DünyaUzman isim dünya çapındaki krizin şifresini verdi: MAGA! 'Trump siyasi değil ticari bakıyor'

Uzman isim dünya çapındaki krizin şifresini verdi: MAGA! 'Trump siyasi değil ticari bakıyor'

Paylaş
Uzman isim dünya çapındaki krizin şifresini verdi: MAGA! 'Trump siyasi değil ticari bakıyor'

İkinci kez başkanlık koltuğuna geçtiğinden beri tüm dünyada hareketlenmeye sebep olan Donald Trump, gözünü Grönland ve Kanada'ya dikti. Gerek yeraltı kaynakları gerekse de küresel ısınma sebebiyle oluşması öngörülen yeni ticari yolları eline geçirmek isteyen ABD'ye tepkiler verilse de somut adımlar henüz atılmadı. Posta'ya açıklamalarda bulunan Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Cihan Günyel, koltuğa gelir gelmez çıkan krizlerin parolasının 'MAGA' olduğunu söylerken Trump'ın Gazze'deki rolü ve bölgeye bakış açısını değerlendirdi.

ÖMER FARUK EKİNCİ / POSTA.COM.TR | 6 Kasım’da yapılan seçimlerde seçilen ve 20 Ocak’ta resmen 2. kez ABD Başkanı olan Donald Trump, pek çok tartışmayı da alevlendiren adımları attı. Masasında bulunan ve imzaladığı kararnameler ile tüm dünyanın gündemini belirleyen Trump, önceliğini Grönland ve Kanada’ya vermiş gibi görünüyor.

Haberin Devamı

DİKKAT ÇEKEN AKŞAM YEMEĞİ

Trump’ın Grönland’i ABD topraklarına katma fikrine tepki gösteren Avrupa ülkeleri henüz somut bir hamlede bulunmazken adanın şu an bağlı olduğu Danimarka’da Başbakan Mette Frederiksen geçtiğimiz günlerde Norveç, İsveç, Finlandiya liderlerini evinde akşam yemeğinde ağırladı.

Frederiksen akşam yemeğinde çekilen bir kareyi sosyal medya hesabından "Bu akşam Finlandiya, Norveç ve İsveç'ten Kuzey ülkelerinden meslektaşlarımı kendi evimde akşam yemeğine ağırlıyorum. Daha önce Başbakanlık'ta bir toplantı gerçekleştirmiştik. Kuzey ülkeleri olarak her zaman birlikte durduk. İçinde bulunduğumuz yeni ve daha öngörülemez gerçeklikte, güçlü ve yakın ittifaklar ile dostlukların önemi daha da artmış durumda. Şunu unutmamalıyız ki Danimarka yalnız değil" notu ile paylaştı.

Haberin Devamı

Uzman isim dünya çapındaki krizin şifresini verdi: MAGA Trump siyasi değil ticari bakıyor

Dikkat çeken akşam yemeği Avrupa medyasının öne çıkan gündem maddelerinden biri oldu. Danimarka medyası liderlerin gayri resmi akşam yemeğinde küresel ve bölgesel gelişmeleri ele aldığını ancak 'odadaki fil'in kesinlikle Grönland olduğunu yazdı.

BAŞBAKAN İLE 45 DAKİKALIK GERGİN GÖRÜŞME

Financial Times gazetesi geçtiğimiz hafta yayınladığı bir haberde, ABD başkanı Donald Trump'ın Danimarka başbakanı Mette Frederiksen ile 45 dakikalık gergin bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini ve Trump'ın bu görüşmede Grönland'ı alma konusunda 'agresif ve çatışmacı bir tavır' izlediğini öne sürmüştü.

İddialara göre Trump Danimarka'yı hedefli gümrük vergileri gibi özel önlemlerle tehdit ederken, Danimarka da artık 'kriz moduna' geçti.

PAROLA SEÇİMİN SLOGANI: MAGA

ABD Başkanı Trump’ın hamlelerini Posta.com.tr’ye değerlendiren Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Cihan Günyel, öncelikle Trump’ın seçim kampanyasında kullandığı ‘Make America Great Again’ ya da kısaca MAGA (Amerikayı’yı tekrar büyük yap) sloganına dikkat çekerek şöyle konuştu:

Bu slogan temel olarak ABD’yi içeride ekonomik olarak daha güçlü bir konuma getirmek bu çerçevede uluslararası sistemde ticaret ve teknoloji rekabetinde rakipsiz kılmak adına vaatlerde bulundu. Savaşları sonlandıracağını ve ekonomik temelli politikaları hayata geçirmek isteğini vurguladı. Başkanlık görevini devralmasıyla beraber vaatlerini uygulama noktasında adımlar atmaya başladı.

Haberin Devamı

Trump’ın göreve geldiğindeki ilk işinin Kanada, Meksika ve Çin’e karşı gümrük vergilerinin hayata geçirilmek olduğunu belirten Günyel, “Meksika sınırında göçmen akışını durdurmak için askeri önlemleri arttırdı, hatta göçmenleri ülkelerine geri gönderme sürecini başlattı, bu konuda geçtiğimiz günlerde Kolombiya ile ilgili yaşanan ufak çaplı krizden de galip ayrıldı” dedi.

Uzman isim dünya çapındaki krizin şifresini verdi: MAGA Trump siyasi değil ticari bakıyor

Trump’ın ilk icraatlarının içeride güçlü bir ekonomi ve bununla beraber küresel düzende rakipsiz olma isteği şeklinde yorumlanabileceğini söyleyen Günyel, bu rekabet çerçevesinde Trump’ın Avrupalı müttefiklerinin yanında yakın çevresindeki Kanada ve Meksika gibi müttefikleriyle de bir rekabet halinde hareket ettiğinin söylenebileceğinin altını çizdi.

YENİ TİCARET YOLLARI İÇİN KRİTİK

ABD’nin kendine katmak istediği Grönland’ın altın, demir, çinko ve uranyum gibi önemli maden rezervlerinin yanında özellikle F-35 gibi savaş araçlarının teknik ve teknolojik aksamlarında kullanılan ve bunun yanı sıra elektrikli araç aksamları ve telefon üretiminde hayati bir konumda olan nadir toprak elementleri rezervlerine de sahip olduğunu söyleyen Günyel, ABD’nin bu rezervlere sahip olarak en önemli rakiplerinden biri olan Çin’e karşı üstünlük sağlamanın peşinde olduğunu belirtti.

Haberin Devamı

Öte yandan küresel ısınma ile birlikte kutup bölgesinde yeni ticaret rotaları belirmeye başladığına dikkat çeken Günyel, “Kanada bu noktada oldukça avantajlı bir konuma geliyor. Bu durum aslında Trump’ın Kanada’ya olan söyleminin de temelindeki noktalardan birisi. Çin’in Grönland üzerinden “kutup ipek yolu” projesi kapsamında yatırım yapma isteği Trump’ın ada üzerindeki bir başka yaklaşımın sergiliyor” dedi.

ÇİN İLE REKABET ETMEK İÇİN İHTİYACI VAR

Çin ile rekabet konusunda Trump’ın Grönland ve Panama politikalarını belirleyen bir konu durumunda olduğunu söyleyen Günyel, şöyle konuştu:

Haberin Devamı

Bununla beraber kutup bölgesindeki enerji rezervleri de Trump’ın bir başka amacı, ada üzerinde ABD’nin hakimiyeti aynı zamana yeni ticaret rotalarının kontrolü, değerli madenlerin elde edilmesi ve enerji kaynaklarının ABD kontrolünde olması demek anlamında geliyor. Bununla beraber 1951 yılından beri ABD’nin adada Thule askeri üssü bulunmakta, bu üs sayesinde Rusya’ya karşı bir ön savunma hattı oluşturulurken, aynı zamanda Rusya’yı kutup-Arktik bölgesi üzerinden gözetleme imkânı sağlamakta. Askeri-ticari-enerji-değerli madenlerin yanı sıra jeopolitik konumu sayesinde Grönland, Trump’ın hedeflerinden birisi haline getiriyor.

Danimarka ve Avrupalı güçlerin ABD’ye tepkisini dile getirse de somut bir yaptırım uygulamasının şimdilik mümkün gözükmediğini belirten Günyel, böyle bir yaptırımın AB-ABD ekonomik ilişkiler çerçevesinde ele alınmasının daha mümkün olabileceğinin altını çizdi.

Uzman isim dünya çapındaki krizin şifresini verdi: MAGA Trump siyasi değil ticari bakıyor

ATEŞKESTE ROL OYNADI AMA…

Günyel, tüm bunların yanı sıra Orta Doğu’da da daha aktif rol almak isteyen Trump’ın, Orta Doğu Özel Temsilci Steve Witkoff aracılığıyla HAMAS ve İsrail ateşkes müzakerelerini yürüttü ve bugün pamuk ipliğine bağlı olan ateşkes sürecinin başlatılmasında rol oynadığını söyledi.

Trump’ın, İsrail’in Filistin topraklarının işgal edilmesi ve Gazze’de yaşanan İsrail soykırım sürecinin durdurulması açısından ne kadar önemli bir rol oynayacağının zamanla görüleceğini söyleyen Günyel, “Sorunun çözümünde kalıcı barış, Gazze’nin yeniden inşa ve nihai olarak BM temelinde iki devletli çözüme varılması hem İsrail’in hem ABD’nin politik yaklaşımının ne olduğunu bizlere gösterecek. Şimdiye kadar geçen onca yılda, İsrail’in Filistin’i İsrail topraklarına zorla dönüştürmesi politikası şeklinde yürütüldü. Her ne kadar Trump, savaşların sona erdirme niyetini ortaya koysa da atadığı kabinenin aşırı İsrail yanlısı olması şüpheleri beraberinde getiriyor. Trump, ilk başkanlık döneminde Kudüs’ün İsrail’in başkenti olduğunu tanımış bununla beraber ABD büyükelçiliğini Kudüs’e taşımıştır. Suriye’ye ait İsrail işgali altında olan Golan tepelerinin İsrail tarafından ilhak edilmesini tanıyanın da Trump olduğunu unutmamak lazım” şeklinde konuştu.

GAZZE'YE SİYASİ DEĞİL TİCARİ BAKIYOR 

ABD Başkanı Trump’ın geçtiğimiz günlerce Gazze için yaptığı “deniz kenarında, havası güzel bir yer” açıklamasına dikkat çeken Günyel, Trump’ın siyasi sosyolojik, kültürel ve bölgesel dış politikada rasyonel devlet aklı yerine, ticari bir mantık üzerine kurulu bakış açısı sorunun çözümünde Filistinlilerin kendi topraklarında eşit, özgür, egemen ve barış temelli yaşam hakkı yerine İsrail’in tezlerini savunabilecek bir mantık üzerine kurulu olma algısını güçlendirdiğini söyledi.

Gazze’nin inşası ve kalıcı barış işe ilgili konuşan Günyel, “BM temelinde iki devletli çözüme kavuşturulmaması sorunun şiddet ve soykırım konseptinde devam eden halinin devamlılığına hizmet etmekte. Bölgedeki devletlerin soruna kendi yönetimlerinin devamı ve İran’la bölgesel rekabet temelindeki yaklaşımları maalesef Filistin davasının çözümüne katkı sağlamaktan ziyade negatif bir fayda sağlamakta. Trump ve kabinesinin İsrail’i öncelediği bir yaklaşım bölgede sorunların çözümünden ziyade yapısal bir soruna dönmüş olan sorunların şiddet üzerinden daha karmaşık bir hale gelmesinden başka bir fayda getirmeyecektir” ifadelerini kullandı.