Kuzenini ve nişanlısını katletti! Kendini ele veren kişinin kimliği herkesi şaşırttı
ABD’li Ivan Cantu'nun hikayesi, başta ülkesi olmak üzere tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. Kendi kuzenini öldüren Cantu’nun işlediği bu cinayet ve hukuki dönemeçlerle dolu etkileyici hikaye, popüler bir suç podcastinin konusu oldu. Yakın zamanda Cantu'nun kaderini tamamen mühürleyebilecek önemli bir gelişme yaşandı.
Derleyen: Ömer Faruk Ekinci | 1973 yılında ABD’nin Teksas eyaletinde dünyaya gelen Ivan Cantu, çocukluk ve gençlik yıllarında oldukça büyük zorluklar çekti. Bir türlü hayatındaki dengeyi bulamayan Cantu, ergenlik döneminde suçun içerisinde çekilerek şiddet ve hırsızlık gibi faaliyetlere karıştı.
KENDİ KUZENİNİ VE NİŞANLISINI KATLETTİ
2000 yılında Cantu’nun adı, korkunç bir suçla ilişkilendirildi. Dallas bölgesinde Cantu’nun kuzeni James Mosqueda ve onun nişanlısı Amy Kitchen, vahşice katledildi. Bu cinayetin ana şüphelisi ise Ivan Cantu’dan başkası değildi.
Bulunan kanıtların ardından şüpheler Cantu’nun üzerinden gitmedi ve polis tarafından yakalanarak tutuklandı. Cantu’nun karşısındaki en önemli tanık Cantu’nun kurbanları katlettiğini ve onların evlerinden değerli eşyaları çaldığını öne sürüyordu.
Aradan geçen yıllardan sonra bulunan yeni kanıtlar, Cantu'nun karşısındaki tanığın ifadesinin güvenirliğini ortadan kaldırmaya başlarken Cantu’ya mahkeme tarafından atanan savunma avukatlarının performansları da şüpheler iyice arttı.
12 YILDA HER ŞEY DEĞİŞTİ
Cantu’ya 2001 yılında verilen idam cezasından sonraki dönemde pek çok yeni açıklama ve gelişme meydana geldi. 12 yıl ölüm hücresinde idamını bekleyen Cantu’nun kaderini belirleyen gelişmelerden birisi de duruşmada tanıklık yapan birinin ifadesini geri almasıyla yaşandı.
2023 yılına gelindiğinde Cantu’nun avukatı, nisan ayında bir bağışlanma talebinde bulundu. Davada ortaya çıkan yeni gelişmeler vurgulanarak Cantu'nun suçsuzluğunun ve durumunun yeniden değerlendirilmesi için talepler sunuldu.
DİREKTEN DÖNDÜ
Collin County'de devam eden mahkeme, bu dilekçeden oldukça etkilendi ve kanıtların daha yakından incelenmesi gerektiğini belirterek Cantu'nun idam tarihini erteledi. Bu karar, Cantu için bir umut ışığı olmuştu çünkü masumiyet iddialarının adil bir dinlenme şansı bulacağına işaret ediyordu.
Tüm bu gelişmelerin ardından Teksas Ceza Mahkemesi’nin son kararı Cantu'nun davasında yeni bir duruşma talep etme şansını zora soktu. Büyük tepkilere sebep olan bir karara imza atan mahkeme, Cantu'nun davasında yeni bir duruşmayı hak etmek için gereken eşiği karşılayamadığına karar verdi.
Bu karar, Cantu'nun kaderini bir kez daha belirsizliğe sürükledi çünkü Collin County'deki bir mahkeme yargıcının yeni bir idam tarihi belirleme yetkisine sahip olduğu anlamına geliyor.
BUNDAN SONRA CANTU’YA NELER OLACAK?
Cantu’nun bu nefes kesen hayat öyküsü, kamuoyunda da büyük bir ilgi topladı. Cantu’nun hayatı ve hikayesini içeren bir podcast yayınlandı. Bu podcastte davanın detayları derinlemesine incelendi ve pek çok kişiyi olayın içine çekti.
Öte yandan Cantu'nun karşısındaki tanık ise kendi nişanlısı Amy Boettcher'dı. Boettcher, yıllar boyunca Cantu aleyhinde ifadeler vererek onu idam cezasına itmişti.
Cantu’nun davasının geleceği belirsiz kalmaya devam etse de Teksas Ceza Mahkemesi'nin kararının bir geri adımı olan bu son karara rağmen, Cantu'nun avukatları suçsuzluğu ve davasının adil bir şekilde yeniden değerlendirilmesi için mücadeleye devam ederken hala bir umut ışığı bulunuyor.