Giriş
Eski Mısır'daki antik sarayda ürkütücü keşif! 12 adet bulundu, sayı artabilir
Eski Mısır'daki antik sarayın avlusunda ürkütücü keşif, tarihe yeniden ışık tutacak. Daha önce yazıtlarda varlığına değinilen bir ritüelin ilk resmi kanıtları bulundu.
Posta.com.tr | Arkeologlar, 3 bin 500 yıl önce Hyksos halkının yaşadığı Avaris kentindeki sarayın avlusunda ürkütücü bir keşif yaptı. Araştırmacılar, Eski Mısırlıların 'ganimet' ritüelinin bir parçası olduğuna inandıkları kesilmiş elleri günyüzüne çıkardı.
Scientific Reports tarafından yayınlanan bir araştırmaya göre, ellerin 11 erkek ve bir kadının sağ kollarından koparılmış olması muhtemel. Ancak araştırmacılar, üç çukurda bulunan ellerin ölü insanlardan mı canlı insanlardan mı kesildiğinin 'belirsiz' olduğunu söyledi.
Eski Mısır'daki kraliyet üyelerinin yakalanan düşmanların halka açık bir törenle ellerini kesip çukurlara atmalarını emretmiş olabileceğine inanılıyor.
Araştırma, Berlin'deki Alman Arkeoloji Enstitüsü'nden paleopatolog Julia Gresky liderliğinde Alman ve Avusturyalı araştırma ekipleri tarafından yürütüldü.
İLK FİZİKSEL KANIT
Araştırmada, bu tür uygulamaların Yeni Krallık'tan sonraki mezar veya tapınak yazıtlarında ve kabartmalarda belirtildiğini, ancak prosedür ve elleri alınan kişiler hakkında daha fazla bilgi edinmek için ilk kez fiziksel kanıtlar kullanıldığı açıklandı.
(Fotoğraf: Research Gate - Scientific Reports)
Ellerin keşfedildiği saray, Hyksos hanedanının Mısır'ın büyük bir kısmına hükmettiği M.Ö. 1630 yılına kadar uzanıyor. Araştırmacılar, ellerin 12 kişiye ait olduğunu ancak bulunan tek parmaklar nedeniyle sayının 18'e çıkabileceğini söylüyor.
Sağ elin kesilmesi prosedürü, mezar hiyerogliflerinde yer alıyor. Ancak bulunan eller, vahşi uygulamanın ilk fiziksel kanıtı olarak yer alıyor.
KABARTMALARDA YER ALIYORDU
Çalışmaya göre, Mısırlılar bu geleneği en geç Kral Ahmose'un döneminde benimsedi. Tıpkı Abydos'taki tapınağındaki bir yığın el kabartmasının gösterdiği gibi. 'Onur altını' töreninde sunulan kesik eller, savaşta öldürülen, genellikle savaş çağındaki erkek düşmanlara aitti. Aynı zamanda bir kadının varlığı, bu prosedürün yeniden inşasında katı cinsiyet kurallarını aşan bir yaklaşım sunuyor.
