlarla işbirliği yapan polisler... Tüm bunlar film senaryosu değil Haiti’nin başkenti Port-au-Prince’in korkunç gerçeği. Dünyanın en yoksul ülkelerinden biri olan Haiti’de çeteler, hükümeti devirecek kadar güçlenirken polisin elinde onlara karşı koyacak sayıda personel yok. Gidecek bir yeri olmayan halk ise dehşetin içinde mahsur kalmış durumda.
2 hafta önce Haiti’nin başkenti Port-au- Prince sakinleri kutlama için sokaklara döküldü. Ancak kutlama sebebi korkunçtu! Terör estiren yerel bir suç çetesinin 2 üyesi, kanunsuzlar tarafından yakalanmış ve vurularak öldürüldükten sonra cesetleri sokaklarda sürüklenmeye başlamıştı. Sürüklenen cesetlerden biri olan Makandal adlı çete liderinin elleri çoktan kesilmişti. Acımasız geçit törenine eşlik eden büyük kalabalıkta palalarını sallayan erkekler kadar heyecanlı çocuklar da vardı. İki adamın cesedi dakikalar sonra çevredekilerin coşkun çığlıkları arasında ateşe verildi. Bu olay Haiti’de bir yanda çeteler, diğer yanda polis ve kanunsuzlar arasında sürmekte olan ‘iç savaşın’ kanlı bir sonucuydu.
ŞEHİR ÇETE KONTROLÜNDE
Başkentte yaşayanlar, kentin yüzde 80’ini kontrol eden silahlı çetelere karşı bu tür linçleri tek çözüm olarak görüyor. 11 milyon nüfuslu ülkede 9 bin kişiden oluşan polis, silah ve personel açısından yetersiz kalıyor. Bu nedenle kanunsuzlarla açıkça işbirliği yapıyor. Sözde ‘öz savunma tugayları’ bazen palalar, çekiçler ve hatta sadece çıplak elleriyle polis operasyonlarına katılıyor. Kanunsuzlar yollara barikatlar kurarak sokaklarda ve evlerde çete üyelerini arıyor. Çete üyesi olduğuna karar verilen kişiler bazen canlı canlı yakılıyor. Şehrin her yerinde kömürleşmiş cesetler bulunuyor.
DEVLET ‘ÇÖKMEYE YAKIN’
Birleşmiş Milletler (BM) geçen hafta ülkenin devlet kurumlarının ‘çökmeye yakın’ olduğunu, çete şiddetinde sadece bu yıl 1500’den fazla kişinin öldüğünü açıkladı. BM uzmanı William O’Neill, Haitililerin ‘açık bir hapishanede’ sıkışıp kaldıklarını söyledi. Çeteler şehre giden tüm yolları ve limanı kapatmış durumda. Dükkanlarda yiyecek, benzin istasyonlarında yakıt, bankalarda para ve hastanelerde kan stokları tükenmek üzere. Silahlı çeteler, 1971’deki ölümüne kadar ülkeyi 14 yıl yöneten eski Cumhurbaşkanı Francois Duvalier ve sonra yönetime geçen oğlu Jean Claude’un diktatörlüğünde güçlendi ve Haiti siyasetinde acımasız bir rol oynadı.
AMERİKAN SILAHLARI
Haiti uzun zamandır şiddetle boğuşuyor. Çatışmaların merkez üssü olan Port-au- Prince, 220 binden fazla insanın ölümüne yol açan 7 büyüklüğündeki 2010 depreminin yaralarını halen sarabilmiş değil. Başkentte olağanüstü hal ve gece sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. Çoğu halen ergenlik çağında olan binlerce üyesi bulunan çeteler ise sokaklarda terör estiriyor. Çetelerin elindeki silahların çoğu ABD’den gemilerle Haiti’ye kaçırılıyor. Çatışmalar nedeniyle insanlar evlerinde mahsur kalmış durumda. Hatta okullar bile kapalı. Ancak insanlar evlerinde bile güvende değil. Çünkü çeteler evlere girip yağmalıyor ve kadınlara tecavüz ediyor.
SİYASİLERİN KONTROLÜNDE
Çeteler 1986’da Jean Claude’un yönetiminin sona ermesinden sonra da varlığını sürdürdü ve onları muhaliflerini katletmek, grevleri kırmak, seçmen kitlesini terörize etmek için kullanan diğer politikacılar tarafından himaye edildi. Son katliam, ülkenin o zamanki Başbakanı Jovenel Moise’in 2021’de öldürülmesinin ardından göreve gelen Başbakan Ariel Henry’nin Haiti’ye düzen getirmeye yardımcı olmak üzere BM onaylı bin kişilik polis ekibi bağışını hızlandırmaya ikna etmek için mart ayının başında Kenya’ya uçmasının ardından gerçekleşti.
GİDECEK YER YOK
Henry’nin yokluğunu fırsat bilen çeteler, Haiti’nin en büyük iki hapishanesini basarak 4 binden fazla mahkumu serbest bıraktı, hükümet binalarını yaktı ve bir düzine polis karakoluna saldırdı. Bu arada Kenya’dan ihtiyacı olan yardımı alamayan Ariel Henry, Porto Riko’da mahsur kaldı. Halen Haiti’ye dönemeyen Henry, 2 hafta önce istifa çağrılarına boyun eğdi. Bu süreçte yüz binlerce Haitili evini terk etti ama gidecek bir yerleri yok. Havaalanı ve liman kapalı. Tek alternatif, çetelerin devriye gezdiği yollardan Dominik Cumhuriyeti’ne ulaşabilmek.
GÖZÜ LİDERLİKTE
Henry’nin istifasından sonra ne olacağı da meçhul. İstifaya yol açan eylemlerin mimarı ‘Barbekü’ lakaplı Jimmy Cherizier, 4 yıl önce ‘Haiti’nin siyasi elitlerini silahlı devrimle süpürüp atma’ sözü vermişti. Cherizier, “Gerekirse her çocuğun eline silah vereceğiz” demişti. Birçok kişi eski bir polis olan Cherizier’in ülke yönetimini ele geçirmeyi planladığını düşünüyor. Zaten zor durumda olan ülkenin ise kanlı bir çete liderinin elinde ne hale geleceği bilinmiyor.