Giriş
Henüz bebekken kaybolan Melissa Highsmith, Teksas'ın en eski kayıp kişi davası olarak biliniyor. Yarım asırlık bir gizemin ardından kaybolan bebeğe ne olduğu ortaya çıktı...
Derleyen: Mine Bozkurt - Posta.com.tr | Melissa Highsmith, 23 Ağustos 1971 yılında henüz 21 aylıkken Teksas’ta kaybolmuştu. Highsmith’in garsonluk yapan annesi Alta Apantenco, o dönemler Teksas’a yeni taşınmıştı ve yerel gazeteye çocuk bakıcısı aradığı ilanını vermişti. Ruth Johnson adlı bir kadın ilana yanıt vermiş, büyük bir bahçesi olduğunu ve diğer çocuklara da baktığını söyleyerek Highsmith’in annesiyle anlaşmıştı.
Anne işteyken bakıcı eve gelmiş, Highsmith’in ev arkadaşından Melissa’yı almıştı. Ancak Melissa'yı bir daha geri getirmedi. Highsmith’in ev arkadaşı, eve gelen bakıcının kibar göründüğü, etkileyici giyindiğini ve beyaz eldivenler taktığını söylemişti.
NE İZ NE DE BİR KANIT...
Anne Apantenco, yerel yetkililere haber verdi. Ancak olaya dair ne bir kanıt ne de bebeğe dair bir iz bulunabildi. Melissa’dan o zamandan beri haber alınamadı. Olayın ardından Alta Apantenco, eşi Jeffrie Highsmith'ten boşandı ve Fort Worth'a taşındı.
İSİMSİZ İHBAR
Melissa'nın kayboluşunun üzerinden geçen 51 yılın ardından, kayıp kişilerin dijital olarak yaşlandırılmış ve şimdiki görünüşleri hakkında olası bir bilgi veren fotoğrafları paylaşan Ulusal Kayıp ve İstismara Uğrayanlar Merkezi, Eylül 2022'de isimsiz bir ihbar aldı. Gelen ihbar, kayıp Melissa'nın Charleston'da görüldüğünü söylüyordu.
Melissa'nın şu anki halini tasvir eden fotoğraf
Bunun üzerine Highsmith ailesi, ekim ayında kayıp vaka hakkında bölgedeki yetkililerle konuşmak ve farkındalık oluşturmak için Teksas'tan Charleston'a seyahat etti. Ancak durum çıkmaza girdi.
Highsmith'in babası Jeffrie, onu Melissa'ya götürecek olan DNA testini yaptı. Kısa bir online araştırmanın ardından bir Facebook sayfası buldu. Jeffrie ve Apantenco'nun çocukları da aynı bağlantıya ulaştı ve buluşmaya ikna edildi.
51 YIL SONRA MUCİZE
51 yılın ardından Jeffrie ve Apantenco, isimsiz ihbar ve DNA testi sayesinde kaybolan çocuklarını buldu.
Melissa, "Çok yorucu ama aynı zamanda dünyadaki en güzel his" dedi. Annesi Alta Apantenco "Mutluyum. Hislerimi tarif edemem. Bir daha asla göremeyeceğimi düşümdüğüm kızımı tekrar gördüğüm için çok mutluyum" derken baba Jeffrie DNA sonuçlarını gördükten sonra "Ağlamaya başladım. 51 yılın ardından... Çok duygulandım" dedi.
Bebeğinin fotoğraflarını ve vücudundaki doğum izini görmek, ailenin ihtiyaç duyduğu son kanıttı. Apantenco, o zamandan beri küçük kızının hayatının büyük bir bölümünü kendisinden sadece 20 dakikalık uzaklıktaki Forth Worth'ta geçirdiğini öğrendi.
Evli olan ve şu anki adı Melanie Walden olan Melissa, kaçırıldığını bilmediği ev ortamında sevilmiş hissetmediğini ve şiddet görüğünü açıkladı.
Melissa "15 yaşımda evden kaçtım. Sokaklara gittim. Geçinmek için ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Sokaklarda çalıştım" dedi.
Melissa, başlangıçta kendisine söylenen çılgın hikâyeden emin olmadığını, üvey kardeşi Jeff tarafından DNA testine ikna edildiğini söyledi. Melissa, özellikle kayıp bebeğin fotoğrafından etkilenmişti.
Bebeğin resmin gördüm ve onun karşısına kendi bebeklik fotoğrafımı koydum. Sanki benim ikizimdi.
ONU KAÇIRAN KİŞİYLE YÜZLEŞTİ
Melissa ardından onu büyüten kişiyle yüzleşti ve aklındaki soruların cevabını aldı.
Ona 'Bana söylemen gereken bir şey var mı?' diye sordum. Benim kayıp bebek olduğumu bildiği doğrulandı. Bu da her şeyi gerçeğe dönüştürdü.
Ancak Melissa, onu kaçıran kişi hakkında daha fazla bilgi vermedi. Melissa adını yasal olarak tekrar Melissa olarak değiştirmeyi ve kocasıyla yeniden evlenmeyi planladığını söyledi. Böylece mihraba gerçek babasıyla birlikte yürüyebilecek.
