DNA testi yaptırdı, hayatı değişti! 36 yıllık cinayetle ilişkili çıktı
ABD'de yaşayan Jackie Vadurro, yaptırdığı DNA testinin ardından adeta dünyası tersine döndü. 31 yaşındaki Jackie'nin DNA'sı, 36 yıllık bir cinayet davasıyla ilişkili çıktı. Kendini adeta bir polisiye dizinin içinde bulan Jackie, korkunç gerçekleri böyle anlattı.
Posta.com.tr | ABD’nin Kaliforniya eyaletinde yaşayan 31 yaşındaki Jackie Vadurro, geçtiğimiz ocak ayının sonunda bir DNA testi yaptırmaya karar verdi. Geçmişi hakkında bilgiler edineceği için çok heyecanlıydı ve testin sonuçlarını beklemeye başladı.
BAŞTA ‘KÖTÜ BİR ŞAKA’ SANDI
DNA testinin sonucunda hiç kimsenin beklemediği bir şey oldu ve Vadurro’nun sonuçları, 1986 yılına ait bir cinayet davasını harekete geçirdi. Telefonuna gelen isimsiz bir çağrı ile korkunç gerçeği öğrenen Jackie, başlangıçta bunun bir şaka olduğunu düşündü.
İsimsiz çağrının şüpheli durmasına rağmen açmaya karar veren Jackie’nin telefonunun diğer ucundaki isim bir polisti. Polislerin korkunç gerçeği anlatmasıyla şoke olan Jackie, bunun kötü bir şaka olduğuna neredeyse emindi. Ama polisler çok ciddiydi.
KURBANIN DNA’SIYLA EŞLEŞTİ
Jackie, o an yaşadığı şoku şu kelimelerle anlattı:
Çok şaşırdım. Kötü bir şey yapmadığımı biliyorum. Ama polis sizi bir cinayet için aradığında ‘Aman Tannrım, ben neye bulaştım’ diye düşünüyorsunuz.
Jackie’yi arayan kişi, San Diego şehrinden bir dedektifti. Jackie’ye 1986 yılında meydana gelen ve ne kurban ne de faili bulunan cinayetteki kurbanın DNA’sıyla eşleşmiş olabileceğini söyledi.
36 yıl önce işlenen bu cinayetin kurbanı için ne bir kayıp ihbarı yapılmıştı ne de kimliği bulunabilmişti. Yapılan DNA testinin sonucunda Jackie’nin bu kurbanın bir yakını olabileceği ortaya çıktı. Bir anda kendini adeta bir polisiye dizisinin içinde bulan Jackie, oldukça endişeleniyordu.
GAYRİ MEŞRU BİR ÇOCUK OLABİLİR
DNA şirketinden aldığı bilgilerle bu cinayet iddialarını doğrulayan Vadurro, polisle iş birliği yapma kararı aldı. Jackie, “30 dakika içinde dedektifler beni arayarak, ‘Jackie çok teşekkür ederiz. Bu, davada bir yıl içinde aldığımız en büyük ipucu’ dedi. Jane Doe’nun DNA’sı benimle eşleşmiş” şeklinde konuştu
ABD'de gerçek kimliği belirlenemeyen, ya da yasal gerekçelerle gizli tutulması gereken kişiler ve kimliği saptanamayan cesetler için kullanılan bir takma isimdir. Bu cesede de Jane Doe adı verilmişti.
Polisin yaptığı araştırmaya göre kurban, Jackie’nin 2. ya da 3. dereceden kuzeniydi.
Jackie olayla ilgili, “Ben ve ailem hala onun kim olduğunu ya da nereden geldiğini bilmiyoruz. Onun gayri meşru bir çocuk olduğunu ve bu sebeple kimsenin ihbarda bulunmadığını düşünüyorlar” ifadelerini kullandı.
Yetkililer, Jane Doe’nun, Jackie’nin anne tarafından akrabası olduğunu tespit etmeyi başardı. İddiaya göre kurban, Jackie’nin annesinin büyük büyükbabasının ‘aşk meyvesi’ydi.
BAŞKA BİR KUZENİ DAHA BULUNDU
Jackie, polislerin kendisini ve cinayet kurbanını New York'taki başka bir kuzeniyle ilişkilendirdiğini de sözlerine ekledi. Jackie’nin kuzeni ise Jane Doe için bir mezar taşı yaptırmaya ve kimliği ortaya çıktıktan sonra onu, cenaze töreni düzenleyerek ile düzgünce defnetmek istediğini belirtti.
Öte yandan yetkililer, kurbanın adını ya da yaşını tam olarak belirleyememiş olsa da onun nasıl hayatını kaybettiğini ortaya çıkardı.
Göğsünden tek kurşun giyerek hayatını kaybeden kadının üzerinde çok yeni ve güzel elbiselerin olduğunu söyleyen Jackie, “O çok güzel bir kızmış, çok iyi korunmuş. Meksika'dan ABD’ye taşınmış ve ailesiyle bağını kaybetmiş olabilir. Çok üzücü” ifadelerini kullandı.
Dava ile ilgili gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğini söyleyen Jackie, şöyle konuştu:
Jane Doe ve ben aynı DNA’yı taşıyoruz. O benim bir parçam. Hikayesini gün ışığına çıkarabildiğim için mutluyum ve umarım onu öldüren korkunç kişiyi yakalamaya yardımcı olurum.