Dünya Sağlık Örgütü'nden Türkiye açıklaması
DSÖ Türkiye Temsilcisi Dr. Batyr Berdyklychev, Türkiye'nin aşılama programını övdü. Berdyklychev, ülkemizin elindeki imkanları oldukça güçlü şekilde kullandığını ifade etti.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Türkiye Temsilcisi Dr. Batyr Berdyklychev, Türkiye'de yürütülen aşı çalışmalarından övgüyle bahsetti. Berdyklychev, "Çok kısa süre içinde 1 milyondan fazla insan aşılandı. Türkiye'de ulusal aşılama programı ve kapasitesi gerçekten çok güçlü ve etkili kullanılıyor" dedi.
DSÖ Türkiye Temsilcisi Dr. Batyr Berdyklychev, DHA'ya açıklama yaparak, Türkiye'nin koronavirüse karşı verdiği mücadeleyi değerlendirdi. Berdyklychev, Türkiye'nin dengeli bir yaklaşım yürüttüğünü belirterek, "Türkiye gerçekten şu anda hem önleme hem kontrolde dengeli ve kapsamlı bir yaklaşım yürütüyor, cevap konusunda da bu şekilde. Çok etkili test mekanizması ve modern temaslı inceleme yöntemleri mevcut. Aşılama kampanyasına da başlandığı için çok kısa zamanda 1 milyondan fazla vatandaşın aşılanmış olması bize gerçekten umut veriyor. Şu anda mevcut olan hafta sonu kısıtlaması, hafta içi kısıtlaması, sosyal mesafe ve maske gibi önlemlerin gerçekten vakaların düşmesinde etkili olduğunu görüyoruz. Bütün bu önlemler ve aşılama kampanyasına verilen cevaplar etkili ve bunun devam etmesi gerekiyor" dedi.
'Türkiye çok güçlü ve etkili kullanıyor'
Berdyklychev, Türkiye'de çok kısa süre içinde çok fazla kişinin aşılandığını belirterek, "Türkiye'de öncelikle aşı konusunda hazırlığın hızlı ve etkili şekilde yürütüldüğünü söylemek istiyorum. Nüfus, DSÖ'nün önerilerine göre önceliklendirildi. Önce ön safta çalışan sağlık çalışanları ve sonrasında yaşlı nüfusun aşılanması gibi bir aşılama programı gerçekleştirildikten sonra gerçekten hızlı bir aşılamaya geçildi. Çok kısa süre içinde 1 milyondan fazla insan aşılandı. Türkiye'de ulusal aşılama programı ve kapasitesi gerçekten çok güçlü ve etkili kullanılıyor. Bu şekilde devam etmesini öneriyoruz" diye konuştu.
'Ölümler aşı kaynaklı değil'
Berdyklychev, bazı ülkelerde koronavirüs sonrası yaşanan ölümleri de değerlendirdi. Ölümlerin aşı kaynaklı olmadığını belirten Berdyklychev, "DSÖ'nün aşıların onaylanması için gerçekten çok kapsamlı bir süreci var. Bu aşılar onaylandıktan sonra acil kullanım listesine alıyorlar. DSÖ'nün bu süreci aşının güvenli olduğu niteliğinde. Hem üye ülkelerde hem de diğer ülkelerde kendi onay makamlarının da bu şekilde bir süreci mevcut ki aşılar hem güvenli hem de etkili olabilsin. Evet bazı ölümlerle karşılaştık Norveç'te vardı; ama detaylı inceleme sonucunda aşı ile ölüm arasında bir bağlantı keşfedilmedi. Bu tesadüf niteliğinde olabilir. Henüz elimizde aşı ile ilgili olduğuna dair bir kanıt mevcut değil. Tabii ki her türlü ilacın, aşının da dahil olmak üzere olumsuz etkileri için izlenmesi ve gerektiğinde, zamanında önlemler alınması çok önemli" dedi.
'Bütün insanların aşılanması gerekiyor'
Berdyklychev, dünya nüfusunun ne kadarının aşılanmasıyla toplumsal bağışıklığın oluşabileceğine ilişkin, "Bu gerçekten cevaplaması zor bir soru. Elimizden geldikçe bütün insanları aşılamamız gerekiyor ki gerekli seviyede bir bağışıklığa ulaşalım, hem de ağır vaka gelişmesini engelleyebilelim. Şu anda aşı hastalığın gelişmesinde etkili; ama 'hastalığın daha çok bulaşmasını önlüyor mu' bunun için henüz bir kanıtımız yok, incelemelerimiz devam ediyor. Bu belirsizliklerin içinde şu anda mevcut olan önlemlerin mesafe, hijyenin öksürmeye, hapşırmaya dikkat edilmesinin takip edilmesi gerekiyor ki daha fazla bulaş ve daha ağır vakalar gerçekleşmesin" diye konuştu.
'Daha ağır hastalığa yol açmadığı biliniyor'
Berdyklychev, koronavirüsün mutasyona uğramış, daha hızlı yayılan türüne ilişkin de, "Yeni mutasyon ilk önce, Birleşik Krallık, Brezilya ve Güney Afrika'da çıktıktan sonra incelemeye alınmıştı, halen daha inceleniyor. Bütün etkilerinin anlaşılması, insan sağlığına ne gibi etkilerinin olduğunun görünmesi için bütün mutasyonlar karakterize ediliyor. Bu mutasyonun daha kolay bulaştığı biliniyor; ama daha ağır hastalığa yol açmadığı biliniyor" değerlendirmesinde bulundu.
Vuhan'daki DSÖ ekibi karantinadan çıktı
Koronavirüsün (Kovid-19) kökenlerini araştıracak Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) 13 kişilik heyetin virüsün ilk kez tespit edildiği Çin'in Vuhan kentinde olduğu 14 günlük karantina uygulaması bugün sona erdi.
Dünyanın gözü salgının çıktığı Çin'in Vuhan kentindeki araştırmalara çevrildi. Koronavirüsün (Kovid-19) kökenlerini araştıracak Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) 13 kişilik heyetin, virüsün ilk kez tespit edildiği Çin'in Vuhan kentindeki karantinadan çıktı. DSÖ uzmanları Vuhan'da kaldıkları otelde 14 Ocak'ta karantinaya girmişti. ABD, Avustralya, Almanya, Japonya, İngiltere, Rusya, Hollanda, Katar ve Vietnam'dan uzman ve araştırmacılardan oluşan heyet, 14 günlük karantina sürecinde Çinli yetkililerle çevrim içi toplantılar yaptı. Hollandalı virolog ve ekip üyesi Marion Koopmans, karantinada oldukları otelden ayrılmadan önce verilen son basın toplantısında "Dünyanın gözleri buna odaklanmış, dünyanın fikirleri buna odaklanmıştır" dedi.
Dünya, Kovid-19 salgınından ilk kez Çin'in, 31 Aralık 2019'da Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde "kaynağı bilinmeyen gizemli solunum yolu hastalığının" ortaya çıktığını DSÖ'ye bildirmesiyle haberdar olmuştu. Hastalık, ilk kez Vuhan kentindeki deniz ürünleri gıda pazarını ziyaret eden kişilerde görülmüş, sebebi anlaşılamayan "solunum rahatsızlığı" şikayetiyle 17 Kasım'da ilk hasta hastaneye başvurmuştu.
Çin soruşturma çağrılarını geri çevirmişti
Pekin yönetimi daha önce ABD yönetiminin virüsün kökenine dair soruşturma başlatılmasına dair talebini reddetmiş, Avustralya hükümetinin nisan ayında DSÖ'ye yaptığı uluslararası soruşturma çağrısı yapması üzerine bu ülkeye ihracat kısıtlamaları getirmişti.