İsrail’de yargı reformuna karşı yürüyüş: On binlerce kişi Kudüs’e yürüdü
İsrail’de Başbakan Binyamin Netanhayu’nun uygulamayı planladığı yargı reformuna karşı çıkan on binlerce kişi başkent Tel Aviv’den Kudüs’e yürüdü.
İHA
İsrail’de Başbakan Binyamin Netanhayu’nun uygulamayı planladığı, yargının yetkilerini kısıtlayacak yasa tasarısına karşı protestolar sürüyor. İsrail’in başkenti Tel Aviv’de bugün on binlerce kişi yargı reformuna karşı çıkmak için yürüyüş düzenledi. Davul çalıp, hükümet karşıtı slogan atan protestocular Kudüs’e doğru yürüdü. İsrail bayraklarıyla yürüyen protestocular yolları kapatarak yargı reformunun iptal edilmesini istedi.
Güvenlik güçlerinden Netanyahu’ya mektup
İsrail’de ordu, polis ve MOSSAD liderleri de dahil olmak üzere binlerce güvenlik görevlisi, Netanyahu’ya oylamayı iptal etmek ve bunun yerine anlaşmaya varılan reformları müzakere etmek için açık bir mektup yayınladı. Mektupta, ”Yasa, İsrail toplumu tarafından paylaşılan şeyleri eziyor, insanları ayırıyor, İsrail Savunma Kuvvetleri’ni bölüyor ve ülkemizin güvenliğine ölümcül darbeler indiriyor” denildi.
Öte yandan söz konusu yasa tasarısının 24 Temmuz’da parlamento tarafından yeniden oylanması bekleniyor. İsrail hükümetine göre ise yargının yetkilerini kısıtlayacak yasa tasarısı mahkemenin fazla müdahaleci hale gelmesi nedeniyle yetki kollarını dengelemek için oluşturuldu.
Tartışmalı yargı reformu paketi
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile ABD'nin karşı çıktığı tartışmalı yargı reformu, Yüksek Mahkeme’nin yetkilerinin sınırlandırılmasını, meclisin mahkeme kararlarını geçersiz kılmasını ve yargının hakimlerin seçimi üzerindeki etkisinin azaltılmasını içeriyor. İsrail'in yazılı bir Anayasası bulunmazken, Yüksek Mahkeme en yüksek yargı merci olarak görev yapıyor. İsrail’de devletin işleyişine, yönetimi ile insan hak ve özgürlüklerine ilişkin "temel yasalar” bulunuyor. İsrail’de 4 Temmuz’da Anayasa Komisyonu yargının hükümet üzerindeki denetimini sınırlayacak yasa tasarısını onaylamıştı. Söz konusu yasa tasarısı ile Yüksek Mahkemenin hükümet ve meclisin kararlarını yasalar nezdinde tutarsız bulduğu takdirde bozma yetkisine sınır getiriyor.