Kan kokusuyla herkesi zehirledi! 'Toksik Hanım'ın korkunç sırrı aylar sonra ortaya çıktı
ABD’de yaşayan 2 çocuk annesi Gloria Ramirez, bir gece fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Burada kendisine müdahale etmek için seferber olan sağlık ekiplerinin birer birer bayılmasıyla korkunç gerçek ortaya çıktı. ‘Toksik Hanım’ lakabı verilen Ramirez’e ne olduğunu anlamak için 3 kez otopsi yapan ekipler, aylar sonra kan donduran detaylara ulaştı.
ABD’nin Kaliforniya eyaletinde yaşayan Gloria Ramirez, 2 çocuğu ve eşiyle birlikte yaşayan dışarıdan bakıldığında oldukça normal biriydi. Arkadaşları tarafından oldukça neşeli olduğu söylenen Ramirez’in hayatı, 19 Şubat 1994’te bir daha düzelmeyecek şekilde değişti.
O gece kalp çarpıntısı sebebiyle acil bir şekilde hastaneye kaldırılan Ramirez, çok zor nefes alıyor, sorulan sorulara cevap vermekte bile zorlanıyordu. Ramirez’in henüz 31 yaşında olmasına rağmen kalp sorunları yaşaması olayı daha da ilginç hale getiriyordu. Ramirez, bunun yanı sıra ileri evre rahim ağzı kanserine sahipti ve bu onun kötüleşen tıbbi durumunu açıklıyordu.
EKİPLERİN ÇABALARI İŞE YARAMADI
Hastanedeki tüm doktorlar ve hemşireler Ramirez’in hayatını kurtarmak için canla başla çalışmaya başladı. Ramirez’e uyuşturucu ilaçlar vererek hayati riskin normale dönmesini beklediler ancak yapılan hiçbir şey işe yaramadı.
Hemşireler, Ramirez’e elektroşok uygulamak için gömleğini çıkarttığında genç kadının vücudunda parlak yağlı bir parıltıyı fark etti. Sağlık ekiplerinin ifadelerine göre Ramirez’in ağzından meyveyle sarımsak karışımı bir kokunun geliyordu. Genç kadının kolundan kan alan hemşire, Ramirez’in kanında amonyak kokusu aldı ve kanın içerisinde farklı renkli küçük parçaların gezdiğini gördü.
ÇALIŞANLAR BİRER BİRER BAYILMAYA BAŞLADI
Acil serviste bulunan doktor, kan örneğine baktıktan sonra hemşirelerden görevi almaya karar verdi. Bir şeyler yolunda değildi bu barizdi ancak bunun kalp yetmezliğiyle bir ilgisi yoktu. Birden Ramirez ile ilgilenen hemşirelerden biri bayıldı. Bir hemşire ise nefes almakta zorluk çekmeye başlarken başka bir hemşire daha bayıldı. Hemşire ayıldığında ise kollarını ve bacaklarını hareket ettiremiyordu.
Toplam altı kişi Ramirez'i tedavi etmeye çalışıyordu ancak başarılı olamıyordu. Çünkü bir şekilde hastayla ilgili garip semptomlar göstermeye devam ettiler. Semptomlar bayılma ve nefes darlığından mide bulantısı ve geçici felce kadar değişiyordu.
Ramirez o gece hastanede hayatını kaybetti. Genç kadının ölmesinden sonra hastanedeki gece daha da ilginç bir hal almaya başlamıştı.
KORUMA KIYAFETLİ EKİPLER OLAY YERİNDE
Genç kadının cansız bedeni ile ilgilenmesi için özel koruma kıyafetleri giymiş bir ekip getirildi. Acil serviste zehirli gaz gibi farklı yabancı maddeler aradılar. Koruma kıyafetli ekip, sağlık çalışanlarının bayılmasına sebep olacak kadar etkili hiçbir şey bulamadı.
Ramirez’in cesedini alüminyum bir tabuta koyan ekip, olay yerinden ayrıldı. Ramirez’in otopsisi ise neredeyse 1 hafta boyunca yapılamadı. Genç kadının bedenine otopsi yapması için özel koruma kıyafetli bir ekip getirildi.
Basının oldukça ilgisini çeken Ramirez’e “Toksik Hanım” lakabı takılmıştı çünkü hiç kimse sağlık sıkıntıları yaşamadan onun cesedine yaklaşamıyordu. Tüm buna rağmen genç kadının neden öldüğü ise kimse bulamamıştı.
3 OTOPSİ SONUCU ELLE TUTULUR KANIT BULUNAMADI
Yetkililer, Ramirez’in cansız bedeni üzerinde 3 otopsi gerçekleştirdi. Bir tanesi ölümünden 6 gün sonra, diğeri 6 hafta sonra sonuncusu ise toprağa verilmeden hemen önce yapılmıştı. Otopsiyi yapan ekip genç kadının vücudunda yüksek dozda ağrı kesici, lidokain ve kodein bulunmuştu. Bunun yanı sıra Ramirez’in kanında yüksek miktarda dimetil sülfon bulundu.
Ramirez, ölümünden 3 hafta sonra 12 Nisan 1994’te yetkililer tarafından kalp yetmezliğinden hayatını kaybettiği ilan edildi. Ayrıca Ramirez’in geç evre rahim ağzı kanserinin neden olduğu böbrek yetmezliği olduğu da açıklandı. Ramirez’e ölümünden 6 hafta önce kanser teşhisi konulmuştu.
Genç kadının vücudunda bulunan yabancı maddeler, Ramirez’in vücudundaki amonyak ve dimetil sülfon miktarını artırsa da bunlar ölümünü açıklayacak miktarda değildi. Ramirez’in düzgün bir şekilde defnedilmesi, geçmişte yaşanan bayılmalar ve sağlık sorunları sebebiyle insanların tedirginliğinden yaklaşık 2 ay sürdü.
AİLESİ HASTANEYİ SORUMLU TUTTU
Ramirez’in ailesi ise öfke doluydu. Ablası, ölümden hastanedeki içler acısı koşulları sorumlu tutuyordu. Aylarca süren araştırmaların ardından yetkililer, hastane çalışanlarının fazla stres yaşadığını ve aldıkları kokunun bu strese bağlı olduğunu ortaya çıkardı. Kısaca rapora göre hastane çalışanlarının yaşadıkları yalnızca toplu histeriydi.
Hastanedeki sağlık personeli, adli tabibin ofisine dosyaya daha yakından bakmaya gitti. Müdür yardımcısı Pat Grant şaşırtıcı bir sonuca vardı.
Gloria Ramirez, geç evre rahim kanserini tedavi etmek için başından aşağıya kadar dimetil sülfon (DMSO) adlı bir madde sürdü. DMSO, 1965 yılında toksik bir madde olarak ilan edilmişti. Ramirez’in bunu kullanma sebebi ise geçmişte DMSO’nun geçmişte her şeye iyi geldiği iddialarıydı.
ZEHİRDEN MEDET UMDU, SONU OLDU
1960’lar bu madde her şeye iyi gelen bir madde olarak pazarlanıyordu. Daha sonra yapılan araştırmalarda ise DMSO’nun insanın görüşünü tamamen yok edebileceğine dair kanıtlar bulundu ve toksik madde olarak ilan edildi. Bu bilimsel bulgulara rağmen bazı kesimler bu maddeyi ‘her şeyin ilacı’ olarak görmeye devam etti ve yıllarda el altından bu zehrin satışı sürdü.
Grant, DMSO'nun oksijenle temas ettiğinde ne olduğunu araştırmaya başladı ve birden tüm olayı aydınlattı. Madde, kimyasal yapısına oksijen eklediği için dimetil sülfata dönüşüyordu.
Dimetil sülfat gazı, insanların gözlerini, akciğerlerini ve ağızlarını tahrip edebiliyordu. Ramirez’in hastaneye geldiği o gece tıbbi personel tarafından tanımlanan 20 semptomun 19'u, dimetil sülfat buharına maruz kalan insanların semptomlarıyla uyuşuyordu.
Hastanede görevli sağlık ekipleri toplu histeri ya da stres yaşamamıştı. Ekipler, dimetil sülfat zehirlenmesi yaşamıştı.
Gloria Ramirez’in ailesi genç kadının DMSO kullandığı iddialarını reddetse de bulunan kanıtlar su götürmez gerçeği ortaya çıkarmıştı. Geç evre kanser hastası Ramirez, acılarından kurtulmak amacıyla son çare olarak bu zehirli maddeden medet umarak tarihin sayfalarına “Toksik Hanım” olarak geçti.