Tek başına çölü aştı, hapishaneden kaçıp denizde sürüklendi! Hepsini sadece 8 yaşında başardı

Mali’nin batısında bulunan Tambaga bölgesinde yaşayan küçük bir çocuk olan Ömer, henüz 8 yaşındayken köyüne düzenlenen terör saldırısı sebebiyle ailesinden ayrı düşmek zorunda kaldı.

Köyünü terk eden 8 yaşındaki küçük çocuk, tek başına yola koyuldu. Hedefi ise yalnızca hayatta kalmaktı. Küçük Ömer, çaresiz bir şekilde dünyanın en büyük çölü olan Sahra Çölü’nü geçmeye karar verdi. Dünyada çok az sayıda kişinin pek çok ekipmanla cesaret etmekte zorlandığı bu yolda, 8 yaşında küçük bir çocuk nasıl hayatta kalacaktı?

ÇÖLÜ AŞTI, ÇETENİN ELİNE DÜŞTÜ

Çölü geçerken farklı gezgin gruplarına katılan Ömer, kendini Libya’da buldu. Küçük çocuk köyünü basan teröristlerin elinden kurtulmayı başarsa da Libya’da bir çete tarafından yakalandı ve zorla çalıştırıldı.

Kısa bir süre sonra çetenin elinden kurtulmayı başaran Ömer, bu kez de rahatça okul okuyabileceği bir yer olan Avrupa’yı hedefine koymuştu. Ömer’in bu yolculuğu sandığından çok daha zor olacaktı.

Küçük çocuğun ilk planı Akdeniz üzerinden botlarla Avrupa’ya geçmekti ancak bunu denerken Libya Sahil Güvenlik ekipleri tarafından yakalandı ve acımasızlığıyla meşhur olan Ain Zara Hapishanesi’ne gönderildi.

AKDENİZ'DE GÜNLERCE SÜRÜKLENDİ

Aylar içinde yaşadıkları film senaryolarını aratmasa da Ömer, hapishanede de pes etmedi. Dışarı çıkarılan bir çöp bidonunun içinde buradan kaçmayı başardı ve yakalandığı sahile geri döndü. Burada kendisinden birkaç yaş büyük çocuklarla birlikte yeni bir göçmen teknesi buldu ve tehlikeli yolculuk başladı.

Akdeniz açıklarında günlerce sürüklenen teknenin görüş alanına bir sahil güvenlik botu daha gördüklerini sandılar ancak bu göçmenleri kurtaran bir gemiydi. Ömer uzun uğraşlar sonucu başarılı olmuştu.

"ARTIK OKULA GİDEBİLİR MİYİM?"

Ocean Viking isimli gemiye çıkarılan Ömer, İtalya’nın Ancona limanına götürüldü. Karaya ayak basar basmaz babası ile iletişime geçtirilen Ömer, “Sana söylemediğim için özür dilerim baba. Buradayım, başardım” dedi. Babasının endişeli soruları arasında her şeyi anlatan Ömer’in ilk sorusu ise, “Artık okula gidebilir miyim?” oldu.

Göçmen merkezinde muayene edilen Ömer’in kötü muameleye maruz kaldığı ve vücudunda çok sayıda yara izi olduğu ortaya çıktı. Öte yandan topuk kemiğinde ise kırıklar vardı. Tüm bunlara rağmen 8 yaşındaki Ömer pes etmeyerek hayata tutunmayı başardı.

Göçmen merkezi müdürü Alessandro Fucili, Ömer'in "çok zeki ve cesur bir çocuk" olduğunu söyleyerek, Ömer’in şimdi yerel bir ilkokulda diğer göçmen çocuklarla birlikte okuma fırsatı aradğını belirtti.