Uçakları düştü, sahil güvenlik botları sınırı zorladı... Müstafi Amiral Yaycı: Hazırlandıkları görülüyor!
30 Ocak'ta Yunan Hava Kuvvetleri’ne ait F-4E Phantom II tipi savaş uçağı, eğitim uçuşunda İyon Denizi’ne düştü. Uçak kazasından 2 gün sonra Ege Denizi'nde yaklaşık 1 ay önce Türk ve Yunan Sahil Güvenlik botlarının yaşadığı gerilimi servis eden Yunan medyası, skandal ifadeler kullandı. Peş peşe yaşanan Yunanistan-Türkiye gerilimini Müstafi Amiral Doç. Dr. Cihat Yaycı yorumladı.
Ömer Faruk Ekinci | 30 Ocak günü Yunanistan'da Andravida üssünden havalanan bir F-4 jeti, İyon Denizi üzerinde uçarken, yerel saatle sabah 10.30 sularında denize çakıldı.
Yunanistan Genelkurmayı, kazanın Andravida havaalanına yaklaşık 40 kilometre mesafede eğitim uçuşu sırasında gerçekleştiği bilgisini verdi.
Yunan medyası, çift koltuklu F-4E Phantom uçağının pazartesi sabahı denize düştüğünün duyulmasıyla çok sayıda kurtarma ekibinin olay yerine hareket ettiğini bildirdi.
2 PİLOTUN CESEDİNE ULAŞILDI
Hava kuvvetlerine ait iki AB-205 helikopteri, deniz kuvvetlerine ait bir S-70 helikopteri ve sahil güvenlik ekiplerinin kurtarma operasyonuna katıldığı belirtiliyor. Haberlerde, bir C-130 uçağının da en üst seviyede alarm durumuna geçirildiği yer aldı.
Saatler sonra uçağın enkazına ulaşıldı. Kaza sırasında F-4'ün aynı model bir uçakla yan yana eğitim uçuşu yaptığı ortaya çıktı. Uçakta bulunan 2 pilot, uzun süren arama/kurtarma çalışmaları sonucu ölü bulunmuştur.
ASKERİ YAS İLAN ETTİLER
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, sosyal medyada yaptığı paylaşımda, “Savaş uçağının düştüğüne ve Marios Mihail Turuçikas isimli yardımcı pilotun hayatını kaybettiğine dair haberi üzüntüyle aldım” ifadesini kullandı.
Pilot için arama kurtarma çalışmalarının sürdüğünü belirten Miçotakis, yardımcı pilotun ailesine başsağlığı diledi.
Yunan Devlet Ajansı AMNA ise 29 yaşındaki yardımcı pilotun hayatını kaybetmesi nedeniyle Savunma Bakanı Nikos Panayotopulos’un talimatı ile Yunan Hava Kuvvetlerinde 3 günlük “askeri yas” ilan edildiğini duyurdu.
Kazanın asıl ilginç kısmı ise günler sonra ortaya çıktı. Yunanistan’ın eğitim uçuşu dediği uçuşun aslında bir savaş hazırlığı olduğu iddia edildi.
POP-UP SALDIRI İDDİASI
İyon Denizi üzerinde uçan bu 2 F-4E tipi uçak, deniz üzerindeki hedeflere radarlara yakalanmamak için çok alçaktan yaklaşıp aniden yükselerek yapılan ‘pop-up’ adı verilen saldırı çeşidini gerçekleştirdiği öne sürüldü.
Oldukça riskli ve zor olan pop-up saldırısında genel olarak yaklaşık 100 metre irtifada yüksek hızla uçulur ve bu esnada pilotlar düşman radarlarına tespit edilmemek için telsiz bile kullanmaz. Komşu Yunanistan, son zamanlarda envantere eklediği yeni uçakların yanı sıra bu tip eğitimlerle yeni taktikler geliştirme çalışmalarını sürdürüyor.
YUNAN BASINI PAYLAŞTI
Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve küresel çapta olan etkinliği ve nüfusunu hiçbir zaman kabullenemeyen Yunan medyası, bu kez Ege Denizi’nde yaklaşık 1 ay önce meydana gelen bir görüntüyü servis etti.
Görüntüler, Aydın'ın Didim ilçesinin karşısında yer alan Bulamaç (Farmakonasi) adası ile arada kalan bölgede 5 Ocak Perşembe günü kaydedildi. Yunan ve Türk Sahil Güvenlik botları sabah saatlerinde karşı karşıya geldi.
SKANDAL “TÜRKLER KAÇTI” İDDİASI
4 dakika 44 saniyelik video kaydını yayımlayan Demokratia gazetesi, Türk Sahil Güvenlik botunun Yunan aracına çarpmayı denediğini öne sürdü. Yunan Sahil Güvenlik ekiplerinin Türklere doğru uyarı ateşi açtığını iddia eden gazete, Türk Sahil Güvenlik botunun tehlikeli manevralar yaptığını ileri sürdü.
Yunan Sahil Güvenlik botunun Bulamaç Adası çevresine gelen Türk balıkçılar için olay yerine ulaştığını kaydeden Demokratia, balıkçıların Yunan karasularında avlandığını savundu.
Türk Sahil Güvenlik botunun da kısa sürede olay yerine geldiğini aktaran gazete, bu andan itibaren durumun tehlikeli bir yöne gittiğini yazarak, "Teknenin kıç tarafında bulunan Yunan askerlerin havaya ateş açmasıyla Türkler kaçtı" gibi skandal cümlelere yer verdi.
ASLINDA KAÇAN YUNAN SAHİL GÜVENLİK
Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı, görüntülerin yayımlanmasının ardından yazılı açıklama yaptı.
Resmi açıklamada, Yunan Sahil Güvenlik botunun Türk Sahil Güvenlik botundan kaçarken havaya ateş açtığı belirtildi:
...Sahil Güvenlik botu tarafından bölgede bulunan Yunanistan Sahil Güvenlik unsurunun sürülerek uzaklaştırıldığı ve Türk balıkçı teknelerinin avcılık faaliyetlerinin sağlandığı, Yunan Sahil Güvenlik botunun uzaklaştırılması esnasında havaya ateş açması üzerine Türk Sahil Güvenlik botu tarafından yine havaya ateş açılarak misliyle karşılık verildiği açıklamaların yer aldığı basın bilgi notu, olaya ilişkin video ile kamuoyuyla paylaşılmıştır. 1 Şubat 2023 tarihinde bazı Yunan haber sitelerinde ve sosyal medyasında sanki yeni yaşanan bir olaymış gibi Yunan unsurunun Türk Sahil Güvenlik botundan kaçarken havaya ateş açtığı görüntüler paylaşılmıştır.
“YUNAN TARAFI TAM TERSİ ŞEKİLDE SERVİS ETTİ”
Ege Denizi’nde yaşanan gerilimle ilgili Posta.com.tr’ye konuşan Müstafi Amiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Yunanistan’ın büyük bir pişkinlik yaptığını belirterek, “Türkiye’de bir atasözü vardır: Yavuz hırsız ev sahibini bastırır’. Yunan tarafı yaşananların tam tersi şekilde bu görüntüleri servis etti” ifadelerini kullandı.
Türk Sahil Güvenlik ekininin görevlerini yerine getirmeye çalıştığını söyleyen Yaycı, Yunan tarafının hareketlerinin kabul edilebilir olmadığını söyleyerek Yunan Sahil Güvenlik personellerinin disiplinsizliğine dikkat çekti.
“Bunların Uluslararası Hukuk tanımaz tavırları, serserivari görüntülerle belli oluyor. Botta bulunan komutanlarını bile dinlemedikleri açıkça görülüyor. İnsan bunları yayınlamaktan utanır” ifadelerini kullanan Yaycı, Türkiye’nin mevcut görüntülerle birlikte BM ve NATO’ya Yunanistan hakkında suç duyurusunda bulunması gerektiğini söyledi.
"EGEAYDAAK DAHA SIK KULLANILMALI"
Yunanistan’ın EGEAYDAAK yani 'Egemenliği Antlaşmalarla Yunanistan’a Devredilmemiş Ada, Adacık ve Kayalıklar' sınırını tanımadığını söyleyen Yaycı, EGEAYDAAK ismi uluslararası alanda daha çok kullanılması gerektiğini söyledi.
Yunan Sahil Güvenlik botunun bile isteye ihlal yaptığının belli olduğunu dile getiren Yaycı, bu tarz kasıtlı ihlallere karşı silahlı müdahalenin hak olduğuna dikkat çekerek, “Böyle alışkanlık haline gelmiş ihlallere göz yummamak gerekir” dedi.
“TÜRKİYE’YE KARŞI HAZIRLANDIKLARI GÖRÜLÜYOR”
Türkiye’nin misliyle cevap verme hakkının bulunduğunu söyleyen Yaycı, bu ihlallere müdahale edilmemesi halinde bunların devam edeceğini belirterek önce uyarı yapılması, sonrasında ise eyleme geçilmesi gerektiğini ifade etti.
Yunanistan’ın İyon Denizi’nde düşen uçağı ile ilgili de konuşan Yaycı, bu tatbikatların Türkiye’nin dikkatini çekmemek için o bölgede yapıldığını söyledi. Yunan Genelkurmay Başkanının tatbikatlara katılması ve eğitimleri izlemesinin oldukça dikkat çekici olduğunu söyleyen Yaycı, Yunan yetkililerin EGEAYDAAK’lardaki ziyaretlerinin ve tahkimatlarının arttığına dikkat çekti.
Yunanistan’ın Türkiye’ye karşı düşmanca bir tavırla hareket ettiğinin net olduğunu belirten Yaycı, “Bunların hepsi peş peşe gelince ister istemez Yunan ordusunun Türkiye’ye karşı hazırlandığı görülüyor” ifadelerini kullandı. Ordunun bu tarz tatbikatların çatışmaya giden süreçte sayılarının arttığını söyleyen Yaycı, “Yunanistan’ın bu tatbikatlarını normal gibi izlemek mümkün değildir” dedi.