Giriş
Hücre arkadaşı için cezaevi basıp 2 kişiyi katletti! Son sözlerini duyan iyilik timsali sandı
ABD’de birlikte hapis yattığı hücre arkadaşını kaçırmayı aklına koyan Michael Tisius, günler süren planlama aşamasının ardından arkadaşını kaçırmak için silahıyla birlikte cezaevini bastı. Burada işler istediği gibi gitmeyince 2 görevliyi öldürmek zorunda kalan Tisius, idam cezasına çarptırıldı. 2 gün önce idam edilen Tisius’un son yemeği ve ölmeden önce söylediği son sözleri ise tüyler ürpertti.
Derleyen: Ömer Faruk Ekinci | 2000 yılında ABD’nin Missouri eyaletinde yaşayan Michael A. Tisius, işlediği bir suç sebebiyle Huntsville’de bulunan ilçe hapishanesine girdi. Demir parmaklıklar arkasına girdiği için oldukça tedirgin olan Tisius, burada Roy Vance isimli başka bir mahkumla tanıştı. İkili kısa süre içinde yakınlaştı ve arkadaş oldu.
Aradan geçen 30 günün ardından Tisius’un cezası sona ermişti. Vance ise ona içeride yaklaşık 50 yıl daha kalması gerektiğini söyledi. Tisius o anda kader arkadaşına yardım etme kararı alarak kafasında onu hapisten kaçırmak için planlar yapmaya başladı.
Bu planların içinde Tisius’un üzerine aldığı silahlarla cezaevine gelip tüm gardiyanları zorla hücrelere kitleyerek tüm mahkumları da serbest bırakmak gibi gerçek dışı düşünceler de vardı.
Hapishaneden çıktıktan sonra Vance’ın kız arkadaşı Tracie Bulington ile iletişime geçen Tisius, tüm planlarını anlatarak onu da bu çılgın kaçışa dahil istemek istedi. Bulington da sevgilisinin serbest kalma fikrine bayılmıştı ve düşünmeden Tisius’un planını kabul etti.
ŞAKA YAPIYORLAR SANDI
İkilinin buluşmasından 4 gün sonra Bulington, yanında Heather Douglas isimli kadınla birlikte aracıyla gelerek Tisius’u aldı ve geri Douglas’ın evine gittiler. Bulington ve Tisius, 4-5 gün burada kalarak planlarının üzerinden geçti.
İkili tüm yolculuk sırasında hapishaneyi basarak gardiyanları hücreye sokup mahkumları serbest bırakma planından bahsetti ve Douglas da bunların hepsini duydu. Douglas, başta ikilinin anlattıklarını şaka sanmıştı ancak ilerleyen günlerde bunun akılalmaz bir gerçek olduğunu fark edecekti.
17 Haziran’dan itibaren birkaç gün boyunca sürekli sigara ya da yemek götürmek bahanesiyle sık sık cezaevine girip çıkan Tisius ve Bulington, cezaevi görevlileriyle samimi olmaya başladı.
22 Haziran gecesinde ise tekrar çeşitli bahanelerle cezaevi kapısına gelen Tisius ve Bulington, şüphe çekmeden içeri girmeyi başardı. Ancak bu kez kimse Tisius’un belindeki silahtan haberdar değildi. İkili Vance’a sigara getirdiklerini söylemişlerdi. O gece cezaevinde görevli 2 memur vardı: Leon Egley ve Jason Acton.
KORKUNÇ TABLOYU GÖRÜNCE BUZ KESTİ
Bulington, erkek arkadaşının yanına gittiği sırada Tisius da görevlilerden biriyle sohbet etmeye başladı. Bulington işini bitip geri geldiğinde ise adeta buz kesmişti. Görevliyle konuşan Tisius, taşıdığı silahı çekmiş, bacağının yanında tutuyordu.
Bir anda silahına davranan Tisius, Acton’a ateş ederek onu sol gözünün üstünden vurdu. Mesai arkadaşının yere yığıldığını gören Egley, hemen müdahele etmek için Tisius’un üzerine doğru atıldı. İkili yaklaşık 10 saniye kadar yerde boğuştuktan sonra Tisius, Egley’i de silahla vurdu. İki görevlinin de vuruldukları sırada üzerinde silah yoktu.
Tisius daha sonra planını yaptığı gibi mahkum hücrelerinin anahtarlarını alarak arkadaşı Vance’ın yanına gitti. Yanına aldığı anahtarlar hücreyi açmayınca başka anahtar almak için geri dönen Tisius, Egley’in hala yaşadığı fark etti ve yerde yatan görevliye kurşun yağdırdı. Bu kurşunların 3 tanesi kurbanın başına saplanmıştı.
ARABALARI BOZULUNCA YAKALANDILAR
Paniğe kapılan Tisius ve Bulington, Vance’ı içeride bırakarak arabaya atlayıp kaçmaya başladı. İkili o gece Kansas eyaleti sınırı geçtiğinde Bulington’un arabası arızalandı ve yolda kaldılar. İlerleyen saatlerde ikili polis tarafından yakalandı. Kaçarken fırlattıkları anahtarlar ve silah da polis tarafından ele geçirilmişti.
Gözaltına alınırken sessizlik hakkını kullanan Tisius, daha sonra ifade esnasında işlediği cinayetleri kabul etti ancak bunun en fazla 2. dereceden cinayet olduğunu, kasıtlı olarak kimseyi öldürmediğini iddia etti.
Yıllar süren mahkeme sürecinin ardından 2010 yılının temmuz ayında Bulington ve Vance, ömür boyu hapis cezasına çarptırılırken Tisius ise idam edilerek öldürülme cezası aldı. Tisius’un avukatları, cinayetler sırasında Tisius'un 19 yaşında bir genç olduğuna ve çocukken ihmal geçmişine işaret ederek birkaç temyiz girişiminde bulundu.
“MİSSOURİ EYALETİ ADALETİ SAĞLAYACAK”
Missouri Valisi Mike Parson tüm bu temyiz isteklerini geçtiğimiz pazartesi günü reddederek şu ifadeleri kullandı:
Başka bir suçlunun kanundan kaçmasına yardım etmeye yönelik başarısız bir girişimde kendini işine adamış iki kamu görevlisinin öldürülmesi tam anlamıyla alçakçaydı. Missouri eyaleti, Tisius'un cezasını mahkemenin kararına göre yerine getirecek ve adaleti sağlayacak.
Tisius’un davasındaki jürilerin bir kısmı Parson’un idam cezası yerine müebbet hapis cezası verilmesi halinde buna itiraz etmeyeceklerini ve destek olacaklarını söyleseler de sonuç değişmedi.
SON YEMEĞİ VE SON SÖZLERİ TÜYLER ÜRPERTTİ
6 Haziran 2023’te Tisius’un idam vakti gelmişti. 42 yaşındaki Tisius, son yemeği olarak iki adet pastırmalı çizburger, kıvırcık ve normal patates kızartması ve çikolatalı milkshake istedi. Son yemeğini afiyetle yedikten sonra idam edileceği odaya götürülen Tisius’a burada son söz soruldu.
Tisius son sözleri olarak şunları söyledi:
Ben inancıma sımsıkı sarılıyorum. Yanıma almam gereken tek şey bu. İşlerin bu hale geldiği için üzgünüm. Keşke hala buradayken işleri yoluna koyabilseydim. Gerçekten daha iyi bir adam olmaya çalıştım. Elimden geldiğince çok kişiye vermek için gerçekten çok uğraştım.Affedilmeyi dilediğim kadar başkalarını affetmeye çalıştım. Ve Tanrı'tan beni kınayanları affetmesi için dua ediyorum. Tıpkı kınayanları affettiği gibi.Üzgünüm. Artık sona geldiğim için değil, gerçekten üzgünüm. Seni sevdiğimi söylemeliyim Truffle. Seacrest kaçar!
