Türkiye-AB Yüksek Düzeyli İklim Diyaloğu ortak açıklaması
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Kıdemli Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, iklim konulu yüksek düzeyli diyalog çerçevesinde Brüksel'de bir araya geldi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Kıdemli Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, iklim konulu yüksek düzeyli diyalog çerçevesinde Brüksel'de bir araya geldi.
Bu, haziran ayındaki AB Liderler Zirvesi'nde Türkiye ile AB arasında göç, sağlık, iklim, terörle mücadele ve bölgesel meselelerde yüksek düzeyli diyalog hazırlıkları yapılması kararının ardından düzenlenen ilk toplantı oldu.
AB Komisyonu binasındaki görüşmeyle ilgili yapılan ortak açıklamada, hem AB'nin hem Türkiye'nin orman yangınları ve seller gibi iklim değişikliğinin aşırı etkileriyle karşı karşıya kaldığı, Türkiye'nin Marmara Denizi'nde müsilaj ile mücadele ettiği (deniz salyası) hatırlatıldı.
Açıklamada, Türkiye ve AB'nin iklim değişikliğinin tetiklediği bu tür olaylar sonrasında iklim iş birliğinin ilerletilebileceği alanları Paris Anlaşması hedefleri çerçevesinde ele aldığı, Kurum ile Timmermans'ın 2050'ye kadar emisyonu sıfıra indirme ve böylece hava sıcaklığındaki artışı 1,5 derecede tutma hedefinde neler yapılması gerektiği ve neler yapıldığı konusunda acil ihtiyaç duyulanlarla ilgili görüş alışverişi yaptığı ifade edildi.
Bakan Kurum ile Komisyon üyesi Timmermans'ın Türkiye'de kurulması planlanan Emisyon Ticaret Sistemi ile AB Emisyon Ticaret Sistemi'nin revizyonunu göz önünde bulundurarak ortak çıkar alanı olarak karbon fiyatlandırma politikalarını ele aldıkları belirtilen açıklamada, toplantının gündeminde iklim değişikliğine uyum, iklim değişikliği ve biyoçeşitlilik kaybıyla mücadelede doğa temelli çözümlerin faydalarının da gündeme geldiği kaydedildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Bakan Kurum, "Türkiye ile AB arasındaki Yüksek Seviyeli İklim Diyaloğunu iklim değişikliğiyle mücadelede iş birliğini güçlendirecek ve Türkiye'nin AB'ye katılım sürecini destekleyecek büyük bir fırsat olarak değerlendiriyorum." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadeleyi sadece siyaset üstü ve sınırları aşan bir konu olarak değil, aynı zamanda güvenlik ve kalkınma meselesi olarak gördüğünü vurgulayan Kurum, şöyle devam etti:
"Bu çerçevede Türkiye iklim değişikliğiyle mücadele çabalarını kararlılıkla sürdürmektedir ancak bu faaliyetlerin ekonomik maliyeti de oldukça yüksektir. İklim değişikliğiyle mücadelede Türkiye'nin uluslararası iklim finansmanı kaynaklarına erişimi çabalarımızın küresel anlamda daha etkili olmasını sağlayacaktır."
Timmermans ise bu yaz özellikle Akdeniz çevresinde görülen yıkıcı olayların bilimsel senaryoların gerçekliğini gösterdiğini belirtti.
Tüm hükümetlerin acil biçimde iklim konusunda istekli davranması ve açık taahhütlerde bulunmasına duyulan ihtiyacı vurgulayan Timmermans, "Türkiye'nin kendi Yeşil Mutabakatını oluşturmasını ve iddialı yerel iklim politikalarını belirlemesini sabırsızlıkla bekliyorum. İçerideki finansal akışın dayanıklı ekonomik kalkınmayı güçlendirmesi için iklim dostu yatırımlara yönlendirilmesi gerekmektedir. Hızla değişen bir küresel piyasada rekabetin ve ticaretin devamı için hem Türkiye hem AB ekonomilerini modern ve sürdürülebilir bir yola sokmalı." ifadesini kullandı.
Görüşmelerin Türkiye ile AB arasında teknik seviyede devam edeceği, bakanların 2022 başında durum değerlendirmesi yapacağı belirtildi.
AA