Cesedini yiyecekti, vazgeçip ateşe verdi! Hannibal Lecter takıntılı katilin davasında yeni gelişme
Kurgusal karakter Hannibal Lecter'a takıntılı öğrenci, öğretmenine gerçekleştirdiği vahşi saldırı sonrasında genç kadının kafasını kesmiş ve vücudunu bir çantaya koymuştu. Polonyalı katil Kajetan Poznanski'nin 2016 yılında gerçekleştirdiği cinayetin korkunç detayları yeni ortaya çıkarken davayla ilgili şoke eden bir gelişme yaşandı.
Mine Bozkurt | Kajetan Poznanski, Hannibal Lecter'a olan hayranlığı nedeniyle "Zoliborz'lu Hannibal" olarak biliniyordu. Kurgusal bir karaktere olan bu takıntısı onu gerçek bir caniye dönüştürecekti. 2016 yılında Polonya'da işlediği dehşet verici cinayet, Kajetan'ın gerçek yüzünü ortaya çıkardı.
AÇIKLAMALARI KAHRETTİ
Yakalandıktan sonra davası görülen Poznanski, mahkemede 30 yaşındaki öğretmeni Katarzyna Jaroszynska'yı 'kişisel gelişim planının' bir parçası olarak öldürdüğünü söyledi. Poznanski'nin İtalyanca öğrenmek için öğretmeninin evine gitmişti. Ancak genç kadının evine girer girmez bıçağını çıkararak saldırdı ve öldürdü.
Savcılar Poznanski'nin 30 yaşındaki kadının vücudunu testereyle parçaladığını ve kalıntıları bir valize koyduğunu söyledi.
Poznanski, cinayetin ardından evine dönmek için taksi çağırdı. Ancak valizinden sızan kan taksicinin gözünden kaçmadı. Çantasında ne taşıdığını soran taksiciye Poznanski, 'domuz leşi' taşıdığını söyledi.
Evine dönen Poznanski, öğretmeninin kalıntılarını yemeyi planlamıştı. Ancak bundan son anda vazgeçerek kanıtları yok etmeye karar verdi ve evini ateşe verdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, Katarzyna'nın ceset parçalarını evin etrafına dağılmış halde buldu. En korkunç keşif ise, genç kadının başının bir sırt çantası içinde olmasıydı.
Doktor Hannibal Lecter, Thomas Harris'in yazdığı kitap serisindeki zeki bir psikiyatrist ve yamyam seri katildir. Kuzuların Sessizliği filminde Hannibal Lecter'ı aktör Anthony Hopkins canlandırdı.
ÖLDÜRME NEDENİNİ AÇIKLADI
Mahkemede Poznanski, 'insan hayatının bir domuz veya sinekten daha değerli olduğu inancından kurtulmak için birini öldürmesi gerektiğini' iddia ederek cinayet işlediğini kabul etti.
Yerel basına göre Poznanski, saygın bir aileden geliyordu ve Polonya'nın en büyük dergilerinden birinde staj yapan parlak bir öğrenciydi.
YAMYAMLIĞA İLGİSİ VARDI
Yamyamlığa olan ilgisi de dergide çalıştığı dönemde ortaya çıktı. Poznanski, 'Roma ile Hannibal Lecter arasındaki Ünlü Gurmeler' ve 'tavuk yemekle insan yemek arasındaki ahlaki farka' dayanan başka bir makale de olmak üzere yayınlanması için dergiye bir dizi yazı sundu.
Katilin tutuklanmasının ardından dergi tarafından yapılan açıklamada "Tekliflerin hiçbirini kabul etmedik. Stajyer başka bir bölüme geçti ve orada da kabul edilmeyen iki metin yazdı" denildi.
Arkadaşları Poznanski'yi 'sosyal ve zeki' olarak tanımlasa da bir arkadaşı çok farklı bir yanında değindi. Adı açıklanmayan arkadaş, "Sürekli kitap taşıyordu ve her zaman derin düşünceler içindeydi... Ama aynı zamanda partilere de gelirdi. Sonra tuhaflaştı ve ele geçirilmekten bahsetmeye başladı" dedi.
ANATOMİ MÜZESİNİ GÖRMEK İSTEDİ
Cinayetin ardından Poznanski, Varşova'dan İtalya'ya kaçtı. Poznanski'ye Bolonya'yı gezdiren rehbere göre katil, Archiginnasio Anatomik Tiyatrosu'nu ziyaret etmekte ısrar etti. Şimdi tarihi miras alanı olan Anatomik Tiyatrosu, bir zamanlar insan ve hayvanların diseksiyonunun yapıldığı yerdi.
Polislerin yaptığı uzun soluklu bir soruşturmanın ardından Poznanski hakkında uluslararası tutuklama emri çıkarıldı ve katil 11 gün sonra Malta'da tutuklandı.
2021'de gerçekleşen duruşmada Poznanski'nin avukatları, müvekkillerinin 'akıl sağlığı sorunları' olduğunu iddia etti. Ancak yargıç iddiayı reddetti ve cinayetin 'planlanmış ve hesaplanmış' olduğuna karar verdi. Kriminologlar ise Poznanski'nin suçu planladığını ve 'muhtemelen kurbanını izlediğini, alışkanlıklarını ve ilgi alanlarını öğrendiğini' savundu.
'TEK BİR NEDENİ YOK'
Adli psikolog Teresa Gens, yerel basına şu açıklamaları yaptı:
Bu tür suçlarda asla tek bir neden yoktur. Belki de ana sebep, insan hayatının üstün olduğu konusundaki tabuyu yıkma çabasıydı. Arkadaşları bir noktada onun hem fiziksel hem de zihinsel dönüşümünü fark ettiklerini söyledi. Edebi eserlerinde izolasyon unsurları olduğunu ve Hannibal Lecter figürüyle çok güçlü bir özdeşleşmenin görülebileceğini söylediler. İki seçenek var, birincisi, kişilik bozukluğunun bir sonucu olarak ortaya çıkan bir fantezi dünyası gelişmeye başladı. İkinci olasılık, bu suçla sonuçlanan psikotik bir sürecin gelişmeye başlamış olmasıdır.
Psikologlar sonunda Poznanski'nin "davranışlarını kontrol etme yeteneğini sınırlayan bir akıl hastalığı" olmadığına karar verdi. Poznanski'nin kurban aradığı ve cinayetlere takıntılı hale geldiğini söyleyen savcıların iddiası desteklendi. Mahkeme, Poznanski'yi cinayeti işlerken aklı başında buldu ve ardından müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
DAVADA ŞOKE EDEN GELİŞME
Poznanski'nin davasında bu yıl şoke eden gelişme yaşandı. Katilin avukatları cezanın bozulmasını talep ederek mahkemeye başvurdu.
Savunma avukatı Piotr Dałkowski, "Savunma bu karara katılmadı. Hem akıl sağlığının tespiti açısından hem de cezanın miktarı açısından durumu sorguladık. Eylem sırasında bilinçli karar vermeyi engelleyen bir durumdaydı" dedi.
Davayı inceleyen yargıçların önümüzdeki ay bir karara varması bekleniyor.