Uzman isim gerilimin arkasındaki ismi açıkladı! 'Tüm dünya büyük bir endişeyle izliyor'
Rusya'nın 2022 Şubat'ta Ukrayna'yı işgali ile başlayan süreçte Ukrayna'yı destekleyen Batı ile Rusya'nın temsil ettiği Doğu bloğu arasında söylemler git gide sertleşmeye başladı. Batı ülkeleri Ukrayna'ya silah ve mühimmat desteğini sürdürürken Belarus'tan tüm dünyayı endişelendiren açıklama geldi. Belarus, Rusya'nın kendi topraklarına nükleer silahları taşıdığını belirterek bunları kullanmaya çekinmeyeceğini söyledi. Belarus'un açıklamalarını değerlendiren Emekli Tankçı Albay Murat Kaymakçılar, gerilimin iki tarafını da anlatarak, bunun altındaki ismi açıkladı.
Ömer Faruk Ekinci | Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş 16. ayında hız kesmeden devam ederken cepheden son dakika gelişmeleri gelmeye devam ediyor. Ukrayna tarafı birçok bölgede Rusya’ya karşı saldırıları başlattı. Rusya tarafı ise Ukrayna’nın karşı saldırısına ağır bombardımanla cevap vermeyi sürdürüyor.
Bölgede dengeleri değiştirebilecek bir açıklama da Rusya ile taraf olan Belarus Devlet Başkanı Alexander Lukaşenko’dan geldi. Bir Rus televizyonuna açıklamalarda bulunan Lukaşenko, ülkesinin Rusya’dan çok büyük öneme sahip nükleer silahlar almaya başladığını söyledi.
JAPONYA'DA KULLANILANIN 3 KATI BÜYÜKLÜĞÜNDE
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2023’ün başında Belarus’un Ukrayna ile devam eden savaştaki yerine dikkat çekerek ülkenin kısa mesafeli nükleer silahlarla donatılması konusunda adımlar atacağını söylemişti. Aradan geçen 5 aydan sonra Batı’nın Ukrayna’ya silah yardımı yapmaya devam etmesiyle birlikte Rusya, Putin’in dediğini yaptı.
Lukaşenko, Rusya’nın kendilerine verdiği nükleer silahların, ABD’nin 1945’te Japonya’da kullandığı atom bombasının 3 katı büyüklüğünde olduğunu belirterek bunları kullanma konusunda tereddüt etmeyeceğini söyledi.
Japonya’ya atılan 2 atom bombası şehirlerdeki binaların yüzde 70’ini yerle bir ederken 140 binden fazla kişinin ölümüne sebep olmuştu.
Lukaşenko konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
İstediğimizi elde etmemiz sadece birkaç gün ve hatta biraz daha fazlasını alabilirdi. Tanrı korusun, bugün o silahları kullanmaya karar vermem gerekiyor, ancak bir saldırıyla karşılaşırsak tereddüt etmem.
Bu açıklamaların ardından başka bir televizyon kanalına konuşan Lukaşenko, nükleer silahları kullanmadan önce Rus lider Putin’e danışacağını belirtti.
Lukaşenko’nun açıklamaları Batı’dan büyük tepkiler çekerken Rus yetkililerden henüz bir açıklama yapılmadı.
"BELARUS SIKIŞMIŞ VAZİYETTE"
Lukaşenko’nun açıklamalarını Posta.com.tr’ye yorumlayan Emekli Tankçı Albay ve Savunma Havacılık ve Uzay Enstitüsü Derneği (DASA) Genel Sekreteri Murat Kaymakçılar, Belarus’un haritadaki pozisyonunun oldukça önemli olduğunu belirterek, “Belarus’un doğusu tamamen Rusya’nın kapattığı bir sınır. Güneyinde Ukrayna var, Rusya ile savaş halinde. Batısında ise Polonya, Letonya, Litvanya gibi NATO ülkeleri bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Lukaşenko’nun elindeki nükleer silahların 2. Dünya Savaşı’nda kullanılanlardan 3 kat büyüklükte olduğunu söylemesinin Rusya ile birlikte batıya bir meydan okuma olduğunu dile getiren Kaymakçılar, Belarus’un bölgede coğrafi olarak sıkışmış vaziyette olduğunu ve sadece Rusya’ya dost olarak bakabildiğini belirtti.
Belarus devlet başkanının, Rus lider Putin ile ağız birliği içerisinde olduğunu söyleyen Kaymakçılar, bu büyüklükte bir nükleer gücün Sovyetler Birliği’nin dağılmasından beri ilk yurt dışı hareketi olduğu belirtti.
ABD'NİN DIŞINDA ÇİN DE YAKIN TAKİPTE
Bu nükleer hareketi ABD ve Batı ülkelerinin yanı sıra Çin’in de yakından takip ettiğine dikkat çeken Kaymakçılar, “Nükleer hareket, bir küresel güvenlik meselesidir. Sadece o bölgede yaşayanları değil, bütün dünyayı ilgilendiren bir mesele olduğundan herkes tarafından endişeyle takip ediliyor” şeklinde konuştu.
Putin, ABD’nin yıllardır pek çok Avrupa ülkesine bu nükleer silah yerleştirmelerini yaptığını öne sürerek Belarus’a nükleer hareketi başlattığını belirten Kaymakçılar, bunun Rusya tarafından bir mukabele hareketi olarak gözüktüğünü söyledi.
"BİDEN'IN AÇIKLAMALARI ÇOK TEHLİKELİ"
ABD’den bu hareketin ardından yapılan açıklamanın da bir o kadar endişe verici olduğunu söyleyen Kaymakçılar, “ABD Başkanı Biden, Rusya’nın nükleer kullanmayacağını bunun bir blöf olduğunu söyledi. Bu tehlikeli bir söylem. Bu söylemler, batılı kamuoylarını karşı tarafın gönderdiği mesajlar karşısında yatıştırma söylemleridir” dedi.
İki taraftan da yapılan karşılıklı açıklamaların, kamuoyu tarafından sıkça takip edildiğini bilmelerinden dolayı bu söylemlerde bulunulduğunu söyleyen Kaymakçılar, “Böyle bir tehdit söz konusu olduğu zaman Batılı ülkelerin vatandaşları kendi hükümetlerini zorlayacaktır” şeklinde konuştu.
GERİLİM ALTINDA YATAN İSİM: PUTİN
Doğu ve Batı bloğu arasında yaşanan gerilimin altında yatan ismin Putin olduğunu söyleyen Kaymakçılar, şu ifadeleri kullandı:
1991’de Sovyetler Birliği ile ABD arasında imzalanmaya başlanan START anlaşmaları kapsamında, iki taraf da nükleer silahlarını imha etme sözü verdi. Sovyetler Birliği bu anlaşmadan 4-5 ay sonra dağıldı. Dağılmanın ardından bu anlaşma kapsamında kritik noktada kalan 3 ülke ortaya çıktı: Ukrayna, Kazakistan ve Belarus. Bu ülkeler de 1992'de Lizbon protokolüne imza attı. Sovyetler Birliği’nin verdiği sözler hatırlatırılarak nükleer kabiliyetleri sıfırlandı. Sovyetler Birliğinin dağılmasını ve özellikle de bu üç ülkenin nükleer yeteneklerinin sıfırlanmasını "büyük bir trajedi" olarak gören Putin, şimdilerde de bu etki alanındaki ülkeleri yeniden nükleer güç haline getirmenin peşinde.