Kraliyet düğünü El Hudud'u yaktı! Amman'da ortalık karıştı
Arap dünyasının en popüler hiciv sitelerinden biri, neredeyse dünyanın tüm kral, kraliçe, prens ve prenseslerinin akın ettiği Ürdün'deki şaşaalı düğünü birçok yorumla sayfasına taşıdı. Alaycı yorumlar Amman'ı karıştırmaya yetti.
'Limitler' veya 'sınırlar' anlamına gelen El Hudud online yayın kuruluşu, Ortadoğu siyasetinin ve günlük yaşamın absürt yanlarını soğukkanlılıkla vurgulayan makaleler ve sosyal medya gönderileri yayınlıyor. On yıl önce Ürdün'de yayın hayatına başlayan El Hudud, ülkede 'para cezasına çarptırılmadan, hapse atılmadan, çarmıha gerilmeden' içerik yayınlamak için alaycı bir kılavuz önerisiyle okuyucu karşısına çıktı.
Milliyet'in haberine göre, El Hudud, göğüs gerdikleri kısıtlamaların üstesinden gelmek için birkaç yıldır Birleşik Krallık'ta merkezleşiyor. Kendilerine Arap dünyasının dört bir yanından katkıda bulunanların isimleri gizli tutuluyor. Bu da yetkililerle doğrudan çatışma ihtimalini azaltmayı amaçlıyordu ancak beklendiği gibi yöntem sonuç vermedi.
DÜNYANIN TÜM KRAL, KRALİÇE, PRENS VE PRENSESLERİ
Mayıs ayının son gününden itibaren dünyanın gözü Ortadoğu'nun küçük ülkesi Ürdün'e çevrildi. Ürdün Kralı II. Abdullah'ın oğlu Veliaht Prens Hüseyin ile Suudi Arabistanlı Racva el Seyf'in düğünü üç gün sürdü.
Ürdün Kraliçesi Raina'nın katıldığı kına gecesiyle başlayan şaşaalı düğüne, dünyanın dört bir yanından kraliyet aileleri akın etti. Ortadoğu'daki krallıklar tam kadro düğüne katılırken, Birleşik Krallık Prensi Villiam ve Prenses Catherine, ABD First Lady'si Jill Biden, Hollanda Kralı Willem Alexander ve Kraliçesi Maxima, Norveç Veliaht Prensi Haakon, Japonya Prensesi Takamado ve kızı Prenses Tsuguko, İsveç Prensi Daniel and Veliaht Prenses Victoria, Brunei Sultanı Hassanal Bolkiah ve oğlu Prens Abdul Mateen, Malezya Kralı Sultan Abdullah Sultan Ahmad Şah ve Kraliçe Tunku Aziza, Bhutan Kraliçesi Jetsun Pema ve Prenses Euphelma, Belçika Kralı Philippe ve Prenses Elisabeth başkent Amman'daki Zahran Sarayı'nda boy gösterenisimlerden yalnızca bazılarıydı.
Ağızları açık bırakan kraliyet düğünü için Ürdün'de resmi tatil ilan edildi, damat ve gelinin geçit törenini Amman sokaklarında binlerce insan izledi.
FIRSATI KAÇIRMADILAR
El Hudud yazarları için Ürdün kraliyet düğünü ve gösterişli kutlamalar, 'taşlama' için biçilmiş kaftandı. Ürdün hukuk sistemi uzun süredir kralı eleştiren konuşmaları suç sayarken, ekip tecrübelerine dayanarak 'kırmızı çizgileri' aştıklarını düşünmüyordu.
Hiciv dolu bir Instagram gönderisinde, Ürdün çevik kuvvet polisinin bir adamı, Veliaht Prens'in nikahının kıyıldığı gün küçük oğluna parti verdiği gerekçesiyle tutukladığı görüldü. Düğün kutlamalarında 'yeterince gülümsemediği tespit edilen' vatandaşların para cezası ile tehdit edildiği bir espri de sayfada yerini aldı.
Başka bir hiciv ise, artan yaşam maliyetleriyle mücadele eden ülkede veliahtın düğün masraflarının 'nasıl karşılandığı' sorusuna ışık tuttu.
Veliaht Prens Hüseyin ile Racva el Seyf'in düğünü için arka arkaya paylaşılan alaycı yorumlar, online yayının Ürdün'de yasaklanmasına yol açtı.
GERİ ADIM YOK
Ürdün'den önce Birleşik Arap Emirlikleri'nde sansürlenen yayın organının yazarları ise, Ortadoğulu güçlerin 'hassas sinirlerine' dokunmaya devam edeceklerinin altını çiziyor.
Bir El Hudud kaynağı Londra'dan BBC'ye verdiği demeçte, "Bence bu muhtemelen Amman'daki yetkililerle eskisinden daha büyük bir çatışmaya yol açacak ancak başka seçeneğimiz olmadığını düşünüyoruz çünkü bunu yapmazsak uzun vadeli etkisi biz ve diğer herkes için çok daha kötü olacak" dedi.
SOSYAL MEDYADA ÇOK ETKİLİ
BBC'ye göre, El Hudud Ortadoğu'da son on yılda tüm zorluklara rağmen başarılı oldu. Böylece birçok genç takipçisi tarafından 'temiz bir nefes' olarak kabul edildi.
Yayın internet sitesinde bir milyon, Arap yetkililerin eleştirilerinin dile getirildiği sosyal medyada ise yılda yaklaşık 30 milyon okuyucuya ulaşıyor.
Ürdün hükümeti ise, hazırlanan yeni yasanın özgürlükleri sınırlamayı amaçladığı suçlamasına karşı çıkıyor. Siber suçlar yasası, şu an ülkenin meclisinden geçti. Ülkedeki gazeteciler ve insan hakları grupları ise endişeli.