Gazze'de can kayıplarını artıran korkunç detay! Uzman isimden kritik açıklama: Türkiye devreye girecek
Hamas’ın düzenlediği saldırının ardından savaş ilan ederek Gazze’yi tamamen abluka altına alan İsrail, bombalı saldırılarına devam ediyor. Gazze’deki son gelişmeleri Posta.com.tr’ye değerlendiren Doç. Dr. Emete Gözügüzelli, bölgedeki inşaat yapılanmasına dikkat çekerek Gazze'nin nüfus yoğunluğunun fazlalığından dolayı Arap Yarımadası'ndaki en yüksek binalara sahip olmasının ölü sayısını oldukça artırdığını söyledi. Türkiye’nin bölgedeki rolünün önemini vurgulayan Doç. Dr. Gözügüzelli, “Kudüs göz göre göre İsrail’e bırakılmaz, bu işgal girişimi başarısız olacaktır. Türkiye devreye girecek ve İsrail’i engelleyecek” şeklinde konuştu.
ÖMER FARUK EKİNCİ / POSTA.COM.TR | Hamas’ın 7 Ekim sabahı İsrail sınırlarını aşarak başlattığı ‘Aksa Tufanı’ saldırısının ardından İsrail de Hamas’ın merkezi olan Gazze’ye ‘Demir Kılıçlar’ operasyonunu başlattı. Günlerdir İsrail uçakları tarafından gece gündüz bombalanan Gazze’de her geçen dakika durum daha da zorlaşıyor.
BİNİN ÜZERİNDE KİŞİ ÖLDÜ, YÜZ BİNLERCESİ EVİNDEN OLDU
Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) tarafından açıklanan verilere göre çatışmaların 6. gününde yerinden edilen Filistinli sayısı son 24 saatte yüzde 30 artarak 338 bin 934 kişiye ulaştı.
İsrail ile Filistin arasındaki çatışmalar 7. gününde devam ederken, Filistin'de can kaybı 1354’e, İsrail'de ise 1300'e yükseldi. İsrail tarafından yapılan açıklamada, Hamas’ın deniz kuvvetleri üst düzey yetkilisinin öldürüldüğü bildirildi.
ERDOĞAN, SİVİL REHİNELER İÇİN DEVREDE
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail-Filistin geriliminin sona ermesi için diplomasi trafiği yürütürken, sivil esirler için de devreye girdi.
Hamas, 7 Ekim Cumartesi günü sabahın erken saatlerinde başlattığı Aksa Tufanı Operasyonu ile İsrail’den çok sayıda sivil ve askeri esir aldığını açıklamıştı. Edinilen bilgiye göre, Türkiye Hamas’ın elindeki sivil esirlerle ilgili bir müzakere yürütüyor.
İsrail-Filistin geriliminin sona ermesi için diplomatik temaslarını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sivil esirlerle ilgili müzakere sürecinin de talimatını verdi. Hamas’ın elindeki sivil esirlere ilişkin müzakereler, devletin ilgili kurumları üzerinden yürütülmeye başlandı.
“İSRAİL SAVAŞ SUÇU İŞLİYOR”
Bölgede yaşanan son gelişmeler ile ilgili Posta.com.tr’ye konuşan Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Milletlerarası Hukuk Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emete Gözügüzelli, Gazze şehrinin Arap Yarımadası’ndaki en yüksek binalara sahip olmasına dikkat çekerek, “345 kilometrekarelik bir alanda 2,5 milyona yakın bir nüfus yaşıyor. Doğal olarak bu nüfusun gidebileceği, yayılabileceği alan olmadığından ötürü Gazze’de insanlar yüksek binalar yaparak buralarda yaşamak durumunda. İsrail’in yapmış olduğu her bombalama saldırısında bu binaların hedef alınması demek, sayısız pek çok sivilin öldürülmesi, katledilmesi demek” şeklinde konuştu.
İsrail’in savaş haline geçmesi ve Gazze’ye uyguladığı abluka ile ilgili konuşan Doç. Dr. Gözügüzelli, şu ifadeleri kullandı:
Başta elektrik ve su olmak üzere hiçbir insani yardımın ulaştırılamayacağı bir Gazze ablukasının tamamen uluslararası hukuka aykırı şekilde uygulandığını ve bizzat burada Gazze’de altyapıların vurulması ile birlikte İsrail’in savaş suçu işlediğini belirtmemiz gerekiyor.4. Cenevre Sözleşmesi’nde ‘çatışan tarafların kuşatma altında bir alan yarattığı takdirde; buradaki yaralı, hasta, özürlü, yaşlı, çocuk, hamile kadınların tahliyesi ve malzemelerin geçişine izin verilmesi’ maddesine mutlak surette anlaşmayla sağlanması gerekmektedir.Bugünlerde İsrail’in ayrım gözetmeksizin yaptığı saldırılar aşırı şekilde sivil kaybına sebep olduğu için savaş suçu işlemektedir. 4. Cenevre Sözleşmesi’nin 14. maddesinde bununla ilgili kesin bir tanım vardır.
“DESTEK VEREN LİDERLER YARGILANMALI”
Doç. Dr. Gözügüzelli, İsrail’in yaptığı bu katliama destek veren tüm devlet liderleri ve askeri liderlerin, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasının elzem olduğunu belirtti.
Türkiye’nin bölgede yaşanan olaylara ‘kim haklı, kim haksız’ şeklinde yaklaşmadığını söyleyen Doç. Dr. Gözügüzelli, “Dünya kınamakla hiçbir yere varamaz. BM’nin özellikle sığınmacı durumuna düşen nüfusun koruyucu ve bu insanların sığınmasını kabul edilmesini sağlayıcı tedbirler alması gerekmektedir ancak hiçbir taraf buna yönelik adım atmıyor.
İsrail, yaptıklarını Hamas’ın saldırısına karşı olarak yaptığını iddia ederek bunu meşrulaştırmaya çalışıyor olsa bile bunun orantılı şekilde olması, gerekli olması ve doğru niyete göre tasarlanması gerekmekte. Gazze, işgal altında, alınmak istenen ve 15 yıldır abluka altında tutulan, insanların yaşam haklarından oldukça yoksun kaldığı bir alandır” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE, İSRAİL’İ ENGELLEYECEK”
Gazze’de Hamas’ın gösterdiği reaksiyona uluslararası arenadan destek gelmezse, bu savaşın sonunda İsrail’in Gazze’yi ilhak etmek istediğini söyleyen Doç. Dr. Gözügüzelli, Türkiye’nin bu konuda oyunu değiştirecek bir ülke olduğunu söyleyerek, “Bu ilhakın tamamen gerçekleştirebileceğini düşünmüyorum. Bu noktada Türkiye devreye girecek ve bunu engelleyecek. Kudüs göz göre göre İsrail’e bırakılmaz bu işgal girişimi başarısız olacaktır” dedi.
Türkiye’nin burada uluslararası toplumun tepkisinin oluşması yönünde güçlü bir diplomasi atağı gerçekleştireceğini söyleyen Doç. Dr. Gözügüzelli, bu durumun İsrail’in dizginlenmesine sebep olacak ana aktörlerden biri olacağını belirtti.
İsrail’in Gazze’den sonraki hedefi Lübnan’daki Hizbullah’ı temizlemek olduğunu söyleyen Doç. Dr. Gözügüzelli, Suriye’deki gelişmeler de İsrail için oldukça önemli olduğunu belirterek, “Hamas’a desteğini açıklayan Suriye rejimine karşı operasyonlar da görmemiz mümkün. Bunun da Suriye’de bulunan terör örgütlerinin daha geniş alana yayılarak toprak işgal etmesinin önünü açacağını söyleyebiliriz. Bu oldukça ciddi ve sıkıntılı bir ortamın oluşmasına sebep olabilir” şeklinde konuştu.
İSRAİL’İN KARŞISINDAKİ TEK ÜLKE: TÜRKİYE
ABD’nin uçak gemisini getirerek denizden Gazze’yi abluka altına alması da kesinlikle planlı bir adım olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Gözügüzelli, bu durumun operasyonların genişleyeceğinin göstergesi olarak devreye konulan bir durum olduğunu belirtti.
Uzun vadede İsrail’in hedeflerinin karşısında durabilecek tek ülke Türkiye olduğunu söyleyen Doç. Dr. Gözügüzelli, sözlerine şu şekilde devam etti:
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de, Kafkaslarda güçlü olması ve Afrika üzerinde güçlenmesi ayrı bir jeopolitik güç olarak varlığını ortaya koymasından ötürü bölgede istikrarsızlığın oluşturulması Türkiye’nin gücünü azaltmak adına da atılan bir adımdır.
Bölgede İsrail’in gücünü ve konumunu güçlendirerek diğer ülkeler üzerinde hakimiyet alanı kurma meselesidir. Bu rekabet alanı içerisinde Türkiye, ABD’nin terör örgütlerini desteklemesine rağmen bölgede ABD’nin de rahatsız olacağı YPG/PKK’nın kontrol ettiği petrol kuyularını temizleme operasyonu yürütmektedir.
ABD’nin yıllardır milyon dolarlar verip terör örgütlerini destekleyerek oluşturmak istediği koridor, tamamiyle karşısında bir operasyon gerçekleştiğinden ötürü bu çok yönlü ABD’yi rahatsız eden bir konu.