İngiltere'nin sığınmacı kararı tepki çekiyor
İngiltere hükümeti, ülkeye yasa dışı yollarla girmiş bazı sığınmacıları Ruanda'ya göndermeyi planlıyor.
BBC Türkçe'de yer alan bilgilere göre, İçişleri Bakanı Priti Patel, 120 milyon sterlinlik anlaşmayı imzalamak için Afrika ülkesine gitti. Plan kapsamında Manş Denizi üzerinden küçük botlarla İngiltere'ye girmiş çoğunluğu bekar erkek olan insanların Ruanda'ya gönderilmesi hedefleniyor.
BBC İngiltere editörü Mark Easton, hükümetin önemli yasal zorluklarla ve azımsanmayacak maliyetlerle karşı karşıya kalacağını söyledi.
Mülteci örgütleri ise planı acımasız olmakla eleştirdi ve yeniden düşünülmesi gerektiği yönünde çağrılarda bulundu.
Ana muhalefetteki İşçi Partisi ise planın "işe yaramaz, etik dışı ve insafsız" olduğunu ifade ederken, Liberal Demokratlar ise önerinin pahalı ve etkisiz olacağını savundu.
Plana dair kesin detaylar henüz ortaya çıkmazken, Ruanda'da bulunan Mark Easton, planın İngiliz makamlarının kabul edilemez bulduğu çoğunluğu bekar erkekleri kapsayacağını söyledi.
Plana göre, İngiltere'den yaklaşık 6 bin kilometre uzaklıktaki Ruanda, sığınmacılarla ilgili sorumluluk sahibi olacak ve ülkeye gelen kişileri bir sığınma başvurusu sürecine sokacak.
Bu sürecin sonunda söz konusu kişiler, başarılı olmaları durumunda, Ruanda'da uzun vadeli oturum iznine sahip olacak.
JOHNSON'DAN AÇIKLAMA
Başbakan Johnson, planın "aşağılık insan kaçakçılarının okyanusu bir mezarlığa çevirmesinin önüne geçmek için" hayata geçirilmesi gerektiğini savunacak.
Geçtiğimiz sene 28 bin 526 kişinin küçük botlarla Manş Denizi'nden İngiltere'ye geçtiği biliniyor. Bu sayı 2020 yılında 8 bin 404 kişi olarak kayıtlara geçmişti.
Çarşamba günü ise yaklaşık 600 kişi ülkeye bu yolla geçiş yaptı.
Johnson sayının haftalar içerisinde bine ulaşabileceğini söyleyecek.
"Merhametimiz sonsuz olabilir ama insanlara yardım etme kapasitemiz sonsuz değildir" diye konuşacak Johnson, paralel yasa dışı bir sistemi sürdüremeyeceklerini ifade edecek.
Başbakan Johnson, planla birlikte, Manş Denizi'ndeki harekat kontrolünün donanmaya devredilmesini, insan kaçakçısı çetelerle mücadele ve insanları geçişten caydırma planlarını da duyurdu.
OLUMSUZ ETKİLERİ OLABİLİR
İnsan hakları aktivistleri, planın mülteci haklarına olumsuz etkisi olacağının altını çizdi.
Mülteciler ve sığınmacılarla çalışan İngiltere merkezli Mülteci Konseyi Başkanı Enver Solomon, planın çaresiz insanların İngiltere'ye gelme nedenlerini irdelemediğini savundu.
Uluslararası Af Örgütü'nün İngiltere ofisi, planı "şaşırtıcı derecede kötü tasarlanmış fikir" olarak niteledi. Örgüt, planın daha fazla acıya neden olacağını ve "büyük miktarlarda" kamu parasını boşa harcayacağını söyledi.
Gölge Kültür Bakanı Lucy Powell, "Hepimiz yasa dışı geçişlere bir son vermek istiyoruz" dedi.
Ancak BBC Radio 4'e konuşan Powell, insan kaçakçılarının internet üzerinden reklam vermesini zorlaştırmak gibi daha farklı önlemleri önerdiğini söyledi.
Powell, iltica ve sığınma süreçlerinin inanılmaz derecede yavaş olduğunu belirterek İçişleri Bakanlığı'nı eleştirdi.
Liberal Demokratlar'ın İçişleri Sözcüsü Alistair Carmichael ise "Binlerce insan mültecilerine evlerini açıyor. Ama Muhafazakar hükümet, kapıyı insanların yüzüne kapatıyor" dedi.
İskoç Ulusal Partisi'nin Avam Kamarası'ndaki lideri Ian Blackford da "savunmasız insanları" Ruanda'ya gönderme fikrini "kesinlikle ürpertici" olarak nitelendirdi.